Payidar Olsun, Nice Yüz Yıllara

Kısıtlanmak dünyada bize ne kadarda zor geliyor, bir ömür içinde bir kaç gün dahi bize ızdırap oluyor,

Kendimizi kısıtlamak ve başkalarını korumak için büyük çabalar veriyoruz,

Sorumlu oluyor ve bu sorunların hesabını dikkate almaya çalışıyoruz.

Peki! dikkat ettiğimiz şeye rağmen hasta oluyor ve iyileşmek için çabalıyoruz,

Bu kadar uğraştığımız şeye hayat diyor ve bize vadedileni istesekte istemekse yaşamaya çalıştığımız,

Her şeye rağmen ayakta durmaya çabalıyoruz,

Bunca çaba bunca emek bir anda bitince yıkılıyoruz,

Sıkıntılar bitince unutuyoruz,

İnsan olduğumuza bağlıyor ve çiğ süt içmekten olduğu üzerine birde söylemimiz var,

Çiğ olan sadece süt mü ?

Yoksa daha pişmemiş nelerimiz var,

İyi ile övünür,

Kötü ile dövünürsek, birinin olmadığı yerde diğerinin dahi ne kıymeti kalır,

Ne zaman meseleleri bir Erdem üzere kabul edeceğiz,

Bizim hayal dünyamızın dışında ciddi bir dünyanın olduğunu hatırlamalıyız,

Hayallerimiz ve hayatlarımız üzerine bir şeyler daha katmalıyız,

Sürdürülebilir bir nizam ve disiplinle yaşam sürmeli kendimize rağmen doğruları takip etmeliyiz,

Yanıp başkasını bitiren bir kör döngüye de,

Başkasını var etmek için kendini bitiren bir algıyada dur demeli,

Yaşamalı ve yaşatmalıyız,

Kendi varlığımız ve başkasının hayatını etkilemek için bir sorumluk, bilinçimiz ve ilgimiz olmalı,

İlmi devamlılık nesillere aktardığımız bir hazinedir,

Sürdürülebilen az olsa da sürekli olandır,

Lakin devamlılık için azmetmek şarttır.

Yaşama yansıtmadığımız her öğrenim bizelere kibir getirir,

Harcayamadığımız her malın bize sefalet getirdiği gibi,

Kurulan bir düzene belirli isimler veriyoruz,

Bazen kendisine yüklenilen manaların ötesine geçiyoruz,

Bazende pehlivanla çoçuğu karşı karşıya getiriyoruz,

Evet taktiri ilahide kazanan faklı olabilir,

Lakin biz kul olarak bütün saikleri yerine getirdikten sonra dua etmeliyiz.

Payidar olsun Devletimiz nice seneleri olsun,

Binlerce yıllık tarihi tecrübelerimiz kitaplardan çıkmalı artık soklarımıza hükmetmeli,

Elimizde ki mühürle ve yahut sopayla öne çıkmamalıyız,

Güçün esiri olduğumuzda eziyetin de hakimi olduk demektir,

Dünya ve ahireti cem etmiş,

Bir varlık tasavvurunun etrafında çizgileri belirli sadece sınır çizgileri değil,

Ahlak ve Erdem Liyakat çizgilerin kas katı belli olduğu varlığını bir uygarlığa kavuşmak için heba eden bir gençlik değil,

Bulunduğu kültürel değerleri dünya görüşüyle birlikte bir fikir çatısı altında yaşamına derç edebilen bir toplum,

Hayal kurmalı ve ötesine geçmeliyiz,

Yüz yıllık hesaplar içine girmemeli.

Aksiyonunu heyecanla takip edebildiğimiz taktirde hızlı gelişen olaylarda bir tepki sağlayabiliriz.

Başarılı olduğumuz alanlarımızı kabul ediyorum,

Yetkinlik sahalarımızın başarımızdan daha büyük alanlarda olduğunu ifade etmeye çalışıyorum.!

Bir Cihan Devletin Varisi olarak hareket etmeliyiz.

Kuru bir cihangirlik kavgasıyla değil,

Tevazunun başları eğdiği beyefendilik

edasıyla, Nizam-ı alem için tekrardan Atalar mirası olan Kitap ve Kılıç’a sarılmalıyız.

İlim ve Güçü kontrol edecek yegane kuvvetin merhamet olduğunu,

Merhametin takip ettiği Ahlak değeriyle,

Ünvan ve meziyetlerin topluma hizmet için varolduğu bir Devlet-i Ebet Müddet aşkıyla nice 100... yıllara

Egemenlik Kayıtsız Şartsız ALLAH’ın dır,

İnananlar hürriyetin ve barışın temsilcileridir.