OĞUZ FEHMİ HAKVERDİ

Tarihte Osmanlı Adalet Sistemi

OĞUZ FEHMİ HAKVERDİ

Okuyucularıma Osmanlı döneminin adli işleyişi,  kanunları ve Osmanlı kadıları (hakimleri) hakkında bildiklerimi anlatmaya çalışacağım. 
Bu anlatımda Tanzimat dönemine kadar geleceğimi belirtmek isterim.
Burada anlattığım bilgiler ,rahmetli hocam Zeki Velidi Togan'ın  ders notlarından ve tarihçi Yılmaz Öztuna'nın okuduğum (Osmanlı Devlet Tarihi) kitabından aklımda kalanlara dayanmaktadır.  Ancak bu bilgiler içinde az da olsa unuttuklarım olabileceği kanaatindeyim. 
Rahmetli hocam Z.Veli Togan Osmanlı Anayasasının orjinal adının (Kavanin-i Ali Osman Der Mezamin-i Defteri Divan) olduğunu söylemiş ve not ettirmiştir. Bu ifadenin manası Osmanlı kanunlarını bir arada toplayan büyük defter, büyük kitap manasına gelen Osmanlı Anayasası demektir. 
Bu bilgiler ışığında Osmanlı mahkemelerinin açık ve aleni  yapıldığı yazılmaktadır. Mahkeme kadısı önüne getirilen her davayı , bildiği iddiasını üzerinde taşımazdı. Mahkemelerde kapalı celse isteği hiç görülmezdi . Yani kapalı celse mahkemelerde yok denecek kadar az görülürdü  diye kayıtlarda belirtilir. 
Kadı , mahkemede dava konusuna göre bilirkişi (ehli vukuf) çağırabilir,  bilgilerine başvurabilirdi. Gene mahkemede davacı veya davalı 4 mezhebin müftüsünden fetva isteyerek mahkemeye sunabilirdi. Mahkemenin kadısı bunları göz önünde bulundurur, ancak kararında bunların etkisinde kalmazdı ve adli yönden doğru olan  kararı verirdi. 
Osmanlı mahkemelerinde kararlar,  çabuk verilir, Osmanlı adaletinde geç verilen karar,  bir nevi adaletsizlik sayılırdı. Kadının verdiği kararlara itiraz da hemen hemen imkansız ve o kadar da zordu. Çünkü itiraz edecek bir mahkeme de yoktu. Ancak sadece İstanbul'da bulunan bir Kazasker  mahkemesine  itiraz edilebilirdi. 
Osmanlıda kadı aynı zamanda, bulunduğu şehrin belediye başkanı sayılırdı. Büyük şehrin kadılarına belediye başkanı olarak (Molla) da denirdi. 
En büyük kadı İstanbul kadısı olup, bu kadıya(İstanbul Efendisi) denirdi. Bu kadılar aynı zamanda yüksek medrese mezunu idiler.Müderris olduktan sonra kadı, daha sonra büyük şehir kadısı (Molla) olurlardı. Bu kadıların emrinde bir çok adli ve belediye görevlileri bulunurdu. Tarihçi Yılmaz Öztuna  kitabında (Osmanlı döneminde derhal tevzi  edilmeyen mahkeme kararları,  adalette adaletsizlik sayılır dı.) diye yazmaktadır. Yine aynı yazar (hızlı yargı ve hızlı netice Osmanlı adaletinin, Osmanlı hukuk sisteminin esası kabul edilirdi. )diye kayıt düşmektedir. 
Osmanlı Devleti adli işlemlerinin bu kadar süratli ve adilane yürütülmesi yabancı ülkelerin dikkatini de her zaman çekmiştir. Nitekim Kanuni zamanında 8. Henry Osmanlı adlı sistemini inceletmiş, buradan aldığı bilgilerle İngiliz adli sisteminde reformlar yaptırmıştır. 
Aslında Osmanlı adli işlemlerinin çabuk ve adilane yürütülmesinde, muhtarların,  imamların, büyük katkısı olmuştur. Çünkü bunlar adetlerimize göre ,küçük davaları halladerek  mahkeme yükünü de azaltmışlardır. Yükü azalan Osmanlı mahkemeleri de hızlı ve adilane kararlar vermek için zaman kazanmışlardır. 
Osmanlı mahkemelerinin başarısındaki sırlardan biri  az da olsa bu mahalli görevlilerin çalışmaları diyebiliriz. 
Neticede Osmanlı kadılarının adaletli, zamanında, çabuk kararları ,Osmanlı hukuk sisteminin temel esaslarını oluşturduğu anlaşılmaktadır. 
Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları