Türkler Kardeşimiz, Hepimiz Osmanlı’yız - LEYLA DÜZEL

Türkler Kardeşimiz, Hepimiz Osmanlı’yız


Unutulmuş ve terkedilmiş Libya...

CHP ve yandaş bileşenleri her ne kadar "Türk Askeri'nin Arap çöllerinde ölmesine izin vermeyeceğiz" deyip asker gönderme tezkeresine "Hayır" oyu verselerde, cehaletin dibini bulmuş olduklarını varsayarak bilgilendirmeye devam etmeliyiz...

"Türk Askerinin Libya'da ne işi var." diyenlere tarihsel perspektifle cevap vereyim...

Hemde en başından kapsamlı bir Libya-Osmanlı-Türkiye analiziyle...

*

1.Dönem

Mağaralardaki tarihi izlerden ilk  M.Ö 400'lerde Berberiler tarafından bu bölgeye yerleşim sağlanmış...

Uzun yıllar çeşitli medeniyetler tarafından istila edilmiş olan bu topraklara Bizans istilası döneminde, yaşayanlara Lebular, ülkeye de Lebu deniyormuş...

Bir zamanlar İspanya ve Malta şövalyelerinin zulmü altında olan Trablusgarp, 1551 yılında,Türk denizci Kaptan-ı derya Turgut Reis tarafından fethedildi ve Libya Osmanlı İmparatorluğu’na bağlandı...

Libya, 400 yıl Osmanlı adaleti ve idaresi altında huzur ve refah içinde yaşadı....

Osmanlı'ya bağlı ayrı bir il oldu...

Trablusgarp, Osmanlı padişahının tayin ettiği valilerce idare edilir ve her yıl devlete vergi verirdi....

II. Abdülhamit sonrası Osmanlı toprak kaybetmeye başladı...

Avrupa, zayıflayan Osmanlı'nın sahip olduğu topraklara akbaba gibi saldırdı...

Afrika kıtasında sahip olduğumuz hakimiyeti giderek kaybettik...

Fransa, 1930'da Tunus ve Cezayir'i...

İspanya, 1860 yılında Fas'ı...

İngiltere de 1882 yılında Mısır'ı işgal etti...

19. Asırda İtalya stratejik öneme sahip olan Trablusgarp üzerinde faaliyetlere başladı...

Önce bankacılık sektörüne giren İtalyanlar giderek nüfus olarak yerleşmeye başladı...

Osmanlı'da yaşanan güçsüzlükleri fırsat bilerek önce İtalyan vatandaşlarına kötü davranıyorsunuz diye muhtıra verdi ve ardından Trablusgarp'ı işgale başladı...

Osmanlı Askeri  Yarbay Enver Paşa ve Binbaşı Mustafa Kemal gizlice aşiretleri silahlandırdı ve İtalyan askerlerinin iç bölgelere inmesine engel oldu ama tam o sırada Balkan topraklarımızın karışması sebebiyle Afrika topraklarımıza Osmanlı padişahı V.Mehmed’in ilgisi azaldı...

Bir anlamda İstanbul için Trablusgarp feda edildi...

1912 yılında İtalya ile Uşi (Ouchy) Anlaşması imzalandı ve Libya İtalyanlar'a teslim edildi...

Sahada kazanılacak olan Trablusgarp masada yenildi ve bir Osmanlı toprağı daha kaybedildi...

Osmanlı varken huzur içinde yaşayan Libya halkı, bu tarihten 1949 yılına kadar kargaşa dönemine girdi...

Çok sonraları Trablusgarp, Fizan ve Sirenayka bölgeleri birleşip Libya Devleti oldu...

*

2. Dönem

Sadullah Koloğlu dönemi...

Babası Konya-Karaman’lı, Osmanlı zamanında Trablusgarp’a gönderilen yeniçerilerden biri. Orada Girit'ten gelen bir Türk hanımla evlenmiş..

Oğulları Sadullah Koloğlu, Bingazi'de doğmuş...

Libya'yı çok iyi bilen Koloğlu Türkiye Cumhuriyeti'nde kaymakamlık dahil birçok görevde bulunmuş ve lakabı Libya'dan geldiği için "Arap Kaymakam" olarak tanınmış...

CHP hükümeti zamanında defalarca ulak olarak Libya'ya gitmiş...

Anılarında Libya Devlet Başkanı İdris Sünusi'nin kendisini çağırdığını ve Başbakanlık görevini almasını istediğini yazmış...

"Neden ben?" sorusuna ise "Araplar bu coğrafyada çok ezildiler, yabancı istilasına karşı koyamayacak yapıya sahipler, oysa siz Türkler dik başlı ve onlara karşı koyabilecek güce sahipsiniz" der...

Bunu Türkiye Cumhuriyeti'ne bildiren Koloğlu, Libya'ya Başbakan olarak atanır ve 3 yıl Başbakanlık görevini yürütür...

Cumhuriyet döneminde yetişmiş meslek sahipleriyle adeta Libya'yı yeniden inşa eder...

Lakin 1952 senesinde Sadullah Koloğlu Hak'kın rahmetine kavuşur...

Libya Devlet Başkanı İdris Sünusi'nin devrilmesine bu sebeple tanık olamadı. Sünusi, 1 Eylül 1969 yılında Bursa'da kaplıcalarda dinlenirken, Kaddafi bir darbeyle yönetime el koydu...

*

3. Dönem

Muammer Muhammed Ebu Münyar el-Kaddafi yani eski Libya lideri,1969 yılında yapmış olduğu darbe sonucu iktidara gelip, 1970'ten 1972'ye kadar Libya başbakanlığı, 1972'den 1979'a kadar ise Libya devlet başkanlığı yaptı...

1979-2011 yılları arasında Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi‘nin Kardeşçe Lideri ve Bir Eylül Büyük Devrimi’nin Rehberi unvanını kullanarak toplam 42 yıl boyunca Libya'yı yönetti...

Onun döneminde de Türkler'le bağ hiç kopmadı..

Kıbrıs çıkarması sırasında cephaneliklerini Pakistan’la beraber Türk Devleti’ne açtı...

Tüm Dünya ülkemize savaş sonrası Ambargo uygularken o zorda kalmayalım diye petrol gönderdi...

Türk işçilerine iş, aş sağladı, yüksek miktarlarda maaş ödedi...

Türkiye ekonomisine çok büyük katkıları oldu...

Rusya yanlısı politika izlemesi, Birleşmiş Milletler'de yaptığı Amerika ve İsrail karşıtı konuşması onun sonunu getirdi...

Kaddafi, Amerikan Emperyalizmi'nin başlattığı Afrika madenlerinin istilasından nasibini aldı ve aşiretlerin kışkırtılmasıyla 2011 senesinde Libyalılar tarafından öldürüldü...

*

4. Dönem

2001'de başlayan Afganistan'ın işgali, Arap Baharı adı verilen, manası coğrafyanın Amerikancı olanları yönetime getirme hareketi Libya'yı da içine kattı...

Afrika, Ortadoğu ve Suriye'deki iç karışıklıkla günümüze kadar gelindi...

Bu arada Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) kuruldu...

*

Osmanlı'nın ilk ayak bastığı günden beri gönderilen Yeniçeriler ve onların çocuklarından doğan Türk nesli, soyumuzu o topraklarda devam ettiriyor...

Türkler önemli devlet görevlerinde Libya'ya hizmet etmişlerdir...

En önemlisi şu anki Başbakan...

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es Serrac’da Libyalı bir Türk...

Libya’nın önde gelenleri arasında da çok sayıda Türk kökenli isim bulunuyor...

UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa..

Libya'nın doğusundaki Sirenayka'nın ilk Başbakanı Ömer Paşa Mansur el Kihya...

Libya eski Dışişleri Bakanı ve BM elçisi Mansur Raşid el Kihya...

Eski Libya Başbakanı Ahmed Maytik...

Eski Libya Başbakanı Muhammed Sakızlı...

Libya Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı Muhammed Suvan...

Hepsi Türk...

*

Libya 8 Aşiretten oluşurdu şimdi onlarda parçalandı 17 aşirete bölündü...

Bir kısmı Türkler'i sever çünkü Türk soyundan gelmiş olduklarını bilirler...

Diğerleri bugün Hafter denen zamanın eski eşkiyası, Amerikan uşağının ardından Türkiye'ye kin kusar...

Libya yüz ölçümü olarak Türkiye'den 1.5 kat büyük olmasına karşın 7 milyon kadar bir nüfusa sahip...

Bu kadar az nüfusun içinde 1 milyon Türk asıllı vatandaşın yaşadığı topraklar 7 de 1 oranında yüzyıllardır bize ait demektir...

Yüzölçümünün büyük çoğunluğu çöldür...

Hafter işte bu alanlara sahiptir, yerleşim alanları UMH'ye aittir ve 1 Milyon Türk bu yerleşim alanlarında yaşar...

Sirte yani deniz kenarı ne kadar düştü görünse bile bu kuvvet kazanmak için geri çekilmek içindir...

Türk Askeri bu süreçte eğit, donat ile Libya'yla imzaladığımız anlaşmaların güvenliğini ve Mavi Vatan'ı  savunacaktır...

Birleşmiş Milletler'in tanıdığı meşru hükümet bizi oraya kendi çağırmıştır...

İstilaya gitmedik, tarihsel bağımız olan geçmiş vatan toprağımızı ve orada yaşayan 1 milyon Türk soyumuzu korumaya gittik...

*

Son sözü 9 Mart 2011 röpörtajında öldürülen Kaddafi'nin sözleriyle bitireyim: "Türkler kardeşimiz, hepimiz Osmanlı'yız."

O zaman ne yapıyoruz?

Türk soyumuzu, toprağımızı 1912’den beri İşgal edilen yerde savunmaya gidiyoruz...

Bu kez Trablusgarp’ı alamayacaksınız...

Maksat yarım kalan işi tamamlamak...

Onları kahreden bu vazgeçişten, Enver Paşa’ya ve Mustafa Kemal Atatürk’e olan borcumuzu ödüyoruz...

Atatürk’çü olan bu tezkereye EVET derdi...

Olan biten bu...

Anlaşıldı mı?

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
22Nis

Türk Mitolojisinde Yılbaşı

30Tem
19Tem

Siyasi Ayak Kim?

10Ağs

Birleşik Hain Güçler (BHG)

18Haz

Amerika'ya Çok Özeniyorlar