FERAH USLU

İpin Ucunu Kaçırmış Düşünceler

FERAH USLU

Eve dönüş yolunda  bir teyze yardım istedi ‘’bana yardımcı olur musunuz telefon numarası kaydedemiyorum diye’’Elbette  bir zamanlar bizimde kullandığımız ancak unuttuğumuz küçük tuşlu telefonun aynısıydı.Biraz uğraştıktan sonra telefon numarasını kaydetmeyi başararak teyzeye geri verdim.Şükranla yüzüme bakarak teşekkür etti.Ne mutlu edici insana ufacık bir yardımda bulunarak sana minnetle teşekkür etmesi.

Ne çabuk unutmuşuz ,çocukluk dönemlerimizde sabit telefon vardı ve her yere ulaşabilmek için kullanırdık .Kimimiz ihtiyaçtan dolayı , kimi acil durumlarda kimileride randevulaşarak  buluşacağımız yere giderdik. Ola ki bir yanlış anlaşılan bir durum varsa hayata geçirmek istediğimiz planlar bozulur ya da işimiz tesadüfe bağlı olurdu.

Bazen diyoruz ya ‘’ telefon olmasaymış ne yapardık  ? diye.’’Kısaca şu cevabı verirdik belki de. Şu an geçmiş yıllarda  nasıl yaşıyorsak  şimdi  bile aynı şeyi yaşıyor olacağız . Hiçbir şey gerçek ihtiyaç değil. Sadece yaşamımızı hızlandırıyor.Şu zamanda hızlı yaşam çabucacık tükenen yaşamdır.Hiç bir şeyin farkına varmadan kısa sürede tükenir olduk.

Fabrikalarda üretmeye devam ederek  çılgınlıkta başı çekiyor.İnsanoğlunun aklını başından aldı.İnsanlar zamanları, mekanları karşısında daha önce görmedikleri icatlar sonucu büyük değişime uğradı.Bu bitmeyen değişim sonucu bitmek bilmeyen karşısında insanları  hızla  yutmaya başladı ve  bu değişimler  sonucu yutmaya devam edecek bu gidişle.

Bu yaşamdaki yolculuğumuz her geçen gün  daha hızlı hal  alır oldu.Yaşadığımız dünya bize dar gelmeye başladı.Zengin olan sabah  ayrı ülkede sabah çayını yudumlar, akşam yemeğini  İstanbul Boğazına karşı devam eder.Bunu yapan kişiler kendini çok şanslı olarak görürler .

Kendilerini çok şanslı görenler aslında yanılıyor .Onlar yattığı yeri ve yediği , içtiği restoranı bilirler.Bu ikisinin arasındaki dağları, ırmakları,sonsuz gökyüzünün güzelliğini,toprağın kokusunu,nehirleri , gölleri ve şehirlerin güzelliklerini ıskaladıklarının farkına varamadıklarının  büyük kayıp olduğunu göremiyorlar.

Hiçbir şeyin farkına varamıyoruz. Amacımız farkına varmak değil  A noktasından B noktasına bir an önce ulaşmak.Başka hiçbir şey umurumuzda değil. Bizler var oluşumuzu ne şekilde dile getirsek de tek bir yaşamımız var.Her anın, her detayının mucizevi  gücüne,güzelliğini fark ederek geçirmeliyiz  yaşamımızı.

Gerçek olmayan ihtiyaçlar için  kendimizi otomobile binmiş sürekli gaza basarak var olan hızımızı, gücümüzü, enerjimizi sarf ediyoruz.Bu hızlı gidişlerin bize tek hediyesi  olan enerjimizi hızla tükettiğimiz için sonuç ölüm olacak.Büyük hızla harcadığımız uzun yaşamımızı yerine   kısa yaşamları kabul ediyor olacağız.Biz yola yada yolculuğa değil .A noktasına değil B noktasına  yani sonuç noktasına odaklanıyoruz.Böylece aradaki fırsatları kaçırmaya devam edeceğiz.

‘’ BİR ŞEYLERE DEVAM ETMEKTİR HAYAT. ARA SIRADA OLSA BAŞARMAKTIR AMA ASIL HAYAT UNUTMAMAKTIR ÇÜNKÜ SAHİP OLDUĞUN HERŞEY HATIRLADIĞIN SÜRECE SENİNDİR.’’

Yazarın Diğer Yazıları