Gözükara, Biz Her Zaman Şehit ve Gazilerimizin Yanındayız

PAYLAŞ

Türkiye Harpmalülü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Dernek Başkan Mustafa Gözükara, Bizler hiçbir zaman şehitlerimizi unutmadık ve yine bizler hiçbir zaman gazilerimizi unutmadık, Bizler hiçbir zaman Şehit ve Gazilerimizin Alilerini unutmadık ve hiçbir zaman unutmayacağız ve her zaman yanlarında olacağız.

Babası Yılmaz Yedek, Malatya Büyükşehir Belediyesinde çalışmaktadır. Aynı zamanda çocukluk arkadaşı ayakkabıcının yanında ek iş olarak çalışmaktadır.

Yalçın’ın iş hayatına başlaması yedi yaşlarında olur. Hem okuluna devam eder hem ayakkabıcıda çalışır. Bu arada2005 yılında babası vefat eder. Bankacılık ve Sigortacılık okuyan Yalçın Yedek, ailesini geçimini sağlamak zorunda kalır. Bu sebeplerden dolayı okulu bırakır.

2005 yılında askere gider. İzmir /Narlıdere’deki acemi eğitiminin ardından Hakkari/Şemdinli Gedik tepe üs bölgesine usta birliğine gider. Askerlik hizmetine devam ederken 21 NİSAN 2010 Yılında sabah saat 05:40 da Terör Örgütünün uzaktan kumandalı el yapımı patlayıcıyı uzaktan kumandayla patlatması sonucu yaralanır. Buradan tedavi için GATA ya götürülür.

Yaklaşık kırk beş gün yoğun bakımda yatar. Yoğun bakımdan kırk beş günün sonunda hayat belirtisi vermeye başlar. İlk kendine geldiğinde hastane kokusunu elma kokusuna benzetir. Ve ilk cümlesi elma kokuyor burası bana elma verin olur. Elma vermek isterler fakat elmaları yiyecek durumda değildir artık.

Bunun üzerine elmalar rendelenir ve yedirilir. Sonra sorularına devam eder. ışıklar neden kapalı diye sorar. Işıkların açık olduğunu fakat iki gözünü birden kaybettiğini söylemek annesi Hayriye Yedek için zor geldiği için söyleyememiş. Bir ameliyat gerekiyor gözlerin için demiştir. Altı aylık bir GATA tedavi sürecinde hem oğlunun tedavisiyle hem maddi olarak zorluklarla idare etmiştir Hayriye Yedek. Çünkü henüz Gazi değildir Yalçın Yedek.

Yavaş yavaş kendine geldiğinde ellerinin de yerinde olmadığını fark etmiştir. Gözlerinden sonra sağ elinin olmadığını sol elinin de kullanamadığını fark etmek ikinci bir acı olmuştur Yalçın için. Nişan yapmışlardır kendi aralarında, nişanlısı da tedavi sürecinde yollarını ayırmıştır. Bu olay için hiç kırgın değildir. Çünkü artık Yalçın Yedek, eski yalçın Yedek değildir. Bunu artık çok iyi bilmektedir.

Bu arada Gata’da tedavileri bitince önce İzmir’e oradan birkaç ay sonrada memleketi Malatya’ya getirilmiştir. Gelişi zor olmasa da oturduğu ev hem merdivenli hem de dördüncü katta olduğu için tekbirlerle karşılanan Yalcın Yedek sedyeyle taşınmıştır dördüncü kata. Sonrası için aylarca başımda toplanıp ağlaşan bir eş dost çevresi ve aradan birkaç ay geçtikten sonra gelen gidenin bitmesiyle kendi dünyasına kapandığını anlatmaktadır.

Sonra sonrası için annem bir odada ben bir odada geceleri ağladık. Akşama kadarda birlikte televizyona baktık demiştir kendisi. İlk zamanlar mekan kavramını yitirdiği i ve tedavi sürecinde zayıf düştüğü için iki adımdan sonra düşüp bayıldığını Bazen kapı yerine cama mutfak yerine banyoya gittiğini anlatmıştır. Bu arada İlk dış dünyayla tanışmasını İkbal Gürpınar’la Hayatın içinden Programına katılmasıyla yapar.

Bu programdan sonra Malatya’ya geldiğimde artık beni herkes tanıyordu diyor . Bunun üstüne tanınmış biri olmanın verdiği rahatsızlığı duyup bir müddet sonra iyice kapanır içine. Uzun yıllar televizyon seyrederek geçirir yaşamını. Gündüzleri televizyon izleyip geceleri annesiyle ayrı odalarda her ikisininde sabaha kadar ağladıkları yıllar epey devam etmiştir. Daha sonra yakın arkadaşları destek olmaya başlamıştır.

Onu alıp bazen dışarıya bazen toplum hayatına alıştırmışlardır. İlk zamanlar çok zorlansa da zamanla alışmıştır bu yaşama. Fakat kendini amaçsız ve gayesiz hissetmeye başlamıştır. Bunun yarattığı rahatsızlıkla iş hayatına atılmaya karar vermiş ve kendine bir küçük işyeri açmış ve tutunmaya çalışmaktadır Gazimiz.

Onu en çok üzen şeyin ne olduğunu sorduğumda yedi yıl boyunca ara ara dışarı çıktım insan içine girdim. Beni ilk görenler bir patlayıcı madde yaralanması olduğunu anlarlar. Bunu siviller anlamasa bile askerler ve polisler anlarlar. Fakat sekiz yılda bir kişi bile yolda karşılaştığı zaman kardeşim sen gazimizin geçmiş olsun dememiş olmasıdır. Yalçın aramızdadır ve yaşamaktadır. Onu görürseniz bir yerlerde mutlaka bir selam verin ve bir bardak çay için.

Son olarak Yalçın Yedeğ’in sözleriyle bitiriyorum. Yalçın gözsüz yaşar, Yalçın elsiz yaşar ama Türk Vatansız yaşayamaz, Türk Hürrüyetsiz yaşayamaz, Türk bayraksız yaşayamaz sözleriyle bitiriyoruz.

Mustafa GÖZÜKARA

Türkiye Harpmalülü Gaziler Şehit Dul Ve

Yetimleri Dernek Başkan

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN