
Kurban Olduğum
ORHAN DEMİRTAŞ
Dediler yar nazenin endamını almış gidermiş
Meleğe, huriye, nergise, güle bezenmiş
Birde tarifi imkansız Yedi beyzaymış
Eline, ayağına kurban olduğum
Beden değil tarifi ruha işlenmiş
Cemali göğü aydınlatan binbir şimşekmiş
Duydum ki o nazlı gönlünü ellere vermiş
Aşkına, sevdasına kurban olduğum
Tecellisi acep hangi nurdan yeşermiş
Ne varsa dünyada varlığıyla dinlenmiş
Sağnılı kervanlara nefes imiş, aşk imiş
Yoluna, yordanına kurban olduğum
Yokluğu ciğer delen feryat ile figanmış
O son fasıl yok ise nefes dahi olmazmış
Ana rahmine düşer gibi gözleri, uzağa dalmış
Derdine, tasasına kurban olduğum
Bir zaman çıkmaz sokağa yatmış, uzanmış
Sanırsın derdi toprağa dökülen kırmızı nice kanmış
Gecenin her bir siyahı sanki ruhuna çarpmış
Diline, damağına kurban olduğum
Bilmem bana niye küsmüş, niye darılmış
Rengi bal idi önce, şimdi bulut olmuş, sararmış
Yüz yıllık sanki ömrü, ayrılıktan kararmış
Kemanına, kaşına kurban olduğum
Her uzağın, elbet bir yakını var imiş
Kederinden öptüğüm ne çok içre can imiş
Üç-beş hece ayrılık boğazına dizilmiş
Kurusuna, yaşına kurban olduğum
Ömrünün can kenarında ne çok hayat saklamış
Bahara giden yolu Leyla kadar uzakmış
Anlına yazılan yazı Yedi renkli kuşakmış
Yamacına, dalına kurban olduğum
Yaz kumuydu o, gönlü dalgalara karışmış
Bunca yıllık ayrılıktan söyle arda ne kalmış
İnce, uzun, titrek eli çocuk gibi aldanmış
Varına, yokuna kurban olduğum
Özne hayırsızsa cümle yalanmış
Gönüle Şah gelmiş cana dayanmış
Taş sekerse deniz'de, balık bile üryanmış
Sesine, soluğuna kurban olduğum
Derviş'e sormuşlar gönülde aşk neyimiş
Derviş demiş, o vakit gündüz bile geceymiş
Güneş'in etrafında dönen kırmızı bin heceymiş
Kıblesine, başına kurban olduğum
Toprağına, taşına kurban olduğum
Gözündeki yaşına kurban olduğum