Ahde Vefa - NURSEVEN SOBACI

Ahde Vefa


Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girer ve derler ki;

– Ey Halife bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.

Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek:

“Söyledikleri doğru mu” diye sorar.

Suçlanan genç derki evet doğru bu söz üzerine Hz Ömer:

“Anlat bakalım nasıl oldu” diye sorar.

Bunun üzerine genç anlatmaya başlar:

– Benim bulunduğum kasaba hali vakti yerinde olan bir insanım, ailemle beraber gezmeye çıktık. Kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım, arkadaşların babası içeriden hışımla çıktı, atıma bir taş atım oracıkta öldü, nefsime bu durum ağır geldi. Ben de bir taş attım babası öldü, kaçmak istedim, fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibaret.

Bu söz üzerine Hz Ömer söyleyecek bir şey yok bu suçun cezası idam, madem suçunu da kabul ettin…

Bu sözden sonra delikanlı söz alarak:

– Efendim bir özrüm var, ben memleketinde zengin bir insanım babam rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken, kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah indinde sorumlu olursunuz. Bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime birini bulurum.

Hz Ömer dayanamaz der ki:

– Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?

Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:

– Bu zat benim yerime kalır.

O zat Amr ibni As’ dan başkası değildir. Hz. Ömer Amr ‘a dönerek:

“Ey Amr delikanlıyı duydun” der.

O yüce sahibi:

“Evet, ben kefili” der ve genç adam serbest bırakılır.

Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine’nin ileri gelenleri Hz. Ömer’e çıkarak gencin gelmeyeceğini, dolayısıyla Amr’ın idamın yerine, maktulün diyetinin verilmesini teklif ederler. Fakat gençler razı olmaz ve “babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz” derler.

Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir, der ki:

– Bu kefil babam olsa fark etmez, cezayı infaz ederim.

Amr tam bir teslimiyet içerisinde der ki:

– Biz de sözümüzün arkasındayız.

Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür.

Hz. Ömer gence dönerek der ki:

– Evladım gelmeme gibi önemli bir fırsatın vardı neden geldin?

Genç vakurla başını kaldırır:

“Ahde vefasızlık etti demeyesiniz diye geldim” der.

Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr’a der ki:

– Ey Amr sen bu delikanlıyı tanımıyorsun nasıl oldu da onun yerine kefil oldun?

Amr:

“Bu kadar insanın içerisinden beni seçti, insanlık öldü dedirtmemek için kabul ettim” der.

Sıra gençlere gelir, gençler der ki,

– Biz bu davadan vazgeçiyoruz.

Bu sözün üzerine Hz Ömer :

– Ne oldu biraz evvel babamızın kanı yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz?

Gençlerin cevabı dehşetlidir:

– Merhametsiz insan kalmadı demeyesiniz diye.

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
17Ağs

Sevgi ve Saygı

29Tem

Yüzleri Kızarıyor mu?

19Tem

Vatan Sevgisi

02Tem

Kibir

13May

Ahde Vefa