MUSTAFA GÖZÜKARA

Çocukları Kim ve Kimler Dağa Çıkarıyor

MUSTAFA GÖZÜKARA

Diyarbakır’da çocukları dağa kaldırılan anaların HDP ilçe başkanlığı kapısına dayanıp “Çocuğumu ver?” yollu hesap sorması birilerini oldukça rahatsız etti.

Başta HDP… Bugüne kadar sözüm ona Kürt halkının haklarını savunmaya soyunan bir siyasi yapının, aslında hak savunmak şöyle dursun, maaşını aldığı, ekmeğini yediği, suyunu içtiği topraklara, yine bu toprakların çocuklarını kullanarak ihanet ettiği somut olarak görüldü, belgelendi.

Öte yandan, doğu ve güneydoğu bölgesi dışındaki coğrafyada hakim, “Bunlar hep bölücü partiye oy veriyorlar” şeklindeki düşünceyi kökünden sarsarak aslında halkın, devletin terörle mücadeledeki başarısızlığı ve kendilerine sahip çıkılmaması sonucu, dağa hâkim olan terörist korkusundan bunlara oy vermek zorunda kaldığı kanıtlandı. Görüldü ki halk, “sempati duyduğu iddia edilen” partiye mesafeli ve tepkili. Çocuklar hiç de söylendiği gibi koşa koşa dağa gitmiyorlar.

Bu durumdan siyasi taraflar ders çıkarmak yerine, kendilerine çıkar sağlama, halkın bu haklı ve anlamlı tepkisini avantaja çevirme, kendini aklama yarışında… HDP bu anaları siyasi iktidarın gönderdiğini iddia ediyor. Hükümet kayyum operasyonunu aklamak için anaların eylemine destek veriyor. Her halükarda ülkenin yönetimine talip olan siyasi yapılar böyle bir eylemi ülke değil kendi çıkarları üzerinden kullanıyorlar. Normaldir, bunların baştan beri ülke çıkarlarını korumak gibi bir kaygıları zaten yoktu.

Ancak en acı olanı, sosyal medyadaki bir takım tiplerin, bu eylemi, “anaların para karşılığı parti binası önünde bekletildikleri” yolunda paylaşıma dönüştürerek servise sunmalarıydı. Açıkça belirtmek gerekir ki, çoğumuzun Kürt dendiğinde yüzünü ekşittiği bu insanlarımız, ülkenin batısında oturan ve kendisini Türk olarak tanımlayan çoğu insandan daha çok Türküdür, Türk Milliyetçisidir ve bu topraklara onlardan daha çok bağlıdır.

181 aşiret ileri geleninin bir araya gelerek, “Biz geleceğimizi bu topraklar ve ülke içinde görüyoruz, HDP ve PKK bizi temsil eden oluşumlar değildir” şeklindeki beyanlarından bunu fazlasıyla anlamak mümkündür. O nedenledir ki yaklaşık 35 senedir üzerinde her türlü oyun sergilenen Doğu ve güneydoğu Anadolu bölgemiz hala Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yer almaktadır. Bunda bölge halkının ortaya koyduğu tavrın payı büyüktür. Bu tip paylaşımların ciddiye alınmaması, haklı eylem koyan analara saygı çerçevesinde tercihimiz olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları