Londra'da dün gece ( 11/02/2020) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Başbakanı Ersin Tatar'ı misafir ettik...
Salonda konukların, milliyetçi ve birlik beraberliği pekiştiren şarkılarla karşılanması Ersin Tatar'ın siyasi duruşunu temsil ediyordu...
Kendisi aynı zamanda KKTC'nin Cumhurbaşkanı Adayı...
26 Nisan'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde Mustafa Akıncı'nın rakibi...
Rum sever Akıncı'nın karşısında, Türkler ile kardeşlik bağının en güçlü bir şekilde ilişkilere yansımasını isteyen Sayın Tatar yer alıyor...
Dün gece coşkulu bir kalabalığa yaptığı konuşma ile Cumhurbaşkanlığı makamını doldularacak biri olduğunu gösterdi...
Güven verici, Türkiye ile bağlarını asla koparmayacak biri olduğunu açıkladı...
Konuşmanın ilk bölümünde vaadler ve Akıncı'nın aksine olan fikirlerini anlattı...
Olaylara hakimiyeti göz doldurdu...
En önemlisi Türk kimliğine olan sevgisini ve Türkiye'ye bağlılığını konuşmalarında sıkça belirtmesiydi...
*
Londra'da yaşayan Türk soydaşlarıyla yaptığı toplantının ikinci bölümünde ise sorulara cevap verdi...
Hemen hemen herkesin sorularını sabırla ve hoşgörüyle cevapladı...
Çoğu katılımcı, bir dost bir arkadaş gibi Başbakan'a ismiyle hitap etti...
Kıbrıslı Türkler'in birbirlerine karşı olan bu samimi tavırları ve sorulardaki uzun açıklamaları ise salonda kahkahalara sebep oldu...
Kendi adıma sevindiğim bir diğer husus ise İngilizler'in direk uçuşlara her zamankinden daha yakın olduklarının açıklanması...
Ambargolar sebebiyle mutlaka Türkiye'de bir havaalanına inip uçak değiştirmek zorundaydık. Önceki seneler uçağın içinde 1 saat bekleyip uçuşa devam edebiliyorduk ama birkaç senedir o da yasaklandı. Türkiye'de uçak değiştirmeye mecbur bırakıldık...
Direk olmayan uçuşlar, Kıbrıs Türk Havayolları'nın yıllar önce iflasına sebep oldu...
Direk uçuş sebebiyle daha ucuz olan Rum ve İngiliz Havayolları'nı tercih eden İngiliz ve Türk turistler maddi kayba sebep oldu...
İngilizler'in Avrupa Birliği'nden ayrılması bu açıdan da Türkler'e umut vadediyor...
*
Nacizane soru soranlardan biri de bendim ama benimki soru-yorum karışımı bir konuşmaydı...
Burada ki amacım Milliyetçi camianın konuya ne kadar hakim olduğunu göstermekti...
Önce, camiamızın desteğini belirtip kısaca kendimi tanıttım...
Sonrasında ise 3 soru sordum...
-Mhp Lideri Devlet Bahçeli, Akıncı'nın açıklamalarının Türkiye’nin beka sorunu saydı ve bağımsızlığımıza tehlike olduğunu söyleyerek istifasını istedi, bu konuda neler söyleyeceksiniz?...
-Akıncı, Hatay'ın ilhakı gibi olmayacak, ikinci bir Tayfur Sökmen (Hatay’ın ilk ve tek Cumhurbaşkanı) olmayacağım dedi. Türkiye‘den kurtulmak için Rum tarafından ekonomik destek istedi, yani Türkiye'ye bağımlı olmaktansa Rumlar’a bağımlı olmayı tercih etti. 1950 Enosis, yani Rumlar'ın Yunanistan'a ilhakı referandumunu Güney’de okullarda Şubat 2017'de kutlama kararı almasına Akıncı bir açıklama yapmış mıydı?
-Trump, Aralık 2019'da Rum tarafına 1987'den beri olan silah ambargosunu gizlice kaldırdı. İngiliz muhataplarınızla bunu konuştunuz mu? Garantör ülke olarak İngilizler Türk tarafı için ne gibi adımlar atacaklar?
Sorularıma, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu, Trump silah yardımı yapsa da o silahların 85 Milyon Türk Milletine karşı bir şey ifade etmediğini söyledi...
Ayrıca Trump'ı ciddiye almadığını belirtti...
İlhak gibi gündemde birşey olmamasına rağmen Akıncı'nın bu konuyu siyasi malzeme yaptığını söyledi...
Son olarak, ona güvenen, inanan insanları yanıltmayacağını ve Anavatan'a destek için çok teşekkür ettiğini ilave etti...
*
Genel izlenimim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ersin Tatar'ın bu yarışta en güçlü aday olduğu...
Türkiye sevdalısı ve Anavatan olmadan o bölgede esamesi okunmayacağının farkında...
Şu an Cumhurbaşkanı olan ve tekrar aday olan Akıncı'nın açıklamalarına ve icraatlarına bakarsak Kuzey Kıbrıs yıllardır Türk olmaktan utanan bu zat tarafından yönetiliyor..
Türk tarafının Güney'e İlhakı'na yol açacak ve asimile olunmasını sağlayacak adımlar atmasını engellemek ancak Ersin Tatar'ın 26 Nisan'da seçilmesiyle mümkün...
Doğu Akdeniz kaynayan kazan...
Sınırı olmayan ülkelerin bile rahatlıkla at koşturduğu Mavi Vatan'ı korumak, ancak güçlü Türkiye desteği ile mümkün...
Garantör Türkiye elini çektiği an 1950'lere dönmek mümkün...
Türkler, Turan derken bunun Kıbrıs ile başlayacağını biliyorlar...
Federasyon, Konfederasyon, Annan Planı gibi anlaşmalardan bugün artık çok uzağız...
Herkes iki devletli bir çözümden başka barış için çare olmadığını görüyor, biliyor...
Avrupa'nın şımarık çocuklarının yıllardır yaptıklarına Ersin Tatar'ın seçilmesi tokat gibi cevap olacaktır...
