Biz Sustukça...

Sözde ermeni soykırımı yalanı hiçbir zaman bitmeyecek, biz sustukça onlar bunu fırsat bilip her zaman
dile getirmeye devam edecekler. Nitekim bir yalan olduğunu bütün dünya biliyor olmasına rağmen bu
yalanı sürekli tekrarlayarak “kendi çıkarları için söylemeye devam ederek” ilerde bu yalan da tarihe
bir gerçek olarak kayda geçecektir. Bizler bu yalana susmamalı ve asıl gerçeği tüm dünyanın
kabullenmesini sağlamalıyız.
Sözde ermeni soykırımı olarak anlatılanlar ise hepimizin bildiği gibi; 1915 Yılında 1. Dünya Savaşı
yıllarında gerçekleşen Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan ermelilerin kanunla Irak, Suriye ve Lübnan’a
gönderilmeleridir aslında.
O zamanlarda savaş döneminde Mustafa Kemal Paşa ordusuyla tüm dünyaya karşı Çanakkale
cephesinde ülkeyi savunurken doğu bölgesinde de Ruslar yavaş yavaş iç bölgelere doğru ilerliyordu.
Bunu kolaylaştıranlarda aslında Osmanlı vatandaşı olarak kayıtlı olan ermeni halkı sayesinde
gerçekleşiyordu. Dış ülkelerden aldıkları destekle iç bölgelerde köy, kasaba, şehir bırakmıyor
saldırıyor halkı yağmalıyor ve hatta en acımasız şekilde masum insanları öldürüyorlardı. Doğu
Anadolu Bölgesinde bulunan ordu hem Ermenilerle hem de Ruslarla zor şartlarda savaş mücadelesi
vermekte zorlanmaktaydı. Ruslar iç sorunları sebebiyle, geri çekilmelerine rağmen Ermeniler
saldırılarına ara vermeden; yakıp yıkıyor çocuk kadın yaşlı demeden herkesi işkencelerle öldürmeye
katliama hiç ara vermeden devam ediyordu. Amaç Doğu Anadolu Bölgesinde bir ermeni devleti
kurmaktı ve ele geçirdikleri köylere ermeni bayrağı asıyorlardı. İşte bu duruma son verebilmek için
Osmanlı devleti ermeni vatandaşların tüm mülklerini ve isimlerini kaydederek güneye doğru güvenle
gitmelerini sağlamıştır. Kendi halkını işkencelerle öldüren Ermenilerin güvenle belirlenen bölgelere
gidebilmeleri içinde kendi ordusunu görevlendirmiştir. İşte bu gerçeği bütün dünya bilmesine rağmen
bir yalana tutunarak karalamaya devam etmektedirler. Onların istediği gerçek değil gerçek olmayan
bir yalan da olsa bu yalanla bizler sustuğumuz için karalamaya ve dahi bu yalanı yasallaştırmaya
devam edeceklerdir. O zamanlar masum insanları öldürmeleri için Ermenilere silah ve yardım yataklık
eden devletler şimdi yalandan da olsa yine eskiden olduğu gibi Türk düşmanı olan Ermenilerin
tarafında olmaya ve bunu haklı bir dava olarak görmeye devam edeceklerdir. Ama bizler bu duruma
susmayacak ve asıl gerçekleri bütün dünya kabul edene kadar söylemeye ve kanıtlamaya devam
edeceğiz. Çünkü bizler susarsak onlar bu yalanları gerçek olarak dünyaya kabul ettirmeye tüm
gayretle devam edeceklerdir. Onlar bunu istiyor bizim susmamızı ve bu yalanların her zaman
söylenmesini…