Depremzedeye İmar Mağduriyeti
ALİ DAĞ
Deprem mağdurlarını depremden çok kurumlar mağdur ediyor. Deprem olalı yaklaşık bir yıl oldu. Orta hasarlı binalarını güçlendirmek için belediyelerden ruhsat bekleyen vatandaşı perişan ettiler.
“Mevzuata uygun projesinin onaylanmasını bekleyen hak sahipleri, türlü bahaneler ile belediyelerden ruhsatlarını bir türlü alamadıklarını ve kendilerine sürekli aha bugün aha yarın denilerek mağdur edildiklerini dile getiriyorlar. Bir bakıma kendi kabahatlerini gizlemeye çalışıyorlar. Günahlarının vebalini bize çektiriyorlar” diye feryat ediyorlar.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde çalışan, Belediyelerin İmar işlerinde çalışan, daha sabah işe giderken bile öğle yemeğinde ne yesem diye düşünen, göbeğini kaşıyan memurlar, neden bu binaları yılda 1 kez olsun çıkıp kontrol etmediniz? Aldığınız maaş helal mi hiç düşündünüz mü? Eğer rutin kontrolleri yapsaydınız, kim kolon kesmiş, kim yapıya sonradan ilaveler yapmış, kim duvarları kaldırmış, kim tabye kesmiş, kim projesinin dışına çıkmış önceden tespit edilir ve yapıyı kullanmaktan men ederdiniz. Tabi bu sorumsuzluğun en başında yöneticiler var. Yani balık baştan kokmuş, Su gözünde bulanmış. Masa başında oturup şehir yönetilmez, sahada olmak lazım.
Şimdi tüm bu sorumsuzlukların faturası mağdur vatandaşa kesiliyor. Yakında yerel seçim var, umarım '' Ekmeği ekmekçiye verir, 1 ekmek de üste verirsiniz ''
Müteahhit daireyi satar parayı cebine koyar, Belediye harç parasını, emlak vergisini alır kasasına koyar, tapuda satış yapılacağı zaman belediye emlak değerini vermek için geriye dönük Emlak borcunu tahsil etmeden beyan değerini vermez, tapu satışa engel görmez ancak böylesi kritik bir durumda mağdur olan sadece ve sadece gariban vatandaş olur. Yerel yönetimler müteahhitleri yeterince denetlemez ise olacağı budur. Oturma ruhsatı belediyece verilmiş 10 yıldır vatandaş oturuyor veya oturma ruhsatı olmayan binaya elektrik, doğalgaz ve su bağlata biliyorsun. Ancak böylesi kritik bir zamanda yerel yönetimler seni nasıl mağdur edeceğinin yolunu arıyor. Bu tür binaların oturma ruhsatlarının olmadığı şimdi mi akıllarına geldi. İşlerine nasıl geliyorsa öyle davranıyorlar. Vatandaş mağdur olmuş olmamış umurlarında değil. Vatandaş ne bilir ruhsata uygun mu, uygun değil mi, ruhsatlı mı ruhsatsız mı? O ki ruhsata uygun aykırı işler var diyorsunuz. Madem öyle işiniz yapsaydınız müteahhitte satış yetkisi verilmeseydiniz. İş bilmez İdarenin keyfi tutumunun faturası vatandaşa kesilmeye çalışılıyor. Kaç Tane müteahhit mağdur olmuş ki. Kaç tane yerel yönetim yetkilisi işlem görmüş ki. Olan gariban vatandaşa oluyor. Gerisi keyfinde... Devran yine o devran...
Depremlerde halk yeteri kadar mağdur oldu birde devlet tarafından mağduriyet yaşıyoruz neredeyse yıl olacak tekrar kışa gireceğiz yerinde dönüşümün sadece ismini duyuyoruz teklif sunan müteahhit bile yok vatandaş güçlendirip oturmaya çalışıyor bu seferde sanki belediyeler ilk defa duyuyormuş gibi aaa binanızın oturma ruhsatınız yok, Belediye olarak onayladığımız binanızın projesine aykırı yerler var… vs. Binaya oturma ruhsatı veriyorsun, Emlak vergilerini alırken de bunu biliyorsun. Madem böyle binanın oturma ruhsatını verirken neredeydiniz?
Vatandaş aslında hem belediyeler tarafından hem de müteahhitler tarafından mağdur edildi. Birilerinin bu duruma hızlıca el atması gerekiyor…
Ruhsatı olan binalar güçlendirme izni olmayacaksa deprem zamanı neden boşu boşuna test parası ödediler. Harici dünya kadar masraf ettiler. Bu belediyenin sorumluluğunda olan bi durum halkı mağdur edemezsiniz! Depremzedeye bir nevi imar mağduruyeti yaşatıyorsunuz.
Buradan Belediye Başkanlarına sesleniyorum. Bu keyfi uygulamanızın varmak istediği yer neresidir? Lütfen bize de söyleyin!!!