ALİ DAĞ

Biraz İnsaf Yahu!

ALİ DAĞ

Biraz İnsaf Yahu!

Fırsatçılık aldı başını gidiyor. Deprem asrın felaketi olarak hafızalarımıza kazındı. 

Binlerce can kaybı… 

Yine de akıllanmadık…

Kira, konteyner, gıda, giyim vs. ücretleri tavan yaptı.  

Bu dönem birçok malın değerinin aşırı yükseldiğine tanık olduk. 

Şubat ayı içirişinde yaşanan deprem… 

Binlerce can kaybı, binlerce yıkılan ev, eşyalarını –yakınlarını hülasa her şeyini yitiren insanlar… 

Bu süreçte barınma en büyük sorun oldu.  

Millet acısı ile uğraşırken fırsatçılar iş başında idi. Ne zaman biz bu hale geldik diye düşünmeden de edemiyorum.

Kötü niyetli ipsiz sapsızlar şehrimize akın akın giderek ölü soyuculuğuna soyundular. Ne kadar ahlaksızca bir tutum bu! Ne inancımızla, ne de örfümüzle bağdaşmayan bir durum. 

Benim asıl üzerinde durduğum şey deprem sonrası yaşanan dram.  Depremi yaşayan biz bugünkü zulme ortak olan yine biz…

Milletin en çok ihtiyacı olan ürünlere aşırı zam gelmesi, fırsatçıların iş başında olduğunu gösteriyor.  

21 metrekare bir konteyner salgın öncesi 15 bin TL civarında iken 100-125 bin TL olmuştu.

Deprem riski az olan bölgelere kalıcı veya geçici göçler başladı. Hemen kiralar iki katına çıktı. Arsa ve ev fiyatları 2-3 kat arttı. Malatya Yeşiltepe mahallesini örnek vereyim. Deprem öncesi kira 500-1.000 TL iken şu an 10-12 bin TL civarında.  

Gerisini anlatmama gerek var mı? 

Hani bir ekmeğimiz varsa mağdur olan ile bölüşecektik? 

Hani düşene yardım edecektik? 

Bu nasıl bir ahlak? 

“Efendim piyasa şartları. Elbette benim malım değerlenecek. Yan komşum arttırmış …” 

Yaşanan felaketi fırsata çevirmek!  Maalesef…

Gelelim şehrimizin çok değerli iş bilir yöneticilerine… Deprem de yaşadığımız travmanın yanın da sizin bu şehirde hiçbir şey olmamış gibi ekranlar da şov yapmanızı Türkiye gibi biz Malatyalılar da hiç unutmadık!

Binaları deprem de en çok hasar gören şehir Malatya. Bunu ben söylemiyorum; şehir dışından gelen, tüm deprem bölgelerini inceleyen, bu şehir de yaşamayan yetkililer söylüyor. Şehir dışına gittiğim de Malatya’nın yaşadığımız deprem felaketinin boyutundan haberleri yok. Nedeni de depremin ilk günlerinden itibaren Malatya da ölen insan sayısı çok azmış, ölenlerin de defin işi gayet başarılıymış! Gülemesin ağlaya mısın?

Ne yani ölmemiz mi gerekiyor du?

 

Depremden bu yana yaklaşık beş aylık süre geçmiş şehre bir çivi çakılmamış. Boş buldukları her sokağa bolca iş konteynerleri koymaktan başka…

Ulaşım desen çok yetersiz. Aracın yok ise belli bir saat den sonra vay haline. Gece merkez dahil saat 20:00 dan sonra karanlık sokaklar, bozulan yollar, enkazlar vs. Şehir dışından gelmiş dilencisi, hırsızı vs. Adam öldürseler kimsenin haberi olmayacak.

“Biraz İnsaf Yahu” böyle giderse şehir de Malatyalı kalmayacak. Bakın buradan söylüyorum; birkaç ay sonra önümüz kış mevsimi, sorunlar giderilmez ise asıl Sahipsiz Malatya’m dan da kaçışı o zaman göreceksiniz.

Nerden baksan tutarsızlık, insafsızlık, fırsatçılık almış başını gidiyor.

Yazık, çok yazık bu memlekete…


 

Yazarın Diğer Yazıları