Bahçeli'nin bir mitinginde vatandaş "bunlar hortumu kendilerine bağladılar kendilerine" diye bağırınca Behçeli;
-Ne hortumu, kanalizasyon borusu diye karşılık vermişti.
Sn. Bahçeli'nin bazı sözleri/replikleri benim çok hoşuma gider.
Bazen gaflarını hatta gurup toplantısındaki konuşmalarını hususi olarak açar izlerim.
Neyse, hortum meselesiydi konum.
Malatya Büyükşehir Belediyesi.
Önceki başkan Selahattin Gürkan gitti.
Geriye borç batağında bir belediye bıraktı!
Devasa bir enkaz desem abartmış olmam.
Öyle ki bahsi geçen borcun 17 milyar tl (eski rakamla 17 katrilyon) olduğu söyleniyor.
Sayalım desek ömrümüz yetmez.
Peki ne uğruna?
Hangi eserlere harcandı bu para?
En kötüsü de ne biliyor musunuz?
Ne hesap soran var, ne soracak olan!
Yapan yaptığı yanına kâr kalarak gidiyor.
Kimse kimseye milletin parası nerede diyemiyor.
Hele de zulüm bizdense...
Büyükşehri bu borçla devreden başka partiden olsaydı günlerce ekrandan düşmezdi.
Medya habire yüklenirdi.
Muktedirler isimlerini dillerine pelesenk ederdi!
Ama bizim partidense "boşverin" deyip örtüyorlar üzerini!
Taviz vere vere yitirdik değerlerimizi!
Değerleri olmayan değersizlere döndük!
İnsanlık onurunu çiğneyen iğrençlikleri artık olağan karşılıyoruz.
Hırsızlık, rüşvet, iltimas maalesef almış başını gitmiş.
Sadece Malatya belediyelerinde norm fazlası binlerce çalışan, pardon asalak var!
Çalıştırılamıyorlar!
Kimse de hesap soramıyor.
Tabir-i caizse çar/çakal ekibi!
Eline küreği versen ensende patlatacak tipler park ve bahçelerde...
Fen işlerinde...
Asfaltta...
Yahu memleketin çivisi çıkmış çivisi!
Tuz kokmuş!
Son seçimler bu kokuşmuşluğa verilen bir tepki!
Muktedirler okurlarsa ne alâ...
Okumazlarsa tarih onları da kirleriyle anacak!
