PERİHAN SEVER DİRİCAN

Ben Mi Şeytan, O Mu Şeytan?

PERİHAN SEVER DİRİCAN

           Sabah sabah aynanın karşısına geçtiğimde, saçımın kıvrımı, dudağımın boyası, ceketimin yakası yerine; şöyle samimice, gerçek anlamda iç görüntüme baktım. İlk anda masum, melek gibi bir çehre karşıladı beni. Aldanmadım! Şeytan da insanoğlu yaratılmadan önce beş büyük melekten biriydi. Bizde doğarken günahsız yani melek doğduk ancak doğduğumuz gibi kalabilseydik onca kitaba, peygambere gerek olur muydu?

        

          Sonra bilgim, başarım, yaşam tarzımla gururlandım. Yaşantımda olan insanlar geçti gözlerimin önünden ya da üst tabaka, alt tabaka, kadın, erkek, esmer, beyaz… diye ayrıştırdıklarım. Onlardan daha üstün görünmek için daha da süslenirken hatırladım ki; ateşten yaratıldığı için kendini üstün görüp, yarattığı insan önünde eğilmesini isteyene, “Balçıktan yarattığın insan önünde saygı ile eğilemem.”  Diyen şeytan da aynen bunu yapıyordu. Kibirli, gururlu, ayrımcı ve inattı.

        

           Bugün neler yapacaklarımı düşünürken; sevgililerim, kat, yat, para, tapındığım onca şey ve onları kaybetme korkusu soldurdu benzimi. Çünkü onlar benim hayata bağlılığım, tutkum, aşkım, uğruna, hapse girmeyi, ölmeyi göze aldığım varlıklarım. Onları kaybetmemek için ülkeleri yıkar, dünyayı yakarım.

                İşte, tek  aşkı Allah olan şeytan da aynı bizim gibiydi. Aşırı derecede sevdiği Allah'ın, çamurdan insan yaratmasına üzülmüş, hele hele yarattığı şeye ruhundan ruh üflemesini hiç kabullenememişti. Bu kıskançlıkla ve sevdiğini kaybetme korkusuyla her şeyi yakıp yıkmış, Allah’a kendini ispatlamak için cehenneme girmeyi göze alarak O'na insanların aşağılık bir yaratık olduğunu göstermeye kendini adamıştı.

           Tam aynadan ayrılacaktım ki, televizyondan gasp, tecavüz, terör, savaş…  Haberleri ilişti kulağıma. Olduğum yere çakıldım. Düşündüm; hiçbir dini kitapta, hiçbir literatürde şeytanın; bir insanın, bir meleğin veya herhangi bir cansız varlığın canına, malına, kıydığı, gasp ettiği duyulmuş bir şey değildi. Tabi biz yaptıklarımıza "Şeytana uydum” “Şeytan beni dürttü” “Şeytan aldattı” diye kılıf bulmazsak.

           Şeytana bile pabucu ters giydirirken bize hala meleklerden üstün yaratıklar denilebilir mi? Bütün çabamız Yaratan'a karşı şeytanı haklı çıkarmak mı?

          Biz neyiz?

Yazarın Diğer Yazıları