Türk Milleti Mehmetçiğinin Yanında - LEYLA DÜZEL

Türk Milleti Mehmetçiğinin Yanında


Hep yalnızdık, yine yalnız yürürüz...

İstiklal harbinde, Çanakkale'de kim vardı ki yanımızda?

NATO açıklaması tam bir fiyasko...

Lütfedip kınadılar..

Öneriler sundular...

Türkiye'ye yağ yaktılar...

Ve icraat olarak destek vermeye devam edeceğiz gibi muğlak bir açıklama ile görüşmeyi sonlandırdılar...

Şaşırdık mı? Yok...

Ortadoğu'da neler oluyor, kim kimden yana, ne yapıyor bilmiyor muyuz?

Ama kahrolası diplomasi denilen bir şey modern dünyanın siyasi hastalığı olmuş...

Tam bağımsız olmazsan her zaman böyle kıskaçta, haklılığını kapı kapı anlatıp tepelerine binmek için onlardan izin istersin...

*

Türkiye’yi yıllardır çeşitli örgütlere, anlaşmalara bağladılar...

Soçi mutabakatında üç ülke var...

İran, Rusya, Türkiye...

Bizi İdlib’e güvenliği sağlamak için onlar davet ettiler...

İran sessiz ve ABD uşağı olmuş...

Russia kendi çıkarlarının peşinde, yalan üstüne yalan söylüyor...

Amerika en mutlu ülke...

İsrail ise gül bahçesinin ona teslim edilmesi için kontrpiyede bekliyor...

100 yıllık İsrail planını hiçbir masada olmadan yönetiyor...

Sonunda Rusya ile bizi karşı karşıya getirdiler...

İran ödlek, aradan çekildi...

Türkiye bu üçlü sacayağında yalnız...

Savaş kapıda ama korkmayın gücümüz var...

Türk aklı sınanıyor sadece...

Türkiye, Suriye'li dağınık göçmenlere Avrupa kapılarını açtı.. .

Fakat anlaşmalar sebebiyle tazminat ödememek için Dışişleri yetkilileri "imzalamış olduğumuz anlaşmaya bağlıyız" dedi.(Dışişleri Bakanı iken bu korkunç anlaşmayı Türkiye'ye çok harika birşeymiş gibi pazarlayıp imzaladığı için Davutoğlu’na yine bir hayli selam gönderdim. Anlaşma uyarınca sözde 3.5 yıl sonra Türkler Avrupa’ya vizesiz gidebileceklerdi.)

Yüzlerce göçmen Yunanistan sınır kapısına dayandı...

Bu gece ve yarın bu sayıyı binlerle ifade edecek hale geleceğiz...

Çünkü medyada haber çok geç saatte yer buldu ve yola çıkmak için hazırlıksızdılar...

Bu göçmen sayısı bile onları titretti...

Sınırda göçmenlere biber gazı atmaya başladılar...

İki tabur asker yığdılar...

Yunanistan kabak bizim başımıza patlıyacak dedi...

Şu ana kadar 150 göçmen adalara geçtiler bile...

Strese girdiler...

Ya Türkiye ne yapsın?

*

ABD ise fırsatı değerlendirip bozulan dostluğu onarma peşinde açıklamalar yapıyor...

Amerikan Washington Post gazetesi, Batılı hükümetlerin Suriye’deki iç savaş konusunda birşey yapmadığını ve ülkede savaşın trajik bir felakete gittiğini belirterek, "Suriyeli çaresiz insanların tek savunucusunun Türkiye olduğunu" yazdı...

Yeni farkına varmışlar gibi...

400 bin kişi öldürmüş bir katil var o coğrafyada, çoğu Sunni...

Azınlık hale düştüler şu an...

Mezhepçilik yaparak demografik yapıyı bozdular...

İran’ın yatacak yeri yok...

4 milyon zaten 8 yıldır Türkiye'de...

O bölgeleri de Amerika, Rusya ve PYD'ye teslim etti...

Birleşmiş Milletlere (BM) göre Aralık'tan bu yana İdlib’te 500 bini çocuk 900 bin mültecinin Beşar Esad rejimi ve Rus saldırılarından kaçarak Türkiye sınırına geldiği belirtiliyor...

Bu kar soğuğunda çoluk çocuk bir dram yaşanıyor yine...

Türkiye, kendi bütçesinden barakalar kuruyor ama yetersiz...

Vicdansız Dünya ise sadece boş açıklamalar yapıyor...

Washington Post diyor ki:

"Oradaki çaresiz insanların tek savunucusu son haftalarda bölgeye binlerce asker, tank ve top yığınağı yapan Türkiye’dir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hafta sonuna kadar çekilmediği takdirde, Esed rejimine karşı saldırı başlatacağı tehdidinde bulundu."

Nihayet anladılar mı dersiniz?

Zannetmem...

*

Türkiye, İdlib kent merkezini de içine alan 20 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturmak istiyor...

Rusya ile görüşmeler yoluyla diplomasi henüz kesilmedi...

Rusya kabul eder mi bilinmiyor?

Esad ise insan kaybı konusunda bedeli ne olursa olsun tüm İdlib’i almak istediğini devamlı dile getiriyor...

Tek yol kalıyor ABD ve AB ülkelerinin Putin'e baskı yapmasını sağlamak...

Bu da belki Avrupa'ya açtığımız sınırlarla mümkün...

*

Diplomasi trafiği tabiki sürmeli...

33 şehidimiz var...

Cani, vicdansız Esad yardıma giden ambulansları bile vurmaktan çekinmedi...

Hala Türkiye'de ki muhalefet Esad ile masaya oturun diye açıklamalar yapabiliyor...

Daha dün gece Kılıçdaroğlu utanmadan yabancı güçlerin ağzıyla konuştu...

“Terör örgütüne karşı mücadele etmek en doğal hakkımızdır, tereddüt yok. İdlib'de niye bulunuyoruz? Gözlem noktalarını koyduk tamam. Orada bulunmamızın nedeni Esad'ı devirmekse, çıkıp bunu açıkça söylesinler. Bunu söylemiyorsunuz. Peki, biz orada niye duruyoruz? PKK var mı orada? Gözlem noktalarının 7'si şu anda Esad'ın aldığı bölgede, onların korumasında. Esad'ın askerleri bizim askerlerimizi koruyor orada… Biz Suriye ordusuyla neden çatışıyoruz?”

Daha neyi anlamıyorsun diyeceğim ama onunki anlamamazlık değil..

Tatlı su kurnazı illa Esad'ı aklama derdinde...

Onların amacı belli...

4 milyon yeni göçmen dalgasıyla FETÖ'cülerin yapamadığı hükümet değişimini Türkiye'yi kaosa sürükleyerek gerçekleştirmek istiyorlar...

Amaç sorunu çözücü öneriler getirmek yerine, bu durumdan bile siyasi rant elde etmek...

Yerli ve Milli duruş gösteren ve gösteremeyen siyasetçileri tarih zaten yazacak...

*

Türk Milleti olarak bizlerin de üzerine düşen sorumlulukları var...

Toplum olarak yine çok ağır tarihsel bir süreçten geçiyoruz...

Bizleri bugüne kadar çeşitli şekilde bölmeye çalıştılar...

Bizi birleştiren Türklük Şuuru her zaman sıkıntılı durumda genlerimizden fışkırır...

İmanla sinesinde yatmaya göze aldığımız vatanımız, bayrağımız ve Mehmetçiğimize hangi siyasi görüşten olursak olalım destek olmak vazifemizdir...

Safları sıklaştıracağız...

Türkler bugüne kadar gittiği topraklara huzur ve nizam getirmiştir...

Mehmetçiğimiz hiçbir ülkenin askerine benzemez...

Onlar öldürme zevklerini tatmin için vahşice saldırırken, Türk Askeri koruma, savunma ve barış getirmek için çizmesini giyer...

Ondandır ki, gittiği her toprakta çocukların hayalini süsleyen, hayranlıkla, güvenle kollarına koşan güç olmuşlardır...

Diğer ülkelerin askerleri gittikleri ülkelerde sadece tecavüzleriyle anılırlarken bizim evlatlarımıza, "Biliyorduk işte vefalı Türk geldi." diye seslenmişlerdir...

*

“Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.

Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,

Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.”

Birlik ve beraberlik en güçlü silahtır...

Sabır bizi zafere götürecektir...

Devletimizin yanında dualarla inşallah bununda üstesinden geleceğiz...

Türk hiçbir savaştan yenilgiyle çıkmamıştır...

Şehitlerimiz olacaktır...

Bunları tevekkülle karşılamayı Türk Milleti iyi bilir...

Binlerce yıldır verdiğimiz şehitler Kürşad'ın ordusuna katıldı...

İmanla, atalarımız ile beraber gökyüzünden bizi izliyor ve koruyorlar...

Allah ordumuzu muzaffer eylesin...

Şehit olduklarına inandığımız evlatlarımızın şehadetlerini kabul etsin...

Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin...

Amin...

Sürçü lisan ettiysem affola...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
22Nis

Türk Mitolojisinde Yılbaşı

30Tem
19Tem

Siyasi Ayak Kim?

10Ağs

Birleşik Hain Güçler (BHG)

18Haz

Amerika'ya Çok Özeniyorlar