Sizden Tiksiniyorum - LEYLA DÜZEL

Sizden Tiksiniyorum


Sarhoş er geç ayılır ama cahil asla...

Elazığ ve Malatya depremleri yine bize okumakla adam olunamayacağını, merhametin insan olmanın baş şartı olduğunu hatırlattı...

Depremi duyduğumuz ilk günden beri insan olanlar candan yardıma koştu...

Merhametsiz çok bilmişler ise sosyal medyadan laf sokmak için klavye başına koştu...

Artist, sanatçı artıkları, şovmen bozuntuları hazır fırsat varken bende iki cümle sallayayım dostlar alkışlasın dediler...

Yalandan üzülüyormuş gibi yapıp yine kinlerini kustular...

Birlik beraberlik sağlanıp devlet millet elele felaketin üstesinden geldikçe kudurdular...

Bu kezde yalan haber, algı operasyonu, provokatörce çalışmaların içine girdiler...

Zilletin sanatçı züppe kesimi siyasetçilerin yerini alıp hükümeti aciz pozisyonuna sokmak istedi...

Öyle ya Siyasetçiler eğer onların söylediklerini söylese deprem zamanı nasıl böyle konuşursunuz derler ve oy kayıpları çok olurdu...

Peki ne yaptılar?

Kendi tabanından devlet millet elele sürecinde Cumhur İttifakı’na kayma olmasın diye fitne yazarlarına görev verdiler...

Her olayda bilindik takipçisi çok olan ünlü şahsiyetler...

Topladığınız deprem vergileri nereye gitti?

KIZILAY niye bağış topluyor?

Bu iki ana başlık üzerinden algı operasyonu yürüttüler..

Yurtdışına kaçan Ermeni Nişancıyan ise tam bir sapkın profili çizerek adeta Türklere olan nefretini kustu..

“Elazığ Tr'nin en bağnaz, en cahil, en paranoyak, cinsel saplantılı, maddi ve manevi tecavüz kültürü gelişkin kentidir. Gasp edilmiş emlak üzerine kuruludur, inkar edilmiş kimliklerden örülü bir hapishanedir."

Kendini tanımlamış adeta. O değil miydi eşine şiddet uygulayıp başından aşağı kendi dışkısını boca eden...

*

Gelelim siyasilere...

Kılıçdaroğlu üç beş kolinin peşine düşmüş, gönderdiği yardımın doğru yerlere teslim edilip edilmediğini denetlemek için Başmüfettiş İmamoğlu'nu atamıştı...

O arada İstanbul'da deprem olsa ne olacak? Sahipsiz makamı nasıl olsa gerçek sahipleri üst akıl yönetiyor...

Sen gez İmamoğlu...

Elazığ'da biraz konaklayıp kast ajansından iki adamla senaryo klipleri çekildikten sonra soluğu depremde en çok hasar alan Tunçeli Belediyesi'nde aldı...

Dersimci komünist başkana depremde yaralı, ölü kaybımız bir ihtiyacınız var mı diye sorunca başkan afallamıştır...

"Yav başkan idare et beni Elazığ kastı öyle strese gelemem sen bi yardımcı ol, burda fındık fıstık yerken kolileri denetlemiş sayalım."

Demiş midir? Demiştir...

Medyaya orada da üzgünmüş gibi bir poz verdiler ve işlem tamam...

Sonra ver elini Erzurum Palandöken Kayak Merkezi...

" Ama benim tatil hakkım yok mu çok çalıştım." Demiştir muhtemelen...

41 canımızı yitirmişiz pinokyo çocuk kayak yapma derdinde...

Vallahi zenginin derdi züğürdün çenesini yorarmış dedikleri bu olsa gerek...

*

Yavru muhalefet, CHP'nin don lastiği İP'çi Akşener bende eksik kalmayayım deyip 4.gün bölgeye arzı endam etti...

Bir videosunu izledim, figürana çok masraf etmişler...

Beş on kişi bir kalabalık, kameralar Akşener ve bir figüran...

İmamoğlu'nun aynı cast ajansının elemanı muhtemelen...

Figüran "Devlet buraya gelmedi" diyor...

Akşener "Ben seferberlik ilan ettim, o konuştuğumuz şeyler buraya getirilsin" diyor...

İşleri güçleri şifreli konuşma...

Battaniyeleri, yatakları yani varsa getirdiğin birşeyler açık söylesene...

Kendi de senaryoya iyi çalışmamış figüran da...

Allah yalancıların dillerine dolanıyor, figüran kameraları unutuyor ve eğilip Akşener'in kulağına “İP'in ilçe teşkilat başkanını gördüm bundan böyle burada sizin adamınızım" Diyor...

Akşener adam sussun diye el ense çekip sarılıyor kahkaha atmaya başlıyor...

41 acı kayıp ve sevgi yumağı olan tiyatrocular...

The end...

Film burda bitiyor...

*

Günlerdir iki görüntüyü, yani İmamoğlu ve ekranlarda “yemek yok açız” diyen iki figüranla İmamoğlu'nun aslında beraber Elazığ’da başka bir ortamda beraber olup kahkaha atarken pozları ve Akşener'in tertip tiyatrosunun videosunu defalarca kızgınlıkla izledim ama onlar gülerken ben gülemedim...

Biliyor musunuz sizlerle aynı zamana denk gelmiş olmaktan tiksindim...

Edep, adap bilmeyişinizden, merhamet duygunuzun olmayışından, siyasette etik kurallar deyip pespaye hale getirişinizden, devletin yanında değilde ne kadar hain yuvası varsa onlara kol-kanat germenizden tiksindim...

Yüzlerinizi görünce bende kusma hissi beliriyor...

Çenenizi açınca ortaya dökülen sahte millet sevginizden, kurgu yapmacık vatan aşkınızdan iğreniyorum...

İnsanlık denen şeref dile gelse, sizin üzerinizden hakkını alacak, size sahtekarlık hamurunuzla anadan üryan bırakacaktır...

Yazık bu ülkeye vallahi yazık...

Sizin gibi siyasetçi en geri ülkede bile yoktur...

*

Sinekten yağ çıkarmayı bile marifet sayan ana muhalefet başkanı Kılıçdaroğlu açıklamasının satır aralarında yine hükümete laf çakmaktan ve hiçbir programını iptal etmeden her gittiği toplantıda gak, guguk, delalet demekten geri durmamıştır...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgeye gitmesinin hemen akabinde Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nu bölgeye gönderdim diyerek onu tekrar adaylık parlatma çalışması için sahaya sürmüştür...

İmamoğlu kimdir? CHP'nin Eşbaşkanı mıdır?

O önce koltuğunda bir otursun İstanbul'un sorunlarını halletsin...

*

Bir deprem bin gerçekle yüzleşmemizi sağladı...

CHP, İP, HDP koli takibi yaparken MHP tüm teşkilatlarıyla sahadaydı...

Devlet Bahçeli derhal ekibini bölgeye göndermiş devlet ile organize bir şekilde toplanan yardımların ivedilikle vatandaşa ulaşmasını sağlamıştır...

Ülkü Ocakları Eğitim Ve Kültür Vakfı bölgeye gençleri sevk etmiş, zarar gören vatandaşın elini tutup ayağa kaldırmıştır...

Ülkü Ocakları arama kurtarma ekibi AR-KURT devletin yetişemediği yerlerde enkaz çalışmalarına katılmıştır...

*

Bu 4 günde enkaz kaldırılmaya ve yaralar sarılmaya başlanmıştır... Hastanelerde yaralıların tedavileri halen sürüyor...

Hergün binlerce porsiyon sıcak yemek servisi yapılmaktadır.

Devlet, Elazığ’da 58 Malatya’da 315 yıkık bina tespit etmiştir.

Tüm köylerde vatandaş şimdilik çadırlara yerleştirilmiş, zorunlu ihtiyaçları karşılanmıştır...

Konteynerler kurulmaya başlanmıştır...

Bölgede 3850 konutun yapımına bir hafta bile geçmeden başlanmış ayrıca 10 bin konutluk Uydukent projesini yapmak üzere kurum kararı alınmıştır.

Eşyası olmayana 30 bin lira yardım yapmaya başlanmıştır.

İşte deprem vergisi dediğiniz ve nerede diye sorduğunuz paralar ülkede depremlerde yıkılan yerlerin yeniden inşası için kullanılıyor...

Merak etmeyin Dünya’da mazluma sessiz kalmayan Türkiye Cumhuriyeti kendi halkına güçlü elini her zaman uzatmıştır ve uzatacaktır...

KIZILAY’ın para toplama işine gelince o bir sonraki felaket için kullanmak üzeredir...

Gidenin yerine gelme üzerine yapılmış bir çalışmadır...

Yeterki siz cahiller ordusu arada parazit olmayın...

Ne paranızı, ne yardımınızı istemiyoruz çünkü böyle açıklamalarla yapacaklarınızı da mundar ettiniz...

*

Malesef bu süreçte 41 acı kayıp verdik...

Allah'tan hepsine rahmet, kederli ailelerine sabırlar dilerim...

Yaralanan kardeşlerimize acil şifalar dilerim...

Türkiye'de DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) %53 konutta var ve sigortasız yapıların %47'sinin çoğu doğu bölgelerinde...

Devlet kanunları çıkarmış ama uygulayan belediye yoksa ve o evlerde oturanlar bilinçlenip konutlarını yenilemezse biz daha çok bu tür acıları yaşayacağız...

Ülkemiz üç büyük Fay Hattı'na sahip...

Batı Anadolu Fay Hattı (BAF)

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF)

Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF)

Tüm Türkiye bu hatların üzerine yaşıyoruz...

Deprem bizim gerçeğimiz ama bilinçlenmek de tek çaremiz...

Allah, Türk Milletini bütün felaketlerden korusun...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
30Tem
19Tem

Siyasi Ayak Kim?

10Ağs

Birleşik Hain Güçler (BHG)

18Haz

Amerika'ya Çok Özeniyorlar

21Şub

Gara, Yüreğimde Kanlı Yara