İnsan dinini kendi ülkesinde tam gerekleriyle yaşayamazsa nerde yaşayabilir?
Her dinin bir kutsal kitabı vardır...
Geldiği zamanın anayasa kitabı gibidir...
Tanrı varlığının tescili, gücünün göstergesidir...
Bizi yaratan Tanrı, insanoğlunun cahilliklerini görmüş, bunlar düzen sağlayamıyor deyip indiği topluma yaşamsal doktrinler getirmiştir...
Tüm kutsal kitaplarda başlık olarak miras, hukuk, adalet, davranış biçimi, karakter yönlendirmesi, ahlak, vicdan yani iyi insan olma kriterlerini belirtmiştir...
Uzay bilimleri, Astroloji, sağlık, şifa, geleceğe yani bize ışık olabilecek püf noktaları satır aralarına şifrelenmiştir...
*
Birde helaller ve haramlar belirtilmiştir...
"Onlar için nelerin helal kılındığını sana soruyorlar. De ki: Bütün iyi ve temiz şeyler size helal kılınmıştır."(Maide 4)
Birde haram olanlar var...
"Allah size ancak ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı." (Bakara 173)
*
Domuz eti...
Tüm Dünya'da sağlıkçıların bile yenmemesi gerektiğini söylediği...
Parazitler...
Taenia solium adı verilen domuz tenyası ve Trichinella spiralis isimli yuvarlak solucan türleri...
Nipah virüsü ve Menangle virüsü...
Yersinia Enterocolitica isimli bir bakteri...
Bu bakteri, insanlarda nadiren de olsa gastroenterit hastalığına neden olmaktadır...
Ilık iklimlerde yetiştirilen domuz eti içerisinde Hepatit E virüsüne de rastlanmıştır. Bu hastalığa sebep olan virüs, insanlara bulaşmadan önce domuzlarda konaklamaktadır...
Benzer şekilde, domuz gribi (H1N1 Virüsü) de konak olarak domuzları kullanan ve uygun ortamda insana bulaşan bir hastalıktır...
*
Allah her hükmünün kanıtını bizlere değişik bilim dallarından ispatla sunmuş ve bilgilendirmiştir...
Peki ama dinen yasak olmasına, Türk yemek kültürüne aykırı bulunmasına rağmen neden domuz eti bizim yiyeceklerimize karıştırılıyor?...
Niye bizim ülkemizde bu kadar büyük oranda domuz yetiştiriliyor?...
*
Yılda toplam 3 milyon kilogram domuz eti üretimimiz var...
Peki diğer kırmızı et üretimi 6 milyon kilogram iken neden yarısı kadar domuz eti üretilir...
Ülkemiz yüzde 50 Müslüman harici topluluktan mı oluşuyor?...
Hayır tabiki...
Diğer dinlere saygı mahiyetinde ne kadar ihtiyaç varsa üretilse amenna...
Peki neden 3 milyon kilogram domuz eti üretmek için domuz yetiştiriyoruz?...
Bu aşırı üretimin tek sebebi, domuz yetiştiriciliği kârlı bir iş olması değil...
Doymayan göz açlığı...
Yaşanılması gereken(!) lüks hayat ihtiyaçlarına yetiştirilecek para için azami kar elde etme hırsı...
Diğer bir sebep Türk İslam kültürüne, Müslümanlara duyulan kin ve öc alma duygusu...
Ahlak yoksunluğu, dini inanışlara saygısızlık ve nefret hissi...
*
Bu hayvanlar yılda bir, iki, bazen de üç kez ve her batında 15-20’ye kadar varan yavru dünyaya getirebiliyor...
Bir domuz yılda iki kez doğum yapsa, her batından 10 yavru yaşasa, 20 sene yaşayan bir domuzun 400 yavrusu oluyor...
Yeni doğmuş bir domuz 4-5 ayda 100 kiloya kadar çıkabiliyor...
Normal Şartlarda evcil bir domuzun yüzde 30’u yağ olarak ayrılabilmekte iken bu rakam bazen yüzde 50’yi bulabiliyor. Yani 150 kg’lık bir domuzdan 75 kiloluk yağ elde edilebiliyor...
Bu da dana ya da koyuna göre tercih edilmesinde önemli bir etken...
Beslenmesi kolay, cam dışında her şeyi (leş dahil) yiyebiliyor ve kendi pisliğinde yaşayabiliyor...
Her domuzda ortalama 80-100 kiloya ulaştığı zaman kesiliyor...
Bu etlerin hangi kanalla, nerelere satıldığı ise meçhul...
Türkiye’de yaklaşık 3 milyon kg. domuz eti, piyasaya kilosu 1 ile 3.5 milyon lira arasında değişik yollarla satılıyor...
Bu domuz etlerinin ağırlıklı olarak kıyma, sucuk, salam ve sosislerde yasal yollarla satıldığını biliyorduk...
Lakin yasal olmayan yollarla kullanıldığını da Çevre ve Sağlık Bakanlığı Müfettişleri'nin teftişleriyle öğrenmiş olduk...
At, eşek eti yedirilen Türk toplumuna bu kez de domuz eti yedirildiği böylece ortaya çıktı...
Kimbilir kaç senedir bu ürünler ülkemizde helal adı altında yediriliyor...
İnanın yurtdışında yaşayanlar helal gıdaya daha güvenli ulaşım sağlıyordur...
Etiketinde mutlaka doğru ürün yazmak zorunda...
Farklı ürün tespitinde yaptırımların caydırıcı özelliği var...
Türkiye'de ise henüz kısa bir zaman öncesine kadar hazır gıdalar üzerinde içeriğini belirten etiketler yer almıyordu veya eksik yazılsa suç teşkil etmiyordu...
Daha yeni değişik hayvan cinslerinin karışık olarak kıyma halinde kullanılması yasaklandı..
Ama beyinler formatlanmayınca bazılarına yasaklar vız gelip tırıs gidiyor...
*
Domuz çiftliklerinden resmi olarak beş firma domuz satın alıyor...
Hatta gıda satan bazı firmaların kendi domuz çiftlikleri olduğu ifade ediliyor...
Bildiğimiz mahalle kasapları haricinde oluşan şarküteri ve market zincirleri denetimsiz olduğundan güven vermiyor...
Çevre Sağlık İl Müdürlüğü Gıda ve Çevre Kontrol Şubesi Müdürü İrfan Yılmaz şöyle demiş: “Piyasadaki etleri denetlemek mümkün olmuyor.”
Hiçbir ülkede çok sıkı denetlenemiyor elbet...
İngiltere’de de geçen yıl raflardan at eti katılmış gıdalar raflardan toplatıldı...
Yurtdışı hazır paket ürünü olduğu açıklandı ve o marka bir daha ülkeye sokulmadı...
Önemli olan yaptırımlardır...
Bu kurumlar cezalarla bir daha ticaret yapamaz hale getirilmeli ve yapacak olanlara da verilen cezalarla caydırıcı örnek teşkil etmelidir...
*
Bakanlık tarafından domuz ürünleri kullananların listesi geçenlerde açıklandı...
Almila Cafe - Meral isimli markanın köfte harçlarında...
Çorbacı Yiğit Ege Dinlenme Tesisleri firmasında dana etli orman kebabı ürününde...
En-Sel Gıda Malzemeleri Pazarlama isimli markanın kuru köfte isimli ürününde...
En-Sel Gıda Malzemeleri Pazarlama isimli markanın köfte hamurunda...
Gurme Gıda isimli markanın Gurme Kangal Fermente Sucuk'ta...
China Sun Chinese Restaurant - Fethiye/MUĞLA - But (Dana Eti) yerine domuz eti...
Karanfil Turz. Seyahat İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. (Karanfil Otel) - Kuşadası/AYDIN - Karkas Dana Eti yerine Domuz eti...
Kebapçı Mehmet Usta - AFYONKARAHİSAR - Adana Kebap'ta...
Serkul-2 Restaurant - Fethiye/MUĞLA - Dana eti yerine...
Akşömine - AFYONKARAHİSAR - Adana Kebap'ta...
*
Liste böyle uzayıp gidiyor...
Bunlar tesadüfi denetime giren yerler, bence binlerce yerde kullanılıyordur...
En iyisi dışarıda yememek ve hazır gıda almamak fakat O da mümkün değil...
Evlerimize aldığımız toz karışımlar ne kadar güvenli ki...
Mesela Parmesan peynirinin içinde domuzdan üretilen toz jelatin var...
Jölelerin bir çoğunda var...
E400 ile başlayan katkı maddelerinin kullanıldığı tüm ürünlerde var...
Size önerim üzerinde vejetaryanlara uygundur ibaresi yazılı ürünlerden kullanmanız...
*
Kepazelik diz boyu...
Yüzsüzlük ise arşa varmış...
Gurme fermante sucuk’ta ekim ayında bulunan domuz etinden sonra firma Bifet adı altında tekrar satışa sulunmuş ve üretime devam ediyor...
Bu yazıyı yazarken bu ürüne bir test yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ama bu firmaya artık ne kadar güvenilir onu da size bırakıyorum...
Domuz eti sattığı tespit edilen Gurme isimli firma birçok farklı türde ürün satışı yapıyor. Firmanın sattığı ürünler arasında sucuk, sosis, jambon, salam, kavurma, pastırma ve köfte grubu ürünleri bulunuyor. Toplu tüketim içinde dana eti, kuzu eti ve dondurulmuş ürünleri bulunuyor...
Firma hem paket halinde döner satıyor hem de dönerci dükkanları için döner üretiyor...
Sizi bilmem ama kusma hissi belirdi bende...
*
“Ucuz etin yahnisi yavan olur.” derlerdi şimdi ise “Ucuz et ürünlerinin yemeği domuzlu olur.” dememiz gerekiyor...
Allah katında bizlerin bir günahı yok...
Bilmeden istemeden kimbilir neler yiyoruz değil mi?
"Her kim haramdan yemeye mecbur kalırsa hiç kimseye saldırmadan ve sınırı aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan, çokça esirgeyendir." (Bakara, 173)
Burda tek suçlu, bilerek içerik etiketinde domuz eti ve türevlerinin kullanıldığını belirtmeden sahtekarca Müslüman'a yediren, ticaret erbaplarıdır...
Malesef bu konu tıynet, karakter ve ahlak meselesi...
Yapanlar herhangi bir inanışa sahip olup domuz yeseler bile Türk halkına bu saygısızlığı yapmamaları gerekirdi...
Din meselesi olsaydı daha çok para kazanma adına böyle sahtekarlıklar yapılmazdı...
Bu firma sahiplerinin sicili bozuk olması önemli değil bence bunların sütü bozuk...
Gelmişi geçmişi Türk İslam kültürüne zarar vermek üzere kodlamış tüccar kalpazanlar...
Ahlaksız, karaktersiz, hain ve cüretkarlar...
*
Gelişen toplumlarda yozlaşma kaçınılmazdır, çünkü hazır olmayan bünyeler birden rahata ve pompalanan lükse karşı hazımsızdır...
Elbet sindirmek için buna tepkisel korunma araçları devletçe sağlanmalıdır...
Eksiklikler giderilmeli, bu hain ellere gereken dersler vermeli ve gelecekte yelteneceklere de örnek olacak ağır cezalar verilmelidir...
Madem parayı çok seviyorlar o zaman dinsizin hakkından imansız gelir deyip gözlerinin yaşına bakılmamalı yüksek para cezası kanun koyucular tarafından uygulanmalıdır...
İlaveten halkın sağlığı ile oynamaktan hapis ve ticaretten men şartı getirilmelidir...
*
Türk ülkesinde yediğimize içtiğimize bilerek haram karıştıranlara...
Türk Milleti adına...
Benim elimden gelen sadece size beddua etmek olacak...
Haksız ve ahlaksızca kazandığınız her kuruş haram olsun, kursağınızda kalsın, soyunuz sopunuz kurusun...
Yaratan zaten size gereken cezayı en güzel şekilde kesecektir...
Hz. Muhammed diyor ki!
"Müslüman bir kimsenin, bir malda kusur olduğunu bildiği halde, müşteriye haber vermeden satması haramdır."...
Sizi Allah bildiği gibi yapsın...
Hazır oralarda dolanıyorken domuz pisliğinde boğulun emi...
