İtaat Edin, Rahat Edin... - İSMAİL HAKKI DALAK

İtaat Edin, Rahat Edin...


Bir ağabeyime sordum. Abi insan rahat etmek için ne yapmalı? diye. Cevaben bana itaat et rahat et, dedi. Kendisinden beklemediğim bir cevaptı. Aslında kendi böyle cevap verecek bir insan değildi. O da benim gibi çok kızıyordu, haksızlık karşısında susan çoğunluğa. Belki de itaati çok seven bir millet oluverdiğimizden dolayı böyle bir cevap vermiştir diye düşünüyorum.  

İtaat et rahat et!..

Nereden nereye? Onurlu, dik duruşlu, erdem sahibi insanların örs gibi oturup körük gibi soluduğu günlerden, günlük yön değiştiren, dün savunduğunun bugün karşısında olan, dün reddettiğini bugün kabul eden, kısaca hiçbir ideolojisi olmayan, topaç gibi dönen düşünce engellilerin yani menfaatini çok sevenlerin yaşadığı günlerdeyiz.

Haksızlığa uğradığını bildiği halde susan çoğunlukların içinde maalesef hak aranmıyor. Çünkü çoğunluk zulmün yanında duruyor. Korkaklıktan, kaypaklıktan, aman bana bir şey olmasından ve bu gibi birçok nedenlerden. Makam mevki liyakatsiz, haksızlık karşısında aman bana bir şey olmasın diyen korkak ve kaypak çoğunluğun elinde maalesef.  

Bugün bakın Filistin ölüm kalım mücadelesi veriyor. Topraklarını korumak için taşlarla sapanlarla İsrailli kanı bozuklara karşı çoluk çocuk demeden savaşıyor. Çünkü toprağını namusunu korumak için. Mescidi Aksaya kafir eli değmesin diye mücadele ediyor. Ya Müslümanlar ki sözüm ona Müslümanlar susuyor. Hemen yanı başında ki Mısır ambargo uyguluyor, Suudi Arabistan İsrail hakkını arıyor diyecek kadar alçalarak İsrail’in yanında yer alıyor.

Sorarım size, Filistin rahat etmek için kime itaat etmeli? Kadın, yaşlı ve çoluk çocuk demeden işkencelerle öldüren İsrail’e mi? Ama biz hala İsrail mallarını pervasızca tüketiyoruz. Bu bile kime destek…

Çin zulmünün altında Doğu Türkistan kan ağlıyor. Namaz yasak, Kuran yasak, Oruç yasak yasak yasak… Orada kızlarımıza tecavüz ediliyor, çocuklarımız hunharca öldürülüyor, hiçbir suçu olmadan cezaevlerine atılan soydaşlarımız türlü işkencelere maruz kalıyor.

Sorarım size, Doğu Türkistan rahat etmek için kime itaat etmeli? Kendisine türlü işkenceler yapan Çin’e mi? Ama biz hala Çin malı arabalara biniyor, ürettikleri telefonları kullanıyoruz. Çoğunluğu Çin malı satılan bir milyoncu ucuzluk mağazaları da cabası. Artık yetmez mi?.. Kısaca anlaşılıyor ki biz çok itaatkar bir millet olup çıkmışız.

PYD, PKK, YPG ve daha nicelerini silahlandırıp namlularını bize çeviren ABD, İngiltere, Almanya, İsrail ve daha nicelerinin mallarını kullanmıyor muyuz? Üreticilerimize kota koyarak dışarıdan mal ithal etmiyor muyuz? Bütün bunlara bir dur deme zamanı gelmedi mi?

Milliyetçilik sadece “Ne Mutlu Türküm Diyene” demekle olmuyor. Kardeşlerimize kurşun sıkılmaması için bu milletlerin mallarını protesto etmemiz gerekiyor. Biz gerçekten milliyetçi olmalıyız. Özümüze dönmeliyiz.

Halen itaatkarlıktan vazgeçemiyorsanız, kolayı var. Yüce Allah bizleri günde beş defa itaat etmemiz ve huzur bulmamız için çağırıyor. Sonsuz rahmetiyle ve de merhametiyle. Yetmez mi? Tercih sizin Karar sizin.

İtaat edin, rahat edin… Ama sadece Allah’a…

Selam Saygı ve En Kalbi Dualarımla…

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
25Mar

Muhsin Başkan…

29Şub

Ramazan...

26Oca

DEVLET Dersi...

06Kas

Adam Gibi Adam Celal Adan…

26Ekm

Ortadoğu’da Soykırım…