DEVLET Dersi...

DEVLET Dersi…

Devlet dersi, vatanını, bayrağını, ezanını canından çok sevenlerin yeri geldiğinde karşısında ki kim olursa olsun korkmadan, çekinmeden, sonu ölüm dahi olsa bir adım geri atmadan vermiş oldukları bir derstir. Bu dersi veren bazen görevi başındaki polis memuru, bazen sınırda vatanını bekleyen Mehmetçik, bazen Diyarbakır Kulp kaymakamı Burak Akeller, bazen TBMM Başkan Vekili Sayın Celal Adan ve tabi ki her hafta salı günü TBMM’den vatan düşmanlarının ağababalarına haykırarak devlet dersini en üst perdeden veren Sayın Dr. Devlet Bahçeli’dir. Kimisi gururla kimisi de yine bize ne diyecek ki diye korku ve endişe ile bu dersi mutlaka alır.

Şehitlerimiz, vatan, bayrak ve ezan sevdalılarının vaz geçilmez değerleridir. Şehitlerimizden geriye kalan ana baba, eş çocuk ve kardeşleri bizim kutsal emanetlerimizdir, baş tacımızdır. Onlar sayesinde rahat bir hayat sürdüklerinin farkında olmadan onlara saygı göstermeyen kim olursa olsun bizim düşmanımızdır. Biz onlara her zaman ders veririz.

Devlet dersini verecek birçok mangal yürekli Anadolu çocuğu, yiğit Türk evladı vardır. 19 Ocak 2024 Cuma günü ise bu görev Diyarbakır’ın Kulp ilçesi kaymakamı Burak Akeller’e düşmüştür. Onu yetiştiren ana babadan ve yüce Türk Milletinden Allah razı olsun. Cuma namazına gitmeden o günkü hutbeyi de okuyan koca yürekli kaymakamımız imamın şehitler için olan kısmı okumadığını görünce imamı uyarır, okuması konusunda. Cuma namazı çıkışında imama neden o kısmı atladığını sorunca imam tehditler aldığını ve o yüzden oku(ya)madığını söyler. İmama Sayın kaymakamımız elbette gerekli devlet dersini, devlet terbiyesi ve “Devlet Ebet Müddettir” şiarıyla vermiştir. Ama imamın unuttuğu bir şey vardır ki, burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendisi de bu devletten maaş alan bir devlet memurudur. Varsa bir tehdit susmak yerine neden yetkili mercilere başvuruda bulunmamıştır? Bu da düşündürücü bir durum.

Diyarbakır Kulp İlçesi Bahçelievler Camii İmam Hatibinin hutbede oku(ya)madığı kısım…

“Hepimize düşen, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizden asla ödün vermemektir. Din, Kur’an, vatan ve ezan gibi mukaddesatımız etrafında birbirimize kenetlenmektir. Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri ulvî değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. İnanıyoruz ki, Rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir. Onlar, kendilerine müjdelenen cennet nimetleriyle sevinmektedirler. Şehitlerimizi ve gazilerimizi yetiştiren anne babalar başımızın tacıdır. Onların eş ve çocukları en değerli emanetimizdir. Biliyoruz ki, Allah’ın yardımı müminlerle beraberdir ve zafer inananlarındır. Vatanımıza göz diken, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e düşmanlık besleyen, Filistin’de bebek, kadın, yaşlı demeden masumları katleden işgalci zalimlere gelince, onlar, mutlaka kaybedeceklerdir.”

Tehditlere boyun eğmeden yeter ki “Vatan sağ olsun” diyerek vatan nöbeti tutan, sınır ötesi terörist temizliği yapan tüm silahlı güçlerimizin her zaman yanındayız, can veren aziz şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad mekanları cennet olsun inşallah. Geride kalan tüm yakınlarının Büyük Türk Milleti olarak yedi gün yirmi dört saat emirlerindeyiz.

Diyarbakır Kulp ilçesinde yaşananların ardından kimin Devletin kimin illetin yanında olduğunu ise Yüce Türk Milletimizin takdirlerine bırakıyorum. Yüce Türk Milleti için, “Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır.”

"Mevzu vatansa hepimiz ölelim, Mevzu makamsa hepiniz ölün!"  Başbuğ Alparslan Türkeş

Ne Mutlu Türküm Diye(bile)ne…