Çocuk…

Çocuk; bak beni iyi dinle!

Geldiğin bu dünya artık masum değil. İyi kalpli insanlar bayağı azaldı. Birer birer kayboldular zamanda. Hayatta, insanlar da artık çok zor, bir o kadar da anlaşılmaz. Yaşadıkça sende göreceksin. Belki bana hakta vereceksin. Ama bu yolda çok dikkat et. Karşına yamuk yumuk insanlar da çıkacak, adam gibi adamlarda. Eften püften hikâyelerde dinleyeceksin, uğruna can feda etmiş gerçek vatan sevdalılarının yaşamlarını da.

Çocuk; kulağını iyice aç, dinlemeye devam et!

Öyle namussuzlar türedi ki anlatamam. Artık sizleri tek başınıza parklara oyun oynamanız için gönderemiyoruz. Her yaştan çocuk istismarcıları türedi. Kadın cinayetleri arttı. Öyle ki, “Ya benimsin ya kara toprağınsın” diyor kanı bozuklar. Sadece kadın çocuk değil, hayvanlara da işkenceler hat safhada. Yani iler tutar yeri yok hayatın.

Çocuk; bazı şeyleri de büyüdükçe anlayacaksın, dinle!

Vatan için can feda edenler bir tarafta, menfaat uğruna Onur, Şeref ve Haysiyetinden vaz geçenler bir tarafta. Anlatmayla bitmiyorlar, yazmayla bitmiyorlar, saymayla bitmiyorlar. Yola çıktıkların yolda seni satıyor. Gönül verdiklerin senden vaz geçiyor. “Önce Ülkemiz” diyenler dimdik dururken, “menfaatim benim biricik sevgilim” diyenlerde mantar gibi (Ha bu arada mantar da ucuz değil, pazarda 10 lira) çoğalıyor. Ödül var diye İstiklal marşını yazmayan Mehmet Akif’ten, (İstiklal Marşını kendi yazmasına rağmen, Kendine ait görmeyerek Safahat’a koymamıştır) nerelere ve ne günlere geldik. Anlatmakla bitmiyor ki.

Çocuk; bu anlattıklarım hikâye değil, dinle!

Seni öyle mücadeleler bekliyor ki anlatamam. Vatan için beraber yol yürüdüklerinle bile Makam noktasında ayrılıyorsun. Ama boş ver herkes bu hayatı fıtratı üzere yaşar. Ne olursa olsun söz konusu vatan ise gerisini düşünme. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşında verdiği mesaja kulaklarını sonuna kadar aç ve dinle; “Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı, Düşün altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı, Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.”

Çocuk; gündeme de değinmeden geçmek olmaz, dinle!

Karadeniz’de doğalgaz bulduk, hayırlısıyla çıkarmakta nasip olur inşallah. Akdeniz’de de çalışmalarımız sürüyor. Ama İt Köpek’te durmuyor. Mısır’da Sisi’yle kol kola gezen ABD, şimdilerde Karadeniz’de Ukrayna ile birlikte uçuş yapıyor, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle ikili ilişkilerini geliştiriyor. Yunanistan her zamanki kahpeliğine devam ediyor. Fransa biraz cesaret bulsa diklenecek ama her an fırsat kolluyor. Almanya ve diğerleri ikili oynuyor. PKK, KCK ve PYD’ye terör örgütü diyemeyen HDP eş başkanı Selo’nu eşi Başak Demirtaş, Mardin Büyükşehir belediyesi Kayyumunu ziyarette bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Sayın Robert Spano’yu, Diyarbakır’a çağırıyor, “Sizi Diyarbakır misafirperverliğiyle ağırlamak isterim. Bana ne olur bir saat ayırın” diyor.  Yani çocuk, etrafımız hain dolu. Ülkesini AB’ye şikâyet edenleri de unutmamak lazım. Biz, “Kol kırılır yen içinde kalır, bugün hesap sorma günü değil birlik olma günüdür” diyoruz, elbette vatan için. Çocuk tecavüzcülerine, kadın cinayetleri işleyen katillerine ve vatan hainlerine idam gelsin dediğimizde birileri hemen AB kıstaslarından bahsediyor. “Pardon AB kim” diyesim geliyor.

Çocuk; son söz olarak bunlar da nasihat olarak kulağına küpe olsun, dinle!

Sevgiyi Saygıyı tüketmeden, Dost ve arkadaşını harcamadan, Yaşama sevincini kaybetmeden, Umutlarından ve hayallerinden vazgeçmeden, Doğrularından ödün vermeden, Hayatını yaşa; Elif gibi dimdik, Vav gibi mütevazı.

Ve daima, “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” diye haykır ki dünya duysun. Türk’ün varlığını hiç kimse asla unutmasın.

Selam, Saygı ve En Kalbi Dualarımla…