İSMAİL HAKKI DALAK

Biri Dur Desin…

İSMAİL HAKKI DALAK

O kadar çok “DUR” diyeceğimiz konu var ki hangisinden başlamak gerekir bilemedim. En önemlisi geleceğimiz olan çocuklar olmalı. Sizce de öyle değil mi! Anne baba olarak kimse kusura bakmasın, hepimiz suçluyuz. Bahaneye hiç gerek yok. Binlerce liraya aldığımız telefonların esiri olmuş çocuklarımız. Sosyal medyanın içinde kaybolurken baş etmek neredeyse imkânsız bir hale geldi. Ömrünü çocuklarına harcayan aileler artık çaresiz. Ders çalış dersin çalışmazlar, laf söylersin dinlemezler, her şeyi en iyi onlar bilirler. Ne zamana kadar! Ta ki ana babayı kaybedene kadar. O gün eyvah derler de artık iş işten geçmiştir. Sevgili gençler, eğer sosyal medyadan fırsat bulup ta bu satırları okuduysanız ve halen ana babanız hayattaysa bu yanlışlarınıza çok geç olmadan dur diyecek kişi sizsiniz. Hiçbir ana baba evladının kötü olmasını istemez. Bunu sakın unutmayız. Halen vakit varken! Hemen şimdi dur deyin, ne dersiniz!

Bu günlerde en çok kızdığım kurum, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)! Türk örf ve adetlerine, İslam anlayışına ters gelen TV yayınlarından bıktık artık! Sahi siz bu programlara DUR demek için ne bekliyorsunuz! Akşam olunca ne doğru düzgün bir haber programı var ne de ailece izlenebilecek bir dizi film. Hangisini neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Kimi siyaset yapıyor kimi Türk aile yapımızın altına dinamit yerleştiriyor. İlla ki birisi şikâyette bulunacak, sizler ceza keseceksiniz, onlar ise cezayı ödeyecek ve Türk aile yapısının temeline her seferinde daha da büyük patlayıcılar yerleştirmeye devam edecekler. Sevgili RTÜK ve kıymetli üyeleri gerçekten bu tür program ve dizilere ne zaman DUR diyeceksiniz! Biz Türk Milleti olarak kalıcı çözümlerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz. Halen vakit varken! Hemen şimdi dur deyin, ne dersiniz!

İsrail, ABD’nin elinde ki kukla mı, ABD Yahudi lobisinin elinde ki tutsak mı! Bunu sıradan bir vatandaş olarak anlayamadım. ABD okyanus ötesinden gelip Ortadoğu’yu dizayn etme çabasında. Libya, Mısır, Irak, Suriye, Filistin ve de Ürdün! Hep Müslümanlar eziliyor, öldürülüyor, katlediliyor ve sindirilerek sahipsizleştiriliyor. Tüm bunları o toplumların içinden çıkarttıkları sözüm ona özgürlük savaşçılarıyla yapıyorlar. Önce kullanıyor, sonra dağıtıp mahvediyor. Burada üzülerek söylemeliyim ki tüm bu oyunlar Müslümanı Müslümana kırdırarak yapıılyor. Kimisi dik durup mücadele ederken kimi Muhammed bin Selman Âl-i Suud gibi ABD’ye yatırım yaparak bedel ödüyor. Bizim gibi ses çıkaran Ülkeler de pek yok sanırım, olanlarda ekonomiyle hançerleniyor. Ey Asil Türk Milletinin Evladı, İslam’la şereflenmenin onurunu yaşayan Müslüman, ne zaman kendine geleceksin! Ne zaman oynanan oyunların farkına varacaksın! Tarihini ve Yüce dinin İslam’ı birilerinin yalan yanlış yapıp ta yayınladığı dijital platformlardan değil, devletimizin kontrolünde yayınlanan kitaplardan ve Yüce Allah’ın göndermiş olduğu Kuran-ı Kerim’den, Allah Resulü SAV Efendimizin hadislerinden öğrenmelisiniz. Halen vakit varken! Hemen şimdi dur deyin, ne dersiniz!

Memura, işçiye, emekliye verilecek zammı bekleyen bir piyasa var. Yeter ki verilecek zammı duymaya görsünler. Hiçbir kesimin eline geçmeden zamlı ücretler, tüketicinin cebinden aracıların malına mal katıyor adeta. Faizler düşüyor ki millet ev bark sahibi olsun diye ama maliyetleri bahane eden fırsatçılar fiyatları yükseltip evlerin metrekarelerini düşürüyorlar. Gıda sektörü de böyle hakeza, yükselen fiyatlara rağmen kapalı ambalajda satılan gıdalar adeta sürpriz yumurta, ne çıkarsa bahtına! Şikâyet etsen ne olacak ki! Yok öyle de demeyelim de cezalar kesiliyor ama tüketicinin mağduriyeti asla giderilmiyor. Yine ezilen tüketici. Sebze meyve pazarları da öyle, kendi bahçemden diye satan üretici de piyasaya ayak uydurmuş olacak ki kirası, vergisi, sigortalı işçisi olan markette de pazarda ki tezgâhta da fiyatlar hep aynı. Üstelik teyzem, amcam bağırıyor, “kendi bahçemizden” diye. Halen vakit varken! Hemen şimdi dur deyin, ne dersiniz!

Pazarlarda eğilip tezgâh altlarından toplayanda var, uzanabilirse fırından ekmeğini askıdan alanda var, üç beş arkadaşıyla binlerce liraya karnını doyurabilen müsrifler de! Dünya acayip bir yer, sözler veriliyor ama tutulmuyor. Sınavda kazananlar mülakatlarda eleniyor. Tok açın halinden anlamıyor. Gelir adaletsizliği almış başını gidiyor. Mutlu azınlığın daha da mutlu olabilmesi için çalışanların sayısı her geçen gün artıyor. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsak, halen vaktin var olduğuna inanıyorsak, çok geç olmadan dur demeliyiz, tüm haksızlıklara, halen vakit varken! Hemen şimdi dur deyin, ne dersiniz!

Bozuk dünya düzeninde güçlüler kendini haklı zannediyor ama unutmasınlar ki kimsesizlerin kimsesi olan Yüce Allah var. Kimse kendini O’na havale ettirmeden aklını başına alsın. O, esirgeyen, bağışlayan ve her şeye gücü yetendir.

Selam, Saygı ve En Kalbi Dualarımla…

Yazarın Diğer Yazıları