Mustafa Pehlivanoğlu, Ali Bülent Orkan, ismet Şahin, Ahmet Kerse, Selçuk Duracık, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş.
Ruhunuz Şad, Mekânınız Cennet Olsun…
Bilin ki; “Ne Sizleri Unuttuk, Ne Kahpe Eylül’leri”…
9 Vatan sevdalısı, 9 Türk Bayrağı, Ülküsü uğruna ölüme bile gülen, 9 gencecik fidan, 9 bozkurt… Rabbim onlara rahmetiyle muamele etsin. Allah onlardan ebeden razı olsun. Onlar inandıkları dava uğruna candan vaz geçtiler. Onlar ki arkadan gelenlere inandıkları için ölümden hiç tereddüt etmediler. Biliyorlardı ki, vatan, bayrak ve ezan sevdalıları asla bitmeyecektir. Makam peşinde koşanlar asla bu duyguyu ve ülkücülüğün ne demek olduğunu bilmeyenlerdir.
O gün, Milletin fikrine, geleceğine ve vicdanına indirilmiş bir darbeydi. O günleri belli bir yaşın üzerinde olanlar mutlaka hatırlayacaklardır. Vatanı, Bayrağı ve Ezanı canından aziz gören, dar ağacına giderken bile gülen hilal bıyıklılar vardı. Utancın, zulmün, işkencenin ve iftiranın gününde (12 Eylül 1980) “bizim çocuklar kazandı” diyenlerin gayrimeşru çocukları gün gelecek ve 15 Temmuz 2016’da kaybedeceklerdi.
O günlerin çilesini çeken başta rahmetli başbuğ Alparslan Türkeş olmak üzere akıl almaz işkenceler gören ülkücüler vardı. Tabutluklar, akıllara ziyan işkenceler vardı. Suçları sadece vatanı çok sevmekti. Hiçbir zaman makam sevdası gütmemişlerdi. Çünkü onlara hitaben başbuğ Alparslan Türkeş, “Mevzu vatansa hepimiz ölelim. Mevzu makamsa hepiniz ölün” diye seslenirken, ülkücülüğün de ne demek olduğunu her fırsatta evlatlarına hatırlatıyordu. Gidilen yolun, güdülen davanın kutsallığını her fırsatta anımsatıyordu. Allah ondan ebeden razı olsun. Onun ve bu davada rahmeti Rahmana kavuşan tüm ülkücülerin ruhları şad mekanları cennet olsun.
Ülkücülük siyasi bir yol değil, siyasete yön verenlerin yaşam tarzıdır. Onlar hiçbir zaman makam mevki peşinde koşmamışlardır. Böyle bir talepte asla bulunmamışlardır. İlkeleri uğruna rahatlıktan vazgeçerek çileli yolu tercih edenlerdir.
Başbuğ Alparslan Türkeş’e göre ülkücüler; iman ve ahlak sahibi kişilerdir. Ülkücüler devlet, millet ve vatan için bir fikir mücadelesi verenlerdir. Ülkücülük şuuruna sahip olanlar, yaşamının bütün evrelerini iman ettiği değerlere göre şekillendiren bir anlayışın fertte hayat bulmuş halidir. Başbuğ Türkeş Ülkücüleri, “Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin” diye tanımlıyordu.
“Ülkücüler yapısı gereği serttirler. En iyi ülkücü ise nefsine sert olandır” Hüseyin Nihal Atsız
Osman Yüksel Serdengeçti ise ülkücüleri, “Bağrı Yanık Anadolu Çocukları” olarak nitelendiriyordu.
Ülkücüyseniz onur duyun! Bilin ki ülkücüler, vatanın, bayrağın ve ezanın uğruna can verirler. Yalanla dolanla işleri olmaz. Hak bildikleri yolda haklı mücadele verenlerdir. Onların ilkesi hep Ülkesidir. Sevdaları vatandır, bayraktır, ezandır. Onlar zulmün karşısında dimdik duranlardır.
Ne Mutlu Türküm Diyene…
