HAMZA ATLI

TAS KAYIP!

HAMZA ATLI

Sami başkan aranıyor...
Adam Ankara'da objektife poz peşinde.
Malatyalı perişan halde!
Çiçeği burnunda valimiz Malatya asayişi ile ilgili açıklamasında "2200 kişinin arandığını" belirtti!
O da ufacık bir Malatya!
Depremin derdi bitmedi.
Çar-çakalı da yetmedi...
Herkes el birliği ile "Malatya'yı bitirme" derdinde!
Sahipsiziz diyoruz, sesimizi kendimizden başka kimseye duyuramıyoruz!
Memlekette 'tuz koktu' ifadesinin acizliğini ilk kez bu kadar derinden hissediyoruz!
Şehrin sorunları ile ilgilenen (Mahir Temur dışında) kimse yok!
Deprem ve sonrasında yaşayacağımız üçüncü kış kapıda...
Binlerce insan halâ konteynerda veya kirada.
Yüzlerce sorun yığın olmuş Malatya'nın önünde.
Rezerv alan problemi, yerinde dönüşüm sorunsalı, Toki'nin eksikleri vs.
Hangisini sayalım!
Şehirde hak sahibine teslim edilmiş tek dükkân var mı?
Bu şehrin esnafı kira yükü altında inim inim inlerken şehir nasıl ayağa kalkacak!
"Malatya esnafı dolandırıcı" diyenler her geçen gün artıyor!
İnsanlar tabii ihtiyaçları için yakın illere gidiyor.
Geçen gün bir arkadaş evi için keresteyi Maraş'tan almıştı.
Ciddi bir de fiyat farkı ile...
Üstelik orası da deprem bölgesi.
Denetleyen yok!
Serbest piyasa muhabbeti ile insanları insan gibi görünenlerin merhametine terk ediyorlar!
Bir başka arkadaş çatısı için sac almaya taaa Elazığ'ın bir ilçesine gitmişti.
Üstelik nakliye de dahil aynı ürünü dörtte üç fiyatına getirmişti.
Sami başkandan başladık, Vali beyle devam edip buralara geldik.
Konudan konuya atlayınca Mehmet Erkut abim kızıyor ama.
Ne yapalım, derdimiz, dersimize sığmıyor işte!
"Ne yazsam ki" diye düşünüp başlamakta zorlandığım her yazıya başladığımda bir de bakıyorum ki beynimde onlarca sorun birikmiş.
"Ne yazsam ki" kaygısı bir anda "neyi yazmasam ki" kavgasına dönüşüyor.
Toparlayayım!
Memleketin başları memleketin sorunlarından çok uzakta, taa Ankara'da geziyorlar.
Ehliyet ve liyakatsizlik heryerde almış başını gidiyor.
Kimse işini doğru düzgün yapmıyor.
Yapmaya gayret edende eksik veya yanlış yapıyor.
Her birimde veya kurumda benzer sorunlar sürekli olarak konuşuluyor.
Memlekette Suriyeli'ler, belediyelerde Typ'liler olmasa sistem yürümeyecek kadar darda!
Onlar da işi bilmiyorlar ve sorunlar yığını başlıyor.
Demek ki bize böylesi idareciler müstehak.
Ne diyelim.
Kurunun yanında yaş da yanacak!
Nihayetinde garipler aynı gemide!
Zenginler yatlarda, lüks tekne ve vapurlarda!

Yazarın Diğer Yazıları