Ölümün Gerçekliği Yanında, Dünya'nın Kıymeti Nedir?

Dayım oğlu Yunus'la dertleşirken veryansın etti dünyaya.
Sitemini iletti arş-ı alâya...
Kendince haklı nedenleri olabilir tabi ama...
Aklıma başlığa attığım söz geldi o anda...
Sizce de öyle değil mi?
Dünyalık dertlerin ölümün yanında kıymeti olabilir mi?
Veya tam tersi...
Dünyalık sevgilerin?
Dünya sevdasının?
Mal veya makam hırsının?
Ölüm hepsini boşa çıkaran yegâne gerçek değil mi? 
Varlıkta en üst düzeye ulaşmış insanlara bakın. Her istediğini elde edenlere bakın. Sonunda ya uyuşturucu müptelası olup ölüyorlar veya yokluk içinde kıvranarak ölüyorlar.
Çünkü hayat onlar için maddi varlıktan ibaret.
Maddi varlık da kalpteki boşluğu doldurmayınca nihayet çok acı ve kötü olabiliyor.
Dünyanın en zengini olsanız ne olur veya tam tersi dünyanın en fakiri olsanız ne olur? İnanın geçici olduktan sonra çok da bir kıymeti yoktur.
Bugün maddi anlamda kimseye muhtaç olmadığı halde daha çok kazanma hırsıyla perişan olan binlerce insan var...
Kumar bataklığında hayat arayan...
Gayr-ı meşrudan medet uman...
Bu uğurda değerlerini harcayan...
Aslına ve özüne yabancılaşan...
Yüzbinler var...
Peki ne oluyorlar?
Kaçı emellerine ulaştı?
Kaçının ulaştığına değdi?
Dünya hergün binlercesini yolcu etmiyor mu?
Ölüp gidiyoruz.
Ve ölüp gidiyorsak herşey anlamını yitiriyor.
Aklı başa almak gerek...
Rabbi ve değerleri ikinci plandan esasa almak gerek.
Değerleri de değersizleşmeden savunmaktır aslolan.
Dilde değil özde...
Davranışta...
Allah nasıl istiyorsa öyle olmalı...
Evler, arabalar, makam, paralar...
Hepsine geçmişte sahip olanlar...
Bugün kendisi ile fotoğraf çektirmeye çalıştığın bir ünlü yarının ölüsü değil mi?
Binlerce koruma ile gezenleri yarın toprağın bağrında kim koruyacak?
Haliyle vallahi kıymetsiz...
Billahi değersiz dünya...
Sadece gözümüzde büyütüyoruz bazı şeyleri...
Gündemimiz ya ev, ya araba...
Ya toprak, ya da tarla...
Boşverin...
Ölümü unutturan herşeyi siz de unutun!
Vesselam...