Lütfen Okuyun! - HAMZA ATLI

Lütfen Okuyun!


Böyle başlık mı olur demeyin!

Okuyun...

Üniversite yıllarım.

Ankara'nın ayazını tebessümünün sıcaklığıyla ısıtan bir Ali'm vardı.

Geçmişiyle ilgili malumatım yoktu...

Ta ki o geceye kadar.

Bağırarak uyandı Ali'm.

Geceleri sabahlara kadar çalışır harçlığını çıkarırdı. Ankara Üniversitesi'nde özel eğitim öğretmenliği birinci sınıf öğrencisiydi.

Öyle bir bağırışla uyanmıştı ki sıçramıştım korkudan.

Ali demeye kalmadan duvara çarpa çarpa ışığı açtı. Gözyaşları boynunda parlıyordu. Gördüğü rüya her neyse onu epeyce ağlatmıştı.

Boğazına bakıyordu. Boğulurcasına giydiğini çekiştirerek sıyırdı üzerinden.

Aman Allah'ım...

Vücudu aklıma gelince ve o geceye dönünce klavyemi ıslattı gözyaşlarım...

Ömrü işkenceyle geçen mahkumlarda o kadar morluk olamazdı. Benek benek kan toplanmıştı derisinde...

Derin derin kesikler ve yanıklar yeterdi geçmişini aydınlatmaya...

Parmaklarını uzun uzadıya ve acelece gezdirdi boğazında.

Tatmin olmadı, belli ki daralmıştı nefesi. Geçmişinde ne varsa boğazına düğümleniyor, nefes almasını engelliyordu.

Koştu lavaboya. Benim varlığımı hissetmiyordu bile. Ben de korkmuştum bu haline.

Evvela afalladım.

Sonra peşi sıra koştum lavaboya. Aynada boğazına baktı. Nefes alış verişi kalbimi titretiyordu.

Derin bir "oh" çekerek oturdu dizlerinin üstüne.

Bir ağlaması vardı o an anlatamam...

Onca yıl geçti üzerinden. Hatırladıkça gözlerimden damlıyor hikâyesi, çöktüğü yere...

Ağladı, ağladı, ağladı...

Belki on dakika boyunca hıçkıra hıçkıra ağladı Ali'm.

Titreye titreye...

İçi eriye eriye...

Bir kız kardeşinden başka kimsesi yokmuş hayatta...

Baba zalim, ayyaşın teki işte...

Annesine zulm ettiği yetmezmişçesine bir de bu masumları hırpalarmış küfürler eşliğinde.

Ali'm dayanamamış bir seferinde. Öldürmeyi de ölmeyi de göze almış artık.

Bu, pisliği temizlemeli dercesine sarılmış bıçağa. Ellerinde zerre titreme, gözlerinde zerre tedirginlik yokmuş.

Kız kardeşine tecavüze bile yeltenen "baba" adlı bu cani temizlenmeli, demiş kendince.

Yetmişti annesinin merdiven silerek kazandığı rızkı rakıya verişi.

Herşey tak etmişti işte.

Bu son vahşeti onu çileden çıkarmıştı.

Baba kendisine sallanan bıçağı, fark etmişti bile...

Lakin geçti...

Bacağında kanın sıcak sıcak dökülüşünü duyuyordu.

Rengi beyazlamış, beti benzi atmıştı kudurmuş adamın!

Bir hamle ile bıçağı kapmıştı Ali'nin elinden cani.

Annesi, kız kardeşini kurtar deyince ne yapacağını bilemez bir halde ufacık çocuğu alıp sokağa atmıştı kendisini.

Döndüğünde mahalleden birkaç kişi daha eşlik etmişti kendisine.

Herkes en az onun kadar sevmezdi babasını...

Nefret edeni oldukça çoktu!

Kapıyı aralayıp içeri dalınca heryerde kan vardı.

Annesi...

Merdiven silerek, canını evlatlarına siper ederek,  hayatın en derin acılarını yaşayan koca çınarı, yerde kanlar içindeydi.

Tam 27 kez acımasızca bıçaklanmıştı...

Sadece bir kez, son bir kez evladına baktı.

Bir tebessüm ve bir taleple gözlerini hayata yumdu.

"Oku, bacın sana emanet" deyip Rabbine yürümüştü hayattaki tek yoldaşı...

Baba müebbet. Dosyası zaten kabarık.

Ali'm ve bacım yapayalnız...

Ev yok, para yok...

Elde avuçta ne varsa birahanede...

Bir kız kardeşle sokaklarda hayata tutunmuştu Ali.

Bir orada bir burada işte...

Dershanede öğretmenlerine burun kıvırırken birileri, Ali sokaklarda hayata tutunma telaşındaydı...

Tutunmuştu da.

Hiç bir şekilde hazırlanamadığı sınava girip iyi bir puan alarak Ankara Üniversitesi'ne yerleşmişti.

Kader bizi bir araya getirmişti Ali'yle...

Bir abi oldum kendisine...

Kız kardeşi ilkokula başlamıştı. Kendisi de hem okuyor hem çalışıyordu o zamanlar.

Bitirir bitirmez diplomasını anasına götürmüştü. Bak, okudum anam demişti!

İlk sınavında alanında yaptığı derece ile atanmıştı.

Yaklaşık dört yıldır öğretmen. Hayata tutunmaya çalışanların öğretmeni!

Engelli veya özürlü diye dalga geçtiklerinizi kardeşleri gibi görüp fedakârca çalışıyor kendisi!

Kız kardeşi orta okula başlamak üzere.

Not: Şahsını benim dışımda hiçbir arkadaşım bilmez, tanımaz.

Maraş'lı...

İznini alarak kaleme aldım bu yazımı.

Örnek teşkil etmesi temennisiyle...

Okuduysanız, paylaşır mısınız?

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
21Mar

Muhtarlıklar Önemli mi?

18Mar

Çok Yaşa Tayyip Baba!

13Mar

Oy Moy Yok!

07Mar

Seçim Analizi!

29Şub

Nasıl Bir Toplum Olduk?