İlla Edep
BAHATTİN ÖNER
Anadolu irfanında edep, bedenin ve ruhun edebi olmak üzere iki kısımda değerlendirilir.
Ruhun edebi, ahlak ve terbiyeyi yani duygu ve düşüncelerin güzelleştirilmesini ifade eder. Zira gün geçtikçe düşüncelerimiz davranışa; davranışlarımız kişiliğe dönüşürler.
Böylelikle insan, güzel gören, güzel düşünen latif bir varlık olur. Bedenin edebi ise bilinen adıyla âdâb-ı muaşerettir. İnsanın davranışlarında nazik, zarif ve kibar olmasıdır.
Edep ölçülerine bağlı kalarak takındığımız nazik davranışlar bizi insanlar arasında saygın bir konuma yükseltir; ayıplanmaktan, küçük düşmekten, hata yapmaktan korur. Edep, ister ruhun ister bedenin edebi olsun her türlü bilginin, eğitimin üstündedir.
Yunus Emre bunu oldukça özlü bir şekilde dile getirir. “İlim meclislerinde aradım, kıldım talep/ İlim geride kaldı illa edep illa edep.” Selam ve dua ile.