Düğünler ve Cenazeleri Yeniden Düşünmek
AYSUN AVCU
Toplumumuzda köklü bir yer edinmiş olan “el der?” düşüncesi, bireylerin hayatındaki birçok önemli olayı etkileyen bir faktör haline gelmiştir. Özellikle düğünler ve cenazeler gibi hem manevi hem de maddi yönleri olan bu özel günler, toplumsal baskılar altında birer finansal kabusa dönüşebilmektedir.
Düğünler, hayatımızın en mutlu anlarından biri olarak görülse de, günümüz şartlarında büyük bir ekonomik yük haline gelmiştir. Artan maliyetler nedeniyle düğün yapmak, çoğu aile için ciddi bir borçlanma anlamına geliyor. Günümüzde bir düğün masrafı, 500 bin TL’yi rahatlıkla geçiyor. Düğün salonları, yemek organizasyonları, takı törenleri derken, bu mutlu gün birçok yeni çiftin gelecekteki hayatını borç batağına sürüklüyor. Özellikle, bir düğüne katılan misafirlerin “en azından bir gram altın takma” zorunluluğu hissetmesi, bu baskının ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Bir başka önemli konu ise cenaze organizasyonlarıdır. Hayatını kaybeden bir yakını için yas tutan aileler, bu acılarını yaşamak yerine, taziye ve mevlit organizasyonlarının maddi yüküyle uğraşmak zorunda kalıyor. “Üç mevlit” gibi dinimizde yeri olmayan gelenekler, aileleri borçlandırmakta ve yas süreçlerini daha da zorlaştırmaktadır. İhtiyaç sahibi olmayan aileler için belki bu durum bir sorun teşkil etmese de, dar gelirli aileler için bu bir yıkım olabiliyor.
Bu noktada, toplumsal baskıların yarattığı finansal zorlukları aşmak için hem bireylerin hem de toplumun bilinçlenmesi gerekmektedir. Düğünlerde ve cenazelerde abartılı organizasyonlar yerine, daha mütevazı ve sade törenler tercih edilmelidir. Din adamlarına ve toplumun kanaat önderlerine de büyük görevler düşüyor; insanları bu gereksiz harcamalardan uzak durmaları konusunda bilinçlendirmeleri önemlidir.
Sonuç olarak, “elalem ne der?” kaygısı ile yapılan abartılı harcamalar, bireylerin maddi durumlarını altüst etmekte ve bu durum hem düğünlerde hem de cenazelerde büyük sıkıntılara yol açmaktadır. Toplum olarak bu baskıların farkına varmalı ve hem kendimize hem de sevdiklerimize bu zorlukları yaşatmamak için bilinçli adımlar atmalıyız.