Ön Yargılarımızdan Kurtulalım
ARMAĞAN DİREK
"Ön yargıları parçalamak, atomu parçalamaktan daha zordur." (Albert Einstein)
"Fikrini değiştirmeyenler, hiçbir şeyi değiştiremez..."
" Ön yargılardan kurtulma yanlar hiçbir insanı anlayamaz ..." ( Bernard Shaw)
Hangimiz ön yargısız olabildik ? Ön yargılarımızdaki sorun onların doğru ya da yanlış olması değildir. Bu iki seçenekten herhangi biri olabilir. Doğru olarak nitelendirdiğimiz ön yargıyı öylece kabul edip benimsemek bizlerin bilinçli bir seçim yapma gücümüzü elimizden alır. Bizleri fiziksel ve ruhsal sömürüye açık duruma getirir.
Bazı ön yargılar, içinde yaşadığımız toplum tarafından da paylaşılır.
"Zaten herkes bu düşüncede değil mi?" diyerek kendimizi rahatlatır ve o konuyla ilgili olan her yeni bilgiye kendimizi kapatır, öyle bir kapatırız ki bir daha o kapıyı asla açmayız. Bir ön yargının bir kişi tarafından paylaşılıp kabul görmesi ile sosyal hayatımızı bir çok yönde kolaylaştırması önemli değildir. Önemli olan ön yargının bizi götüreceği tek yer kaçınılmaz son olan, cehalettir.
Ön yargılara teslim olmayıp, başkalarının ezberlerini yaşamak istemiyorsak, düşünme yeteneğimizin olduğunu hatırlamamız yeterli.
Öz güveni yüksek olan, kendi zihnine aklına inancı olan biri ön yargılara yenik düşmez. Tam aksi durumda ise ön yargılara daha kolay teslim olur.
Şunu aklımızdan çıkarmayalım. ön yargıların olduğu yerlerde öğrenme ihtiyacı duymayız. Öğrenmediğimiz zaman gelişemeyiz, ilerleme kaydedemediğimiz gibi büyüyemeyiz.
Ön yargıların en zor olanı ise kendimizle ilgili olan ön yargılardan kurtulmaktır. Bunlara örnek verecek olursak;
- " Benim mutfak işlerine hiç kabiliyetim yok."
_ " Matematik mi? Sayılarla aram hiç iyi değil. Matematiğe kafam hiç basmaz."
_ " Yemek yemeyi çok fazla seviyorum. Bana fazlasıyla kilo aldırsa da yemek yemekten vazgeçemiyorum. Bu konuda irademin olmadığını düşünüyorum. Hatta ben de hiç irade yok."
_" Küçüklüğümden beri müzik aletlerini çalma konusunda yeteneksizim. Müziği çok seviyorum ama her hangi bir müzik aleti kullanma kabiliyetim olduğunu sanmıyorum.Bu sebepten dolayı bu alanda başarılı olabileceğimi sanmıyorum."
Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Bu konularda bir girişim çabasına girmeden çoğu kişi kendisine yersiz haksızlık yapmış olur. Bunun tek bir sebebi var, o da kendimizle ilgili ön yargılarımızın olmasıdır. Gerçek olarak düşündüğümüz her şey ön yargılardan ibadettir. Bunların üzerinde biraz düşünebiliriz.
Ne kadar yetenekli, zeki,esnek,güçlü, becerikli,...vs ya da her ne olduğumuzu düşünüyorsak bunların bir önemi yok. Önemli olan konu ile ilgili yapılması gerekeni elimizden geldiğince yapmak, yapmaya çalışmak, yapabilmek ve gerisini akışa bırakmaktır.
Mutfakta kendini başarılı bulamıyor musunuz? Basit bir tarif alıp onu uygulayabilir ve gerisini bırakabilirsiniz. Müzik aleti çalamayabilirsiniz ama güzel bir şarkı olduğunda onu rutine göre mırıldanabilirsiniz. İçinden geldiği gibi söyle ve gerisini bırak ya da bir müzik aletiyle olmasa bile ellerinizle alkış tutarak ritim yapabilirsiniz.
İradeniz için sağlığınız adına spora başlayın, sağlıklı beslenmeye gayret edin ve gerisini bırakın....
Demek istediğim bizler iyiyiz. Kendimizi bir kalıba sıkıştırıp orada kalmak, sabitlemek yerine her gün kendimiz için bir adım atıp ve basitçe kendine inanıp güvenerek gerekeni yapmak.
Başlangıçtan itibaren belli bir süre sonrasında dönün ve kendinize bir bakın. Başlangıçtaki siz ile belirlenen süre sonrasında ki siz aynı kişi misiniz? Her süre bitiminde, belirli aralıklarla süre öncesi ve sonrasındaki siz bambaşka siz olacaksınız ve siz bile kendinize şaşıp kalacaksınız.
Ön yargılardan birdenbire kurtulmak zordur ama imkansızdeğildir. Attığınız adımlarınızın büyük sonuçlarını onların kendiliğinden eridiğini, bu sonuçlarınızı gördükçe de kendinizi daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz.
Sizi siz yapacak tek şey ön yargılarınızdan kurtulmaktır.
Hayatta dar görüşlerden uzak durup evrensel düşünmesini öğrenip, kalıplaşmış düşüncelerden bir an önce kurtulup ön yargıya meydan okumalıyız.
Ön yargılı olmak, daima zayıf olmak demektir. ( SamuelJohnson)
Sevgiyle kalın...