Bir kaç gündür sosyal medya üzerinden bir dizi market grubunun ve toptancıların raflardan ayçiçek yağını topladığı görüntülere şahit olduk. Maalesef bu görüntüler çok korkutucuydu. Birden kendi kendime seslendim: "Allah göstermesin bu ülkede savaş olsa ne yapacaktık?" diye.
Kıymetli vatandaşlarımız ayçiçek yağına zam gelecek haberleri üzerine marketlerde yağ bırakmadı. Bunun sonucu olarak arz-talepten dolayı fiyatları kendimiz patlatıyoruz. Maalesef kendi oturduğumuz dalı kendimiz kesiyoruz. Sonra fiyat yüksekliğini hem biz yaşıyoruz hem de şikayet ediyoruz. Lütfen bundan artık vazgeçelim. Bu arz talep birilerinin cebini dolduruyor. O kadar kolay algılara kapılır olduk ki bugün biri yazsa dese ki süte zam gelecek süte koşacağız, çay dese çaya..
Ne oldu bize? Biz böyle bir millet değildik.
15 Temmuzda tanktan, bombadan korkmayan milletimiz sıvıyağ bitecek korkusu yaşıyor. Çok hızlı pahalılanan ürün çok satılıyor ve hızlı tüketiliyor. Bu ülke kıtlık yaşamaz, yokluk yaşamaz.
Algılara kapılmayalım. Devletimize güvenelim. Bu sorunları devlet ve millet elele aşacaktır kimsenin şüphesi olmasın.
Tarım Bakanımızın yapmış olduğu açıklama çok net! "Ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde yeterli stok bulunmadığı yönünde paylaşılan bilgiler doğru değildir. Gerekli tedbirler alınmıştır. Ülkemizin yeterli miktarda ayçiçek yağı stoku bulunmaktadır. Asılsız iddialara itibar etmeyin. Endişe edilecek bir durum söz konusu değildir "
Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi bizim öyle ciddi bir sorunumuz yok. Bizim üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz yok.
Hamd olsun bereketli bir ayçiçeği üretim sezonu geçirdik. Bir önceki yıla göre üretimimizi %17 artırdık.
Ülkece 3 milyon 200 bin ton ayçiçek yağı tüketiyoruz. Bunun %70' ini ülkemizde üretiyor ve kalan %30'unu ithal ediyoruz. (Ukrayna - Rusya)
Yeni silahı ayçiçeğinden yana seçtiler. Bugün çok kısıtlı sayıda yağ varmış gibi algı yapılıyor. Geçmişte biz bunu yaşamıştık. Tekrar aynı oyunla karşımıza çıktılar. Şu an hiçbir ayçiçek yağını ithal etmesek bile yeterli miktarda ürün ülkemizde mevcut. Ama yok diyerek kâbus yaşatıyor ve fiyat artırıyorlar. Ülkeyi kriz var algısına sürüklemek istiyorlar. Depolara malları çektiklerini hep beraber gördük. Bugün ülkemizde yapılmaya çalışılan bir gıda darbesidir.
Stok kelimesi bizim litaratürümüzde dahi olmayan bir kelimedir. Biz ihtiyacımız kadarını alırız. Küreselcilerin istediği tamda bizim yaptığımız panik havasıdır. Çok geç değil pandemi zamanında sokağa çıkma yasağı olacak haberi gelincede marketlere akın edildi. Ne oldu? Kullanılmadı döküldü.
Türkiye zeytin yağı memleketi, ayçiçeği üretimi yapan büyük kooperatif ağı olan bir ülke. Dünyada kıtlığı en son yaşayacak ülkelerden birisi. Antik çağda yaşayan Mısır değiliz. Verimli topraklarımız ve üreten çiftçilerimiz var.
Hatırlarsınız pandeminin ilk zamanında sarımsak 100 TL yi gördü. Ama bugün marketlerde 10 lira 15 lira civarında satılıyorken kimse yüzüne bakmıyor bugün.
Paniğe kapılmayın. Yeni göreve başlayan Tarım Bakanımız ülke tarımını çok iyi bilen, çiftçiyi çok iyi tanıyan bir bakandır. Bugüne dair ve bugünden sonrada önlemini alacak ve bizi sürüklemek istedikleri düzene bizi mahkum etmeyecektir.
Hamd olsun başımızda dim dik duran ülkeyi bırakılmak istenen kriz manipülasyonlarına fırsat vermeyen bir Devlet Başkanımız var. Bakanlıklarımız ciddi bir süreç yönetiyor. Rabbim düzenimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin.
Sağlıcakla kalın.
