Dünyamızda artış gösteren nüfusa paralel olarak, artan gıda ihtiyacını karşılamak amacıyla tarımsal alanlarda verimi sağlamak için yüksek kimyasal girdiler kullanılmaya başlanmış, ancak bu kimyasal girdilerin artışı hem insan sağlığını tehlikeye atmış aynı zamanda bu artışın topraklarımızı ciddi manada tahrip ettiği gözlemlenmiştir. Bunun sonucu olarak ise sadece tarımsal ürünlerde verimi artırmaya yönelik çalışmalar değil aynı zamanda sürdürülebilir tarım sistemleriyle alakalı çalışmalar önem kazanmıştır. İyi Tarım Uygulamaları' nın başlangıç hikayesi tam olarak böyledir.
Avrupa buna çok önceden başlamış olsa da ülkemizde 2007 yılında başlamış, 16 ilde gelişme göstermiştir. 2013 yılında hareketlilik gösteren uygulama, 2020 yılı itibari ile 66 ilimizde uygulamaya konulmuş 12.000’ e yakın üreticisi ile gıda sektörüne hizmet vermeye başlamıştır.
Bu uygulama ile çiftçiler yapılan bütün işlemleri kayıt altına almakta, iç kontrol de mümkün olmaktadır. Sertifikalı tohum ve fidan kullanımı ile tüketiciye güvence sağlamaktadır. Toprak işletmesinde toprağın fiziksel özelliklerini koruyacak uygulamaların yanında bitkinin ihtiyaç duyduğu su ve sulama sistemleri gözetilerek kaynaklar korunmaktadır. Toprak analizleri düzenli olarak yapıldığı için uygun gübreleme koşulları belirlenmekte ve hem bitki hem de toprak aşırı gübrelenmeye maruz kalmamaktadır. Hastalık ve zararlı mücadelesinde kültürel tedbir, mekanik ve biyolojik mücadele ilk olarak uygulanmaya konulmakta bu şekilde hem girdiler azaltılmakta hem de sağlık açısından önemli bir yer edinmektedir. İyi Tarım Uygulamaları' nda hijyen başrol oynamaktadır. Gerek hasat, gerekse depolama ve paketleme koşullarında hem ürün kaybı azalmakta aynı zamanda iyi beslenmeye, doğru beslenmeye zemin hazırlamaktadır.
Güzel vatanımız da birçok şehrimiz tarımsal ürünleri ile tarihleri ortak edilmiş ve onunla anılmıştır. Örneğin ; incir denince Aydın, çay denince Rize, Narenciye denince Adana , yer fıstığı denince Osmaniye fındık denince Ordu, Giresun illerimiz gelir aklımıza. Şehirlerin ekonomisinde büyük katkı sağlayan bu ürünler İyi Tarım Uygulamaları adı altında üretime alınır ve market raflarında yerini süsler hale gelmiştir. Bu uygulama altında yüksek kazanç girdileri sağlanmaya başlanmıştır.
Malatya denilince akla ilk olarak her ne kadar kayısı gelse de; Yeşilyurt kirazı ile, Arapgir üzümü ile, Doğanşehir elması ile Hekimhan cevizi ile, Kale çilek ile, Yazıhan şeker pancarı ile, Gökçe köyümüz dut ile bilinmektedir. Farklı şehirlerde bu ürünlere yönelik İyi Tarım Uygulama koşulları uygulanmış olup hem çiftçimizin yüzü gülmüş hem de ciddi talepler oluşmuştur. Sertifikasyon imkânı sağlandığı zaman ve iyi anlatıldığında şehrimiz, birçok alanda bölgesine ve ülkesine örnek olduğu gibi bu alanda da liderlik edecektir
Geçtiğimiz günlerde de ilimizin önde gelen isimlerinin büyük çabalarının katkısı ile Tarım Bakanımızın verdiği müjde, kayısı üreticilerine ve şehrimize büyük bir mutluluğu yaşattı. Allah emeği geçenlerden razı olsun. Gerçekten Malatya’ya büyük bir ivme kazandıracak hamle ile hem ekonomi hem tarım ve aynı zamanda turizm kalkınacak ve Malatya kazanacak! Malatyamız her şeyin en iyisini hak ediyor.
Emeği geçen herkese tekrar tekrar şükranlarımı sunuyor, Malatya’nın kayısının cazibe merkezi olduğu gibi organik tarımın da cazibe merkezi haline gelebileceğini ifade etmek istiyorum. İyi Tarım Uygulamaları’ nın da şehrimizde yer edinmesini temenni eder sizler sağlıklı mutlu günler dilerim.