TÜRKSOY'dan Hamit Özpolat'a Anlamlı Ödül

Türk dünyasının UNESCO’su olarak kabul edilen, TÜRKSOY tarafından GAP Gazetecileri Birliği Genel Başkan Vekili Hamit Özpolat'a Türk Dünyasının Tanıtımına Sunduğu Katkıdan Dolayı Basın Ödülü’ne Layık Görüldü.

GAP Gazetecileri Birliği Genel Başkan Vekili Hamit Özpolat, Türk kültür ve sanatının tanıtılması, geniş kitlelere ulaştırılması nedeniyle yaptığı katkılardan dolayı TÜRKSOY tarafından Basın Ödülü’ne layık görüldü.

Malatya ve bölgede bir ilk olma özelliği taşıyan bu ödülü alırken onur duyduğunu söyleyen Özpolat, TÜRKSOY’un 6 ülkenin bakanlar kuruluyla kurulmuş, diplomatik ayrıcalığı olan bir kültür teşkilatı ve Türkiye’de ile Türk dünyasının UNESCO’su olarak kabul edilen bir yapı olduğunu söyledi.

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkan Vekili Hamit Özpolat’a TÜRKSOY’dan anlamlı ödül. Türk kültür ve sanatının tanıtılması, geniş kitlelere ulaştırılması nedeniyle yaptığı katkılardan dolayı TÜRKSOY Basın Ödülü’ne layık görülen Özpolat, BUSABAH’a konuşarak önemli açıklamalarda bulundu.

Bölgede ilk olma özelliğine ve uluslararası bir niteliğe sahip olan ödülün kendisine TÜRKSOY tarafından verildiğini dile getiren Özpolat, TÜRKSOY’un 6 ülkenin bakanlar kuruluyla kurulmuş, diplomatik ayrıcalığı olan bir kültür teşkilatı ve Türkiye’de ile Türk dünyasının UNESCO’su olarak kabul edilen bir yapı olduğunu söyledi.

ÖDÜLÜ KAZAKİSTAN’DAN ALDI

Ödülü Kazakistan’ın Türkistan şehrinde aldığını belirten Özpolat, “Ödülü Kazakistan’ın Türkistan şehrinde, Hoca Ahmet Yesevi’nin makamının bulunduğu şehirden aldım. Ve Türkistan şehri bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildi. Buna istinaden 21 Mart Nevruz kutlamaları eşliğinde biz davet edildik. Türkiye’den 2 arkadaş bu ödüle layık görüldük. Ben ve yine gazeteci olan Kürşat Zorlu bu ödülü aldık. Ödülümüzü TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov’un elinden aldık. Türk dünyasına yaptığımız katkılardan, Türk dünyasının kültürünün tanıtımından dolayı ve yazdığım yazılar, televizyon, radyo programlarında yaptığım açıklamalar dolayısıyla sağ olsun TÜRKSOY Ödül Komisyonu bir değerlendirme yaparak bizi bu ödüle layık gördü. Ve bizi bu manada onurlandırdılar” şeklinde konuştu.

GELECEK TÜRKLERİN OLACAK

Türk olduğunu dile getiren bir insanın mutlaka ata yurdu topraklarını görmesi gerektiğini ifade eden Özpolat, şunları kaydetti:

“Yıllardır gerçekten Balkanlara, Kafkaslara, Orta Asya’ya müthiş derecede ilgiliyim. Ata yurdu topraklarını seven biriyim. Gönlümde hep ata yurduna dokunmak, oralarda yaşamak vardı. Oranın kültürüyle şu anki Türkiye’de yaşamış olduğumuz kültürün birbiriyle örtüştüğünü hep hayal ve merak ederdim. Bu ziyaretlerimde bunu da gördüm. O kadar çok ortak noktalarımız var ki, yaşamımızdan yemek kültürümüze, misafir ağırlamamızdan tutun da isimlere, sofra adabına kadar her şey örtüşüyor. Arkadaşlarımızın mutlaka ve mutlaka Türk dünyasını çok iyi tanıması lazım. Ben çocuklarıma da, dostlarıma da, gittiğim toplantılarda da daima ‘Türk’ün, Türkiye’nin geleceği Türk birliğinden geçiyor’ derim. Bu açıdan bizim mutlaka ve mutlaka o coğrafyada yaşayan Türklerle ilişki içerisinde olmamız lazım. Biz bu bağları güçlendirirsek gelecek Türklerin olacak.”

ÖDÜLÜ ALIRKEN MALATYA’YI ANLATTIM

Ödülü alırkenki duygularını da anlatan Özpolat, “Türk dünyasından birçok ülkenin üst düzey temsilcilerinin katıldığı bir ortamda ödüllerimiz bizlere takdim edildi. Türk dünyasının huzurunda ve ata topraklarında özellikle Hoca Ahmet Yesevi gibi manevi dünyaya çok büyük değerler katmış bir düşünürün makamının hemen yanı başında ödül almak benim için ayrı bir keyifti. Çocukluğumdan bu yana o toprakları ve Hoca Ahmet Yesevi Türbesi’ni merak eden birisiydim. Cenab-ı Allah bunu bana lütfetti. Orada Malatya’yı kısa da olsa anlattım. Malatya’nın kayısısından tutun da yüzde 85 dünya kayısı başkenti olduğunu, 2 cumhurbaşkanı çıkarttığını, sağlık merkezi haline gelmiş bir üniversitenin olduğunu anlatma fırsatını da orada yakaladım” ifadelerini kullandı.

BİZ BİRLİKTE BİR BÜTÜN OLUŞTURUYORUZ

Kazakistan’da kaldığı günler içerisinde çok keyif aldığını dile getiren Özpolat, “Ben 4-5 gün kaldım, hiç yabancılık çekmedim. Ben sanki Anadolu’nun herhangi bir şehrinde yaşıyor gibiydim. Çok keyif ve huzurlu olarak orada kaldım. GAP Gazeteciler Cemiyeti’nin kurucu başkanlarından olmam münasebetiyle Türk dünyası için çok çalışmamız oldu. Bu ödülü almamda Yönetim Kurulumuz ve Başkanımızın önemli katkıları oldu. Biz birlikte bir bütün oluşturuyoruz. Ben bu ödülü bölgedeki gazeteci meslektaşlarım adına da büyük bir onurla aldığımı ifade etmek istiyorum. Gerçekten bölgemiz için prestijli bir ödül. İnşallah meslektaşlarımızın da daha güzel ödülleri alarak şehrimizi, bölgemizi, ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.