• Haberler
  • Siyaset
  • Saadet Partimizin 8. Olağan Büyük Kongresi'ni 30 Ekim'de

Saadet Partimizin 8. Olağan Büyük Kongresi'ni 30 Ekim'de

Sadet Partisi Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, Türkiye Gündemiyle Ve Yine Parti Kongresiyle İlgili Bazı Açıklamalarda Bulundu.

Sadet Partisi Malatya İl Başkanı Mustafa Canbay, Türkiye Gündemiyle Ve Yine Parti Kongresiyle İlgili Bazı Açıklamalarda Bulundu. Başkan Mustafa Canbay’ın Konuşması Şöyle:

Muhterem Genel Başkan Yardımcımız, İlçe başkanlarım, il ve ilçe yönetim kurulu üyelerimiz, hanım kardeşlerim, genç kardeşlerim, basın mensubu arkadaşlar, divan toplantımıza göstermiş olduğunuz alakadan dolayı hepinize teşekkür ediyor; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Sözlerimin başında Bartın Amasra’da gerçekleşen maden faciası hepimizi derinden üzmüştür. Allah’tan bir daha böyle kazalardan ülkemizi korumasını diliyor, vefat eden kardeşlerime Allah’tan rahmet yaralananlara acil şifalar diliyorum. Hem ülke gündemi hem de parti çalışmalarımız açısından Ekim ayı oldukça yoğun ve hareketli geçmektedir.  Allah, bu çalışmalarımızı ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile kılsın inşallah.

Partimiz açısından önemli toplantılarımızı gerçekleştirdiğimiz ve önemli kararları aldığımız Saadet Partimizin 8. Olağan Büyük Kongresi'ni 30 Ekim Pazar günü geniş bir katılımla, coşku ve heyecanla gerçekleştireceğiz. “Seçimlere ve İktidara Hazırlık" çalışmalarımızı taçlandıracağımız bu kongremizin partimize, milletimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

-Türkiye’nin ihtiyacı olan adalet, refah, huzur ve kardeşliği tesis etmek için,

-İnsanların içinde giderek sönmekte olan umudu yeniden diriltmek için,

-Doğduğu, doyduğu topraklara gün be gün küsen gençlerimizi yeniden bu ülkeyle barıştırmak için,

-Baskı, hukuksuzluk, ekonomik kriz ve sosyal adaletsizlik nedeniyle bunalan toplumumuza rahat bir nefes aldırmak için,

-Çalıştığı halde her geçen gün daha da yoksullaşan; geleceğinden endişe eden memurlarımızın, esnafımızın, çiftçimizin, asgari ücretli emekçilerimizin ve emeklilerimizin alın terinin hakkı için,

-Geçmişte örselenen, bugünse korkutulmaya çalışılan toplumumuzun tüm kesimleri için,

-Özetle; “insanca yaşam”ın mümkün olduğu, insanca yaşanan bir Türkiye için, her zamankinden çok daha kararlı ve azimli bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.

 81 il ve 973 ilçemizden teşkilat mensuplarımızın ve vatandaşlarımızın katılımıyla gerçekleştireceğimiz kongremiz, heyecanımızı pekiştireceğimiz, azim ve gayretimizi daha da artıracağımız bir kongre olacaktır. İnanıyoruz ki, yeni dönemde iktidarın güçlü bir aktörü olacak Saadet Partimiz, bu kongre ile birlikte çok daha güçlenecektir. Bugün buradan, aziz milletimizi kongremize davet ediyor, çalışmalarımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Muhterem arkadaşlar; Biz tüm bu çalışmalarımızı sürdürürken, amacımız Türkiye'nin mahkûm edildiği bu “tek adam rejim”ine dayalı, sorumsuz, müsrif sisteme artık bir son vermektir. Bu sistemde, liyakatsiz görevlendirmeler sebebiyle her alanda yozlaşma, bozulma, çürüme söz konusudur. Bu alanların başında da ne yazık ki adalet ve ekonomi gelmektedir.

Ülkesini seven, yaptıklarının sorumluluğunu idrak ve kabul etme seviyesinde olan bir iktidarın, bu denli başarısızlık ve milletimizi mahkûm ettiği yoksulluk ve hayat pahalılığı karşısında bir an bile iktidarda durmaması, ceketini alıp “Ben bu işi başaramadım.” diyerek çekip gitmesi gerekir! ancak İktidar bırakın yanlışını kabul edip, sorumluluklarının hesabını vermeyi, yaptığı tüm bu yanlışları başarı öyküsü olarak pazarlamaya çalışıyor.!

Sorunları ya dış güçlerin ekonomiye saldırısına ve iç güçlerin işbirlikçiliğine veya süfli hayat isteklerine ve şükürsüzlüğe bağlıyor; sözde Türkiye'ye özgü ekonomi modellerinden bahsediyorlar.

“Türkiye Ekonomi Modeli” diye isimlendirdikleri bu ucube model ile bakın güzel ülkemizin ekonomisi hangi noktaya getirildi, birlikte bakalım;

-TÜİK’in açıkladığı son verilere göre yıllık enflasyon % 83,4’e ulaştı. Bağımsız araştırma gruplarının ortaya koyduğu rakamlar ise çok daha vahim: % 186,27!

-Bu oranla G-20 ülkeleri içinde, iflas etmiş Arjantin’in bile gerisinde, en yüksek enflasyona sahip ülkeyiz, ayrıca 1998’den bu yana da en yüksek enflasyon oranı ile tanıştık.

-5 Ekim 2021 tarihinde 8 lira 85 kuruş olan doları, tam bir yılda neredeyse 19 liraya çıkardılar.

-2021 Eylül ayı sonu itibariyle 7 lira 30 kuruş olan mazotun bir litresini, 25 tl ye çıkardılar.

-2021 yılı Eylül ayında 152 lira olan 12 kg’lık mutfak tüpünün fiyatını,316 liraya çıkardılar. Hep %100'ün üzerinde bir artış var dikkat ederseniz...

-2021 yılı Eylül ayı itibariyle metreküpü 2 lira 32 kuruş olan doğalgazı,  5 lira 69 kuruşa çıkardılar.

-Et, süt, yağ, şeker, un gibi mutfağın zorunlu ihtiyaçlarından bir kısmına dar ve orta gelirli vatandaşlarımız ulaşamaz oldu.

-Maalesef geleceğimize ümitle bakamıyoruz. Ülkenin bugünü değil, yarınları da borçlarla, ipotek altına alındı. Son aldığımız haber; Rusya'ya olan doğalgaz borcumuzun ertelenmesini istiyoruz. Fakat vatandaş bu parayı ödedi zaten! Bu ne demek oluyor? Vatandaştan aldığı parayı, yerinde harcayamıyor, başka yerlerde tüketiyor ve borcu da böylelikle artırmış oluyorlar!

-Bu ucube modelle, dış ticaret açığı, her geçen gün büyümeye devam ediyor..

-Önümüzdeki bir yılda vadesi dolacak olan dış borç miktarı tam 182 milyar dolar!

-Ülkemizi olmadığı kadar “kırılgan” ve dış ekonomik etkilere açık hale getirdiler. Ülkenin ekonomik güvenliğini riske attılar. Her tarafı bereket fışkıran ülkede tarımı bitirdiler. Ayçiçeğinden buğdaya kadar pek çok temel üründe ülkeyi dışa bağımlı hale getirdiler. Şekeri bile dışarıdan alır olduk.

Tüm bunlardan daha vahim olan husus ise şudur; 20 yıldır iktidarda bulunanlar, bir de utanılması gereken bu ekonomik tablo ile övünmeye yelteniyorlar! Övündüğünüz ucube “Özgün Ekonomi Modeli”nin bizlere neye mâl olduğu ortadadır. Lütfen, bu ucube modelin önündeki “Türkiye” ibaresini kaldırın; bize yakışmıyor bu!. Kamu kaynakları ile beslenen havuz medyası sayesinde iktidar, her türlü başarısızlığının üstünü örtmeye çalışıyor. Ama beyhude! Milletimiz söze değil, bizzat yaşantısına bakıyor.

Seçim öncesi yüksek enflasyonu görünmez kılmak için asgari ücrete ve maaşlara çok yüksek zamlar yapacaklar. Ancak bu zamlar da çok geçmeden eriyecek. Ne yazık ki, geriye ücret-fiyat artışı sarmalı ve yığınla sorun kalacak. Sonra da yine çıkıp; ağdalı ve anlaşılmaz cümleler kurmaya devam edecekler. Anlaşılmaz ifadeler, büyük sloganlar ve büyük vaatlerle günü kurtarmaya çalışacak, ekonomiyi düzelteceklerini zannedecekler...

Bir iktidara güvenebilmek için önceki sözlerini ne ölçüde tuttuğuna bakmak gerekir.

AK Parti iktidarı 2023 için geçmişte hangi sözleri verdi ve ne kadarını gerçekleştirdi? Bakalım.

1. Vaat: Dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almak. Bu vaat yapıldığında dünyanın 16. ekonomisi idik, ancak şimdi ilk 20 içinde olma mücadelesi veriyoruz. Özetle; bırakın bu sözü tutmayı, aksine daha da geriye gidildi.

2. Vaat: Enflasyonu tek haneli rakamlara kalıcı bir şekilde indirmek.  TÜİK'in sipariş usulü hazırladığı rakam dahi %83,45! Yani hayaller tek haneli, ancak gerçekler üç haneli enflasyon!

3. Vaat: İhracatımızı 500 milyar dolara ulaştırmak. İhracat vaat edilenin yarısına bile erişmesi zor gözüküyor. 2022 yılı İlk dokuz ayı ihracatı 165,6 milyar dolar. Yılsonuna kadar aynı hızda devam ederek, ihracat tutarının 220 milyar dolar civarında gerçekleşmesi söz konusu olacaktır.

4. Vaat: Kişi başına düşen milli gelirimizi 25 bin dolara yükseltmek. Ancak şimdi, Cumhurbaşkanı imzası ile yayımlanan 2023-2025 Orta Vadeli Programda bu rakam revize edilerek, kişi başına gelirin 2023 sonu itibariyle 10.067 dolar olması öngörülüyor.

5. Vaat: En az 2 trilyon dolarlık bir ekonomi büyüklüğüne ulaşmak. Yine 2023-2025 Orta Vadeli Programa göre; 2023 yılı milli hâsıla tahmini 867 milyar dolar.

Bu arkadaşların sıkça kullandığı şekliyle ifade edersek; 2 trilyon dolar nire, 867 milyar dolar nire?

Allah aşkına, sürekli olarak rakamları revize etmesine rağmen, vermiş olduğu sözleri tutamayan 20 yıllık bir iktidarın, bir 5 yıl daha iktidarda kalmak için mantıklı bir gerekçesi olabilir mi?

Yaşanabilir ve Yeniden büyük Türkiye'yi Hep Birlikte İnşa Edeceğiz

Muhterem arkadaşlarım bizler, Saadet Partisi mensuplarıyız. Bulunduğumuz ortamlarda da elbette kendi görüşlerimizin kabul görmesi için büyük bir gayret gösteririz. Bizim hedeflerimiz belli...

Biz geçmişte Milli Görüş olarak, hangi iktidarda ortak olduysak; çok büyük hamleleri başardık.

Ve biz hiçbir zaman, "bu bizim fikrimizdir, mantıksız da görseniz buna uyun." diye bir telkinde bulunmayız. Biz tekliflerimizi, herkesin kabul edeceği ve benimseyeceği teklifler olarak sunarız. Hatamız da varsa bunu kabul eder, hatada ısrarcı olmayız.

Fakat ideallerimizi gerçekleştirmek için de her türlü gayreti gösteririz. İşte bu sebeplerle; Artık yeni bir başlangıç yapma ve 20 yılın sonunda geride bırakılan bu enkazı hızla ortadan kaldırma zamanı gelmiştir!

-Ekonomik yıkıma son verecek olanlar bizleriz.

-Maddi ve manevi kalkınma hamlesini başlatacak olan bizleriz.

-Şahsiyetli bir dış politikanın, güçlü ve öncü bir Türkiye'nin teminatı bizleriz.

-Kazanımlarımızın, temel hak ve özgürlüklerimizin teminatı ve bunları daha da ileriye taşıyacak olan bizleriz.

-TBMM başta olmak üzere, tüm kurumlarımızı ehliyet ve liyakat esasıyla yeniden işler hale getirecek olan bizleriz.

-Toplumsal kutuplaşmaya son vererek, 85 milyon insanımızın huzur, güven, düzen ve kazanç bulacağı "Yaşanabilir ve Yeniden büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa etmekte kararlıyız!

Bakmadan Geçme