Meslek Eğitimcileri Usta Öğreticiler Federasyonundan Açıklama
Yıllardır olduğu gibi bugünde bizleri yalnız bırakmayan Konya Milletvekilimiz Sayın Latif SELVİ, Her platformda sesimize ses olan Eğitim-Bir Sen’in Kıymetli Genel Başkan Vekili Talat Yavuz, Her daim desteklerini yakından hissettiğimiz Basınımızın güzide temsilcileri ve Her yıl 11 Milyon öğrenciye eğitim vererek ülkemizin gelişmesine yadsınamaz katkılar sunan “Atanmış değil, Adanmış Öğretmenlerimizi” temsilen 81 İlden kıymetli meslektaşlarım Hoş geldiniz.
Varlığınız haklı davamıza güç veriyor.
Hepimizin Bildiği gibi geçici personel olarak istihdam edilen Kadrosuz Usta Öğreticiler, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından memur veya sözleşmeli personel olarak kabul edilmemektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ise işçi olarak sayılmamaktadır. Maalesef yeni yayınlanan yönetmelikte de usta öğreticilerin statüsü hakkında bir tanım bulunmamaktadır.
Bu durum; statüsü belli olmayan, iş güvencesinden yoksun, hiçbir özlük hakkına sahip olmayan, ücretleri resmî tatiller, bayramlar, vb. günlerde kesintiye uğrayan, ücretlerini tam aldıklarında dahi aldıkları ücret asgari ücretin çok altında olan, kıdem tazminatı olmayan ve dahi hiçbir sosyal güvencesi olmayan eğitim emekçisi sınıfının oluşmasına yol açmıştır.
Ülkemizin en ücra coğrafyalarından, devasa metropollere kadar sayıları 100 bine varan kendisini mesleğine, öğrencilerine ve ülkesine adamış usta öğreticiler olarak bizler sadece yönetmelikle çerçevesi belirlenmiş rutin eğitim programını uygulayan eğitimciler değiliz. Ülkemizde meydana gelen her olağanüstü durumda sahaya ilk inen ve çözüm odaklı çalışmalarla birçok sorunun çözümünde aktif rol alan usta öğreticilerimiz, tüm dünyayı kasıp kavuran 2020 covid 19 pandemisi döneminde bütün kamu kurum ve kuruluşların maske ihtiyaçları hızlı bir şekilde usta öğreticiler marifetiyle karşılanmış ve ülke ekonomisine ve kamu düzenine hayati katkılar sunulmuştur.
6 Şubat Asrın Felaketi Depreminde de sahaya ilk inen bizlerdik ve insanlarımızın günlük yaşamlarına devam edebilmeleri, günlük hayatlarını refah içerisinde sürdürebilmeleri için gerekli ihtiyaçları insanüstü gayretle karşılamaya çalıştık. Bu ve benzeri birçok olağanüstü durumda taşın altına elimizi koyarken hiçbir karşılık beklemedik ve hiçbir ücret almadık.
Ülkemizin kılcal damarlarına nüfuz ederek 2071 Hedefleri doğrultusunda Maarif Modeli meşalesinin her yerde yanmasına aracılık eden biz adanmış usta öğreticiler olarak bizler, kadro ve özlük haklarımızın iyileştirilmesi taleplerimizin karşılanmasını umarken, Mili Eğitim Bakanlığımızın Yeni Yönetmeliği ile nerdeyse hiç kurs açamaz hale geldik.
Milli Eğitim Bakanlığı, yayınladığı yönetmelik ile ve uyguladığı bütçe yoksunluğu gerekçesi ile yaygın eğitimde uygulamaya koyduğu kısıtlamalarla gençlerin ve yetişkinlerin de eğitim hakkını ortadan kaldırmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada bütçe bitti adı altında halk eğitimi merkezlerinde açılan kurslara sınırlama getirilmesi her yaştan yurttaşların eğitim hakkının engellenmesi anlamına gelmektedir.
Halk eğitimi yalnızca kişileri değil toplumu da güçlendirmekle kalmaz ve aynı zamanda ekonomik kalkınmayı da destekler. O halde ilk gözden çıkarılanın yaygın eğitim faaliyetleri olması kabul edilemez. Bütçe bitti mazeret olamaz, Her yere ek bütçe var da eğitime gelince neden yok.
Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü bünyesinde 2023 izleme raporlarında 11 milyon kişiye eğitim verildiği gözlemlenmektedir. Bu eğitimin % 3 lük kısmı kadrolu personel tarafından karşılanırken % 97 lik kısmı usta öğreticiler tarafından karşılanmıştır.% 97 lik kısmı usta öğreticilerden karşılandığına göre bu açığı kim kapatacak.10 milyon kişi evinde otursun mu isteniyor?
Kısa süreli modüller ile açılan kurslar sonucu ustalık ve usta öğreticilik sertifikalarının verilmesi deneyimsiz eğitmenlerin görev almasına, bu da eğitimde istenmeyen sorunların yaşanmasına neden olmaktadır, 2022 yılında çalıştırılan yüz bin olan usta öğretici sayısı 2023 yılında yaklaşık iki yüz bin olmuştur. Bu da Meslek Eğitim merkezlerinin 756 saatlik kurslar ile herkese usta öğreticilik belgesi vermesinden kaynaklanmaktadır. Bakanlığın konuya ivedilikle el atması gerekmektedir.
Okullarda açılacak Halk oyunları kursları usta öğreticiye açılmayacak mı? Bu durumda okulların, Halk Eğitim Merkezlerinden öğrencilerine yönelik talep ettiği (Halk oyunları, satranç, akıl ve zekâ oyunları, spor vb. gibi) talep ettikleri kurslar açılmayacak mı? Yöresel sanatlara giren halk oyunları değerlerini yitirip kaybolacak mı?
Halk eğitimi merkezlerinde açılan kursların sınırlandırılması özellikle kadınların güçlenme olanaklarını elinden almaktadır. Halk eğitimi kurslarına ağırlıklı olarak kadınlar katılmaktadır. Bu kurslar kadınların okuma yazma öğrenerek, mesleki beceriler kazanarak, kendilerini geliştirerek kamusal hayata katılımında önemli bir rol oynamaktadır. Aynı zamanda bu kurslar kadınların güçlenmesine, sosyalleşmesine olanak sağlamaktadır. Bu nedenle kursların açılmaması kadınları eve kapatmak demek değil midir?
Yetişkin eğitiminin doğası gereği yerelden, yetişkinlerin ihtiyaç ve taleplerine göre planlanması gerekir.
Halk eğitimi merkezlerinin açacağı kurs sayısının, verilecek ders saatinin merkezden planlanması ve onaylanması kabul edilebilir değildir. Her bir halk eğitimi merkezi çevresinde yaşayan insanların eğitim talepleri değişiklik gösterecektir ve bunun planlanması ve uygulaması halk eğitimi merkezlerince yetişkinlerin taleplerine ve ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır.
Halk Eğitim Merkezlerinde açılması planlanan kursların eğitimde kısıtlama olmaz ilkesine dayanarak herhangi bir kısıtlamaya gidilmemesi öngörümüzdür.
Milli Eğitim Bakanlığı tasarrufu usta öğreticilerden yapması adil değildir.Tasarruf yapalım derken usta öğreticiyi tamamen bitirmeye yönelik bu eylem büyük tepkilerle karşılaşacaktır.
TALEPLERİMİZ
1-Mevzuatta usta öğreticinin görev tanımının yapılması,
2-statüsünün belirlenmesi,
3-Özlük haklarının verilmesi,
4-Sözleşmeli (4-B) statüye geçirilmesi,
Bakanlığın bir an önce halk eğitimi merkezlerinde halkın talebi ve ihtiyacı olan kursların tekrar açılması, bu merkezlerin gerçek amaçlarına uygun olarak ve donanımlı, yetişkin eğitimini bilen usta öğreticiler ile etkili bir şekilde çalışmasını sağlamak için gerekli adımları atması şarttır.
Buradan Sessiz Çoğunlukları Sesi olan her daim usta öğreticilerin sorunlarıyla ilgilenen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a, eğitime ve üreten kadınlara sevdasıyla bilinen kıymetli eşi Emine Erdoğan’a Hanıma tekrar seslenmek istiyorum. Yıllardır sosyal hayatta ve iş hayatında dezavantajlı olan kadınlarımızın istihdamı ve haklarının teslimi sizden sorulur.
Yüz bin usta öğretici kadrosuz, sosyal haklarından mahrum ve dahi işsiz, bu mağduriyete kayıtsız kalmayacağınızı biliyoruz. Şuanda 81 ilden gelen emekçi ve üreten usta öğreticilerimizden aldığım güçle, kıymetli basın mensuplarımızın önünde Sayın Cumhurbaşkanımızdan randevu talep ediyoruz, sorunlarımızı ilk ağızdan yani bizden dinlemenizi istirham ediyoruz.
Buradan siz kıymetli basın mensuplarımızın aracılığı ve desteğiyle; biz usta öğreticilerin yaşadığı sorunlar çözülene ve kadro başta olmak üzere tüm haklarımızı elde edene kadar susmayacağımızı ve taleplerimizi her platformda dillendireceğimizi ve ısrarla takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Tüm kamuoyu ile saygıyla paylaşırız.
Canan ÜNVER
Meslek Eğitimcileri Ustaöğreticiler Federasyonu
Genel Başkanı