Vali Mustafa Toprak'ın 41. Turizm Haftası Kutlama Mesajı
Bin yıl önce silinmez mührümüzü vurduğumuz Anadolu, uhdesinde barındırdığı sayısız değerlerle tarih boyunca dünyanın gözbebeği olmuştur.
Adeta cennetten bir köşe olan Ülkemizin doğal, kültürel ve tarihi değerlerini ortaya çıkarmak, dinamik kültür ve turizm politikaları ile ülkemizin dünya turizminde alacağı payı artırmak ve Türk Kültürü ile taçlanan Anadolu'nun emsalsiz güzelliklerini dünyaya tanıtmak yolunda atılan her adım takdire şayandır. Çünkü bin yıl önce silinmez mührümüzü vurduğumuz Anadolu, uhdesinde barındırdığı sayısız değerlerle tarih boyunca dünyanın gözbebeği olmuştur.
Bacasız Sanayi olarak nitelenen turizm, sektör olarak ülkelerin en önemli gelir kaynaklarından biri olmanın yanı sıra, değişik kültürlerin tanışıp kaynaşması ve uluslararası barışın tesis edilmesinin de en kestirme yoludur. Bu anlamda turizmi sadece sahil bölgeleri ve arkeolojik değeri olan bölgelerle sınırlı tutmak doğru olmayacaktır. İnanç, sağlık, spor ve sanat alanları da turizm bakımından ciddi önem arz etmekte ve uluslararası ilişkilerin geliştirilmesinde göz ardı edilemeyecek bir katkı sağlamaktadır.
Turizmi ayrıcalıklı kılan şey, ekonomik yararlılığını diğer sektörlere nispetle daha kısa sürede gösterebiliyor olmasıdır. Bir turizm yatırımının getiri sağlamadan önceki hazırlık dönemi, diğer sektörlerdeki yatırımlara oranla çok daha kısadır. Dolayısıyla turizm, başarılı bir tanıtım süreci ile çok kısa vadede gelir ve istihdam artışı oluşturabilen bir sektördür.
Bu çerçeveden baktığımızda Malatya'mızın turizm potansiyelinin yüksek olduğunu ifade etmek yerinde olacaktır. Selçuklular ve Danişmetliler'den önemli izler taşıyan Battalgazi ilçemiz sınırları içerisindeki Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı, Ulu Cami, kadim bir kentin tarihi seyrini fısıldayan kümbetler, konaklar, bedestenler, medreseler ve Aslantepe Höyüğü, Darende ilçemizi süsleyen Günpınar Şelalesi, Tohma Kanyonu ve Somuncubaba Türbesi, Akçadağ'ımızın nişanesi olan Levent Vadisi ve Çiftlikat-ü Hümayun adıyla kurulup Osmanlı'dan günümüze miras kalan Sultansuyu Harası, Yazıhan ilçemizdeki Ansır Mağaraları, Arapgir ilçemizdeki Onar Kaya Mezarları, Mir-i Liva Ahmet Paşa Camii, Şakir Paşa Camii, Millet Hanı ve taş köprüler gibi muhteşem eserler, Malatya mimarisinin güzide örnekleri olan Beşkonaklar, Yeşilyurt ve Gündüzbey evleri, Sarıçiçek Yaylası, Orduzu-Horata-Takaz gibi mesire alanları, İspendere İçmeleri ve sağlık alanında artık bir dünya markası olan Karaciğer Nakil Hastanesi gibi daha nice önemli değerleri uhdesinde barındıran ilimiz, ciddi manada geliştirilmeye başlanan ve yeni oluşturulan, planlanan ihtisas müzeleri, tertip edilen festivaller ve sosyo-kültürel etkinlikler ile de mutlaka gezilip görülmesi gereken illerin başında gelmektedir.
Tabii ki neye sahip olduğunuzdan çok, bunları ne kadar tanıttığınız önemlidir. Bu bakımdan, yetkili merciler kadar ilimizin bütün dinamiklerine görevler düşmektedir. Malatya'mızı daha fazla tanıtmak, turizm hacmimizi arttırmak için her Malatyalı ve dinamiği, bileşeni üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine getirmek durumundayız.
Bu duygu ve düşüncelerle Muhterem Halkımızın 41. Turizm Haftası'nı kutluyor, Malatya'mızın ve Ülkemizin tanıtımına ve turizm potansiyelini artırmaya yönelik yeni çalışmalara ışık tutacağına olan inancımı ifade ediyor, Aziz Milletimize sağlık ve esenlikler diliyorum.