Ali Karadoğan'ın Kaleminden...

PAYLAŞ
Malatya Birlik Gazetesi - MALATYA BİRLİK GAZETESİ

Tam metroya bineceğim, 
bir tane yaşlı amca makinenin önünde 
panik yapmış dolduramıyor kartı. 

Arkasında birkaç tane genç birikmiş 
bağırıyor amcaya 
"-hadi be n’apıyorsun, 
flört mü ediyosun makinayla" 
Tabi bunu duyunca delirdim. 

N’apıyorsunuz ya dedim 
gittim amcaya yardım ediyorum,
Canım amcam sen ne istiyorsun dedim,
kartım yok dedi, doldurduk kartını 
dedim, al istediğin yere git bununla, 
hatta sen başvuru yap.
senin yaşına ücretsiz ulaşım dedim. 
Neyse ben de doldurdum kendi kartımı metroya geldim. 

Baktım amca orada bekliyor hala, 
ne oldu dedim. 
Yavrum adres soracaktım 
beni azarlarlar diye soramadım, 
seni bekledim dedi. 
Olur mu öyle şey amcam dedim, 
peki nereye gidecektin sen dedim. 
Üsküdar Marmaray dedi. 
Amca Kirazlıdayız, karşı tarafta o. 

Nasıl buraya geldin uzak dedim. 
Kafasını eğdi, dur dedim anlattım ona. 
Burdan Yenikapıya git, 
oradan sarı çizgiyi takip et,
Marmaraya bin, oradan 2 durak sonra 
Üsküdar Marmaraydasın dedim.. 

Baktım amca mahzun mahzun bakıyor, anlamamış durumu, 
tamam dedim amca gel gidiyoruz. 
Atladık metroya gidiyoruz 
Üsküdara doğru, yolumuz var da var.
Muhabbet olsun diye dedim 

“amca sen nerelisin”. Malatya dedi. 
Var mı kayısı bahçesi filan dedim, 
dedi ki; 
yavrum ben emekli ağır ceza hakimiyim. 

Vayy be dedim içimden. 
Onlarca kişiye müebbet dağıt, 
40 yıl, 50 yıl hapis ver, 
sonra gel metroda kartı şaşır, 
ey insanoğlu.. 

Sonra, amca dedim Malatyadan İstanbul'a neyle geldin dedim, uçakla mı otobüsle mi.? 
Amca dedi ki, hatırlamıyorum.. 
Dedim amca valizler nerde.? 
3 yaşındaki çocuk gibi yüzüme baktı nerde.? dedi.. 

O an anladım amca demans hastası, 
yani kişisel tarihini unutmak, 
kendi geçmişini silmek. 
Peki amca nereye dedim, 

"OĞLUM BENİ, 
ÜSKÜDAR MARMARAY’DA BEKLİYOR" Dedi. 

Neyse dedim telefon nerde dedim.. 
Nerde dedi, dedim iş sıkıntı, 
neyse indik Üsküdar Marmaraya. 
Oturduk bekliyoruz gelen giden yok, 
dedim amca kimliği ver. 

Baktım adına soyadına, 
sonra bir tanıdığımı aradım. 
Dedim böyle böyle kimdir bu yakını vs 
bir numara bulur musun.?  

Sağolsun yardımcı oldu. 
Harbiden Malatyalıymış, 
kızının numarası geldi, 
aradım dedim gece gece rahatsız ettim ama; 

Daha lafımı bitirmeden 
Üsküdar Marmarayda mısınız dedi 
evet dedim şaşırdım da tabi. 

Dedi ki size eniştenin numarasını vericem onu arayın, aldım numarayı aradım enişteyi,  dedim gece gece rahatsız ediyorum ama..

O da hemen Üsküdar Marmarayda mısınız dedi, evet dedim. 
Ya herkes biliyor acaba ben mi bilmiyorum niye buradayız derken, 
neyse enişte geldi birazdan. 

Gelir gelmez sarıldı bana, 
ben başladım azarlamaya demans hastası bu adam niye tek başına salıyorsunuz dışarı. 3 yaşında birini salmakla aynı şey! 
Kim o oğlu da burada bekliyorum diyor amca

- Abi demans hastası, evet geçmişindeki hiçbir şeyi hatırlamıyor, doğru. 
Ama oğlu polisti. 3 yıl önce şehit oldu! 
Ve oğluyla son telefon görüşmesinde 

"BABA ÜSKÜDAR 
MARMARAYDA SENİ BEKLİYORUM" demişti.. 

Her şeyi unuttu, onu unutmuyor, 
o yüzden 
arada bir evden kaçıp buraya geliyor. 

Dizlerimin bağı çözüldü. 
Kaldım öylece, neyse onlar gitti 
kafamda cümleler dolaşıyor. 
Belki dedim oğlu gerçekten de oraya geliyor ama biz göremiyoruz. 

Sonra konu üzerinde daha sonra düşündüm. 
Demans hastalığı bizim de hastalığımız, 
toplum olarak geçmişimizi unuttuk 
sağa sola savruluyoruz nereye gittiğimizi bilmeden. 
Kim olduğumuzu unuttuk..
Nereye gideceğimizi unuttuk..

Alıntı

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN