Ağbaba, Memur Sen'in Talebini Değerlendirdi

'Bu Bir Skandal'

PAYLAŞ
Malatya Birlik Gazetesi - MALATYA BİRLİK GAZETESİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Ulaşım-Sen Malatya Şubesini ziyaret etti. Başkan Önder Akgün’ü ziyaretinde hükümet ile memurlar arasındaki toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili konuşan Ağbaba, yetkili sendikanın kendi üyelerine başka, diğer sendika üyelerine başka ikramiye istemesini skandal olarak yorumladı. Ağbaba ziyaretinde şu açıklamalarda bulundu;

“Bir toplu sözleşme süreci başlıyor. Yetkili sendika Memur-Sen geçtiğimiz dönem yapılan toplu sözleşmelerde hükümetin imzaladığı birçok karara uymadığı halde, maalesef buna çok itiraz olmamıştı.

Şimdi hükümetten 2018 ‘in birinci 6 ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6 oranında zam talep ediyor. Herhalde hükümet kendi memurunu sendika başkanı yapsa bu kadar az teklif edemezdi. Enflasyonun altında zam teklif ediliyor. Bu sözleşmede skandal kararlar var. Talepler arasında, ‘Toplu sözleşme ikramiyesinin 77 TL’den 102 TL’ye yükseltilmesine ve yetkili sendikaların üyelerine bir kat artırımla 204 TL ödenmesini teklif ediyoruz’. Yetkili Memur-Sen üyelerine 204 TL, Kamu-Sen'e ve KESK’e 102 TL isteniyor. Bu skandal bir şey. Başka bir madde de diyor ki, ‘Kamu yemekhanelerinde ve kamuya hizmet alımlarında helal gıda sertifikası şartı uygulansın, kamu görevlilerinde yemek ücretlerinde artış yapılmasını istiyoruz’ diyor. Yani her şeyi doğru yapmış, altta helal gıda diyor. Helal olması için önce ayrımcılık yapmamak lazım. Benim sendikaya üye değil diye Kamu-Sen'in, KESK’in üyelerine 102 TL toplu sözleşme ikramiyesi, Memur-Sen'in üyelerine 204 TL isteniyor. Bu helal değil, bu haram. Yemeği helal yapmakla helal yemiş olmazsın. Önce sözleşmeyi doğru yap. Sonuçta o verilen paralar buradaki insanların da oradaki insanların da cebinden çıkan paralar. Bunun son derece yanlış olduğunu söylemek istiyoruz. Taleplerde skandal maddeler var.

Keşke sorunlar sadece memurların toplu sözleşmesi ile ilgili olsa. Ama artık temel problemler var. OHAL ile birlikte, FETÖ ile ilgisi alakası olsun olmasın insanlar meslekten atıldı. Sizler de biliyorsunuz ki FETÖ'nün önünden geçmemiş, o yapının içerisine girmemiş insanlar bile maalesef mağdur edildi. Memurun işten atılma kriteri nedir, okuluna çocuğunu yazdırması, bankasında hesap açtırması değil mi. Bunlardan dolayı insanlar meslekten atılıyor. Bunu uyguluyorsun gariban devlet memuruna. Gel bunu siyasete de uygula, siyasetçiye de uygula.

Bu darbe bize liyakatin önemini gösterdi ama maalesef akıllanmış değiller. Bakın bu devletin topyekun teslimidir. Kimi sınav var giriyorsun 100 puan alıyorsun, ardından mülakata giriyorsun ‘Reis senin için ne anlam ifade ediyor?’ sorusunu soruyorlar. ‘Tarık Akan ne anlam ifade ediyor?’, ‘Hangi köşe yazarı okuyorsun?’  diye soruyorlar. Bir taraftan OHAL KHK’ları ile muhalif insanları meslekten uzaklaştırıyorlar, bir taraftan da yeni alınacak memurların sadece AKP’li olması ön şartını getiriyorlar. AKP’li olmayan kimsenin, öyle sıradan AKP’ye oy verenler de değil, AKP’nin üst kesiminde olmayan kimsenin işe girmesine izin verilmiyor. Bu darbe girişimi bize liyakatın önemini gösterdi. Liyakat olmuş olsaydı bu darbe girişimi olmazdı. Liyakat olsaydı Meclis’e bomba atılmazdı. Liyakat olsaydı Boğaz Köprüsü'nde insanlar kurşuna dizilmezdi.

FETÖ gönderildi, şimdi başka cemaat getiriliyor. Cemaatler olsun mu, olmasın mı, bu başka bir tartışma konusu. Ama cemaate devlet teslim edilmez. Cemaate devlet demiryollarını teslim edersen ne olur, liyakatı olmayan biri gider kaza yapar. Sağlık Bakanlığı’nda falan cemaat, İçişleri Bakanlığı’nda falan cemaat, Malatya Büyükşehir Belediyesi'nde başka cemaat hakimiyet kuruyor. Bunlar doğru değil.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN