Batıdaki  Irkçılık Sadece İslâm’a Karşıdır - MANSUR BALTACI

Batıdaki  Irkçılık Sadece İslâm’a Karşıdır


 Gün geçmiyor ki gerek ABD den ve gerekse Avrupa’dan Müslümanlara karşı bir saldırı, bir Protesto veya aleyhlerinde çıkarılan menfi bir kararı duymuş olmayalım. Sadece batıda mı? Tabii ki hayır,  Aslında Müslümanların bulundukları ülkelerde, Yüce Rabbimizin bahşettiği, göz kamaştırıcı yaşantıları, sempati uyandıran, düzgün aile yaşantıları, dürüst karakter yapıları ile diğer insanlara güven ve itidal sergilediklerini, gıpta ile seyreden akıl ve izan sahibi batı insanı tarafından dikkat ve teveccühle izlenmekte olduğu bir gerçektir. Görüyorlar ki Müslüman toplumlarda ahlâki suç oranları yok denecek kadar düşük, içki, kumar, cinayet, gasp, soygun ve benzeri olaylarda asgari oranlarda bir grafiğe sahipler. Bu gerçekler ışığında günden güne İslam’a daha yakın bir ilgi ve sempatiyle yaklaştıkları açıkça görülmekte olan bu insanlardan İslam’la şereflenenlerin sayısının hızla artmakta olduğuna Basın kanalı haberleri ile yakinen şahit olmaktayız.    

 Zaten defalarca tahrifata uğramış, olumsuz temeller üzerinde iğreti duran bu günkü Hıristiyanlığın yerini İslam’a bırakması vaktinin çoktan geldiğini inceleyen,  kiliselerin perişan durumunu gören  batılı bilim adamları, özellikle din adamları gidişata karşı paniğe kapılmış durumdalar. Kendi elleriyle dini değerleri tahrif edilmiş, Allah indinde itibarı ve semavi geçerliliği kaybolmuş Hıristiyanlığın artık bu gün taraftar bulmakta güçlük çektiği , mevcut kilise müdavimlerini de elde tutmaya muvaffak olamadıkları dikkatlerden kaçmamaktadır.  Öyle iken, Yüce Rabbimiz’ buyurduğu veçhile  (Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur." (isra:17 / 81)                    

Halkların Müslümanlığa meyletmesi ile, gerek ABD’ de, gerek Avrupa’da ve gerekse dünyanın diğer büyük ülkelerinde Müslümanlık hızla yayılmakta, bu durum ise Hıristiyan halkın kiliselerden uzaklaşmalarına sebep olmaktadır. Bu itibarla,  Kiliselerin ve Misyonerliğin maddi kaynaklarını ayakta tutan, Kilise vergilerinin azalmasına sebep olmaktadır. Şöyle ki:   Avrupa ve ABD deki Müslümanlığın (Elhamdülillah) hızla artışına bir göz atarsak, Batılı bilim adamları ve özellikle din adamlarının paniğe kapılmış olmalarına hiç şaşmıyoruz. Zira; Yapılan istatistikler ve bilim adamlarının araştırmalarına göre Halihazırda Belçika'da nüfusun %25'i ve yeni doğanların %50' si Müslüman'dır Belçika Hükümeti, sadece 10 yıl sonra 2028 yılında Avrupalı çocukların üçte birinin Müslüman ailelerden doğacağını açıklamıştır..                                        

      Bundan açıkça söz eden ilk ülke  Almanya, yakın bir geçmişte (Almanya Federal İstatistik Ofisi)  şöyle bir bildiri yayınladı: “Almanya nüfusundaki  azalma artık engellenemez ve düşüş geri döndürülemez durumda. Almanya 2050 yılında bir Müslüman Devleti olacak”.  Şu anda Avrupa'da 52 Milyon Müslüman bulunmaktadır. Bu sayının 20 yıl içinde iki katına çıkarak 104 milyona ulaşacağının tahmin edildiği ifade etmektedir. Raporda sunulan verileri inceleyen Batılı bilim adamları, özellikle din adamları gerçekten paniğe kapılmış durumdalar.                                                             

     Bu durumu fırsat bilen batılı İslam düşmanı politikacılar ve medya mensuplarının, kiliseleri ve fanatik Hıristiyanları da kullanarak İslam aleyhinde büyük propagandalara ve facialara sebep olmaktadırlar. 

 Geleneksel olarak dünyanın en yüksek nüfuslu kilise bölgelerinden biri olan Güney Fransa'da artık kiliseden fazla cami vardır. 20 yaş ve altındaki çocukların %30'u Müslüman'dır. Fransa’nın bazı büyük şehirlerinde ise bu oran %45'i bulmuştur. 2027 yılı itibarıyla her 5 Fransız’dan 1'i Müslüman olacak. Sadece 39 yıl içinde Fransa bir İslam Cumhuriyeti olacağı, endişeleri dile getirilmektedir.

 Son 30 yıl öncesine kadar Büyük Britanya'daki Müslüman nüfus 82 bin civarında iken bu gün ortalama  2,5 milyona çıkmıştır ki bu 30 misli bir artıştır. Halen ülkede Yaklaşık 1000 civarında cami bulunmaktadır. Bu Camilerin birçoğu cemaatini kaybetmiş, ilgisiz kalmış, eski kiliselerin Camiye çevrilmesinden oluşmaktadır.

Hollanda'da yeni doğanların %50'si Müslüman'dır. Yalnızca 10 yıl içersinde, nüfusun yarısı Müslüman olacak.  Rusya'da ise, 23 milyon civarında Müslüman vardır. Bu da Rusların beşte biri eder. Birkaç kısa yıl içinde Rus ordusunun %40'ını Müslümanlar oluşturacak demektir.

Biz Müslümanlar açısından bu olumlu gelişmeler yaşanırken :  Avrupa genelinde Müslümanlara karşı yükselişte olan ve Müslümanlar arasında da kaygı uyandıran olayları,İslam karşıtlarının mağlubiyet çığlıkları olarak görüyoruz.                                                                                                                                        

      ABD’de, Almanya’da, Hollanda’da, İspanya’da, İngiltere’de, İsviçre ve Belçika’da, bir takım kendini bilmez Güruh  halklarını Müslümanlara karşı tahrik de etseler : Rabbimiz“Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, Allah da razı olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayı diliyor.”  (Tövbe:9 / 32 ) Buyuruyor.                               

   Yazımızı,  inanç ifade eden şu vecize ile bitirelim: "Allah (c.c) İslamiyet'e Avrupa'da kılıçsız, silahsız, fetihsiz bir zafer bahşedeceğinin işaretleri mevcuttur. Bizim teröristlere, intihar bombacılarına ihtiyacımız yok. Avrupa'daki 50 milyon dan fazla Müslüman kardeşlerimiz orayı ‘birkaç on yıl’ içinde bir Müslüman kıtasına dönüştürecektir,inşallah"

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!