Darbe Heveslisi Tüm Mihraklar Ayağını Denk Alsın - LEYLA DÜZEL

Darbe Heveslisi Tüm Mihraklar Ayağını Denk Alsın


Bütün darbere karşıyız ama bütün darbelerin karşısında tek vücut olamıyoruz...

NATO'cular FETÖ'cüler eliyle olacak bir darbenin yanında...

Atatürkçü diye kendini tabir edenler yeter ki hükümet devrilsin diyerek FETÖ'cülerin yanında...

Hükümet, Darbe olmasın diye FETÖ'cülerin ele başlarına hala mevki makam vererek onları yönettiğini zannederek bir şekilde FETÖ'cülerin yanında...

Askeriyeden 35 bin kişiyi ihraç ettiler ama hala 18 bin gizli FETÖ'cü olduğu söylenerek askerde tam güvencede değil izlenimi yaratılıyor...

Üstelik Türk Askeri'nin tam da sınır dışında canları pahasına görev icra ettiği bir dönemde...

Bazı gazeteci görünümlü FETÖ'nün medya sorumluları bugünlerde ortaya saçılan Amerikan gizli servisi raporlarından destekle, bu kez de Atatürkçüler darbe yapacak deyip o içerideki 18 bin FETÖ'cüyü Atatürkçü gösterme peşinde...

FETÖ, FETÖ, FETÖ...

Türk Milleti bu şer odaklarının topunun kökünü kazıyacak birliği sağlamak zorunda...

Direnç denemesi yapanlar çelik irademizin karşısında duvara çarpılan tezek misali yapışıp kalacaktır...

*

CHP, HDP, İP, SP'lilerin dilinde hala kontrollü darbe, Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği ama bir türlü açıklayamadığı 180 ByLock'çu AKP milletvekilleri, işi sulandırmak için araştırma önergeleri vesaire vesaire...

15 Temmuz öncesi, göz göre göre geldi ve devlet önlem almadı deniyor...

Bende diyorum ki!

15 Temmuz 2016 darbe girişimi başarılı oldu mu?

Darbe teşebbüsü sonucu 251 şehit verildi, binlerce yaralanan oldu ama Darbe gerçekleşseydi Türkiye'de ve bölgede olabilecek senayoları defalarca yazdık...

Demek ki önlem alınmış, bir hazırlık yapılmış ve aynı gecenin sabahında darbe tehdit olmaktan çıkmıştı...

Birşey yapmadılar demek darbeyi başaramamış olanların algı yürütmeleridir...

*

Yıllar önce CHP ve MHP'ye Gladyo tarafından yoğun bir etkisizleştirme kampanyası başlatılmıştı...

CHP’de malesef bunu başardılar, içinde bulunan gerçek Atatürkçü, milliyetçi partilileri bir bir ihraç ettiler...

Genel merkez katını FETÖ’nün amiral gemisi yaptılar...

Sıra ülkücüleri sacayağı gibi kullanan İP’te...

Oradan da tasviyeler başladı...

Yönetim kademesinde olan üç beş göstermelik olarak yerleştirdikleri milliyetçi kökenden gelenleri de temizleyeceklerdir...

*

Gladyo besleyip büyüttüğü, din maskesiyle soslandırdığı, yıllardır Diyanet'in ve hükümetin hakim olmadığı (çoğu zaman bilerek ve isteyerek) merdiven altı din yorumluyucularına saf ve fakir müslümanları yem yaptı...

Maşa olarak Fethullah Gülen'i seçmelerinde ki amaç onun Yerli ve Milli olmayışı...

Her türlü dış istihbarat güçlerine hizmet edebilecek, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ne duyduğu kini bu devleti yıkmak için kullanacaklardı...

Bu topraklarda yıllardır barış içinde yaşayan halkı birbirine kırdırmak için onlarca yıl çalışmışlardı...

Başarılı olurlarsa tam anlamıyla şeriat düzenine geçilecek ve sözde Osmanlı Devleti'ni ve Hilafet'i geri getireceklerdi...

Gerçi FETÖ’nün İslam Dini ile alakaları olmadığı, sadece din maskesini kullanan taşeron bir örgüt olduğunu artık herkes biliyor...

Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ı yönettikleri gibi tüm Ortadoğu'da enerji kaynaklarını istedikleri gibi sömürebileceklerdi...

Akedemisyenler, Askerler YÖK'te soru çalma sistemiyle gerekli makama getirilecek ve Türkiye’de İslami Devrim, İran'ın dönüşmesi gibi tereyağından kıl çekerek gerçekleşecekti...

Ayaklanacak olanların başı, sızdıkları güvenlik ve adalet mekanizmaları ile ezilecekti...

*

Fethullah Gülen ve işbirlikçi diğer tarikatlar/cemaatler onlarca yıl Atatürk'ün Müslüman olmadığını, Yahudi soyundan geldiğini ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmaktaki tek amacının İslam’ı bitirmek olduğu yalanını söyleyerek kara propoganda yaptılar...

Atatürk'ün ölümünden sonra bu yapılar örtülü destek gördü...

Özellikle son 20 yıldır merdiven altından çıkıp görünür oldular...

Hükümet tarafından ağırlanan, takdir edilen, paraca desteklenen bu şer ittifakları, Cumhuriyet’in ötekileştirdiği yok saydığı masum, dini bütün müslümanlar olarak kendilerini lanse ettiler...

Çocukluktan beri yurtlarda ve Cemaat evlerinde beyinleri yıkanarak büyütülenler büyümüş kritik makamlara getirilmişti...

Şeyhlerinin, Hoca Efendilerinin her dediğini Allah'ın Kelamı olarak dikte ettiler...

Onlara karşı gelmeyi bırak, sorgulanması bile Cehenneme gitme sebebi, sözlerinden çıkmamak ise Cennet'ten arsa almakla eşdeğerdi...

Abiler, ablalar derken mahalle mahalle, ev ev sistemi kurmuş sessiz bir İslami Devrimi gerçekleştiriyorlardı...

FETÖ'cü yönetimin tek rahatsız olduğu parti MHP'ydi...

Yönetim kademesini ele geçiremiyorlardı...

Dünyevi zevklerden ve ihtiraslardan arınmış Devlet Bahçeli’yi bir türlü tuzağa düşüremiyorlar, görevden istifasını tehdit ve şantajla sağlayamıyorlardı...

Hükümet'te olan AKP tüm kadrolarıyla  teslim olmuştu...

CHP, Baykal'ın kaset skandalıyla tam anlamıyla FETÖ’ye teslim oldu...

MHP'nin içinden bir kaç vekili ele geçirselerde Liderini ele geçirememişlerdi...

Tek çare yine Milliyetçileri bölerek içinden BBP gibi bir parti doğurmakta kalmıştı...

*

Gladyo; Kongre, tarla derken MHP'nin içinde ellerinde bilgi belge bulundurdukları siyasileri aktif hale getirmiş ve bir parti kurdurmuştu...

Yoğun bir algı operasyonu başlatılmış ve devleti ele geçirmede hükümeti zayıflatacak desteği kırmak için Bahçeli varsa biz yokuz kampanyaları başlatmışlardı...

Yıllardır bu davanın yiğitleri kadın erkek demeden Lider Devlet Bahçeli'ye siper oldu...

Bu süreçte kaypak olan bir kısım Eurocan ve  Dolarcan Ülkücümsüler Soros, NATO, CIA, BND, MI6 tarafından paraya boğuldular...

Meral Akşener, Atatürk'e benzetilmiş adı ANATÜRK konulmuş iktidara yürüyen temiz siyaset söylemiyle kah yemeniyle auvvvlamış, kah kasaların üstünde konuşan halkçı bir görüntü yaratılıp oylar manüpüle edilmişti...

Atatürk'ü paravan olarak kullanmak Gladyo'nun olmazsa olmazıydı...

*

Bugün, HDPKK'lıları ve FETÖ'cüleri belediyelere yerleştirmekten başka görevi olmadığı anlaşılan siyasetin kadın figürü...

Abisinden dolayı ülkücü maskeli...

Seçim öncesi 25 bin kişi ile Külliye'ye yürüyüp sarayı Erdoğan'ın başına geçireceğini söyleyen bu sahte cengaver bacının Külliye'ye kapağı atma mesajlarını medyada izliyoruz...

Parti içerisinde, seçimler bittikten sonra mobing uygulayarak yeni bir yapılanmaya gittiğini görüyoruz...

Arka arkaya 5 İP Milletvekili partiden zehir zemberek açıklamalarla istifa ettiler...

Hepsinin ortak noktası, partilerinin üst kademelerinin Emperyalizme hizmet ettiği yönünde...

En son İP Balıkesir Milletvekili İsmail Ok istifa etti. Milliyetçi camianın bütün tezlerinin doğru olduğunu açıklamasıyla doğruladı...

"Devletimize ve milletimizi zarar verecek, bölücü, yıkıcı faaliyet gösteren parti ya da sivil toplum kuruluşlarında yer alan, gücünü ve sermayesini emperyalist güçlerden alan kişi ya da kişilerin asla erişemeyeceği Atatürk’ümüzün Milliyetçilik anlayışı ile kurulmuş ve bu doğrultuda siyaset yapması arzu edilmiştir. Ancak bu iddiamız çok kısa bir zamanda yerle bir olmuş ve hayallerimiz yıkılmıştır. Şöyle ki sözde sivil toplum örgütü adındaki, emperyalist Soros Vakıfları'nda görev yapanlar, başkanlık divanında en hassas görevlere getirilmişlerdir. Daha da kötüsü Genel Başkan bu durumu bilmesine rağmen bu Soros’çuların partinin en hassas birimlerinde görevlendirilmesinde bir sakınca görmemiştir."

*

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sizleri uyarmadı mı?

Defalarca yazılarımızda bu konuları belirtmedik mi?

"Meral Akşener FETÖ'cülerle işbirliği yapıyor, para desteği alıyor." diyen şuan ki İP Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın değil mi?

Aranızda nasıl kirli işbirliği yumağı varsa bu dönen dolaplara sıradan vatandaşı alet ettiniz...

AKP'nin kirlenen, rüşvetin, komisyonun ayyuka çıktığı dönemleri iyi bilen halk ceza vermek istedi ve uyarı mahiyetinde bu kez muhalefete oy verdi. Fakat bu dersin makamlara yerleştirilen PKK'lılarla Türkiye Cumhuriyeti'ne ne kadar zarar vereceğini öngöremedi...

*

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 18 Şubat 2020 Grup Toplantısı konuşmasında hangi partiyi desteklerse desteklesin olabileceği dillendirilen II.bir darbe teşebbüsü için Türk Milleti’ne çağrıda bulundu...

“Önyargıları bir kenara bırakalım, birbirimize çatık kaşla bakmak yerine çevik bir iradeyle sahip çıkalım.

Çözemediğimiz sorunları derin dondurucuya koyalım, Türkiye’nin gelecek haklarında, istiklal haysiyetinde milli birlik ve beraberlik şuuruyla, samimi bir üslupla buluşalım.

Başka bir Türkiye yoktur. Sığınacak ve gidecek başka bir yurt yoktur.

Yeni bir darbe ihtimalini dillendirmek bile bu ülkeye, bu millete nankörlük ve nimet bilmezliktir.

Darbeyi aklından geçiren varsa, millete silah çekmeyi düşünen bulunuyorsa biliniz ki 82 milyonun kanını dökmeden bu şerefsiz tertip ve teşebbüsünde muvaffak olamayacaktır.

Darbe demek karanlık demektir, iç çatışma demektir, Türkiye’nin defni ve tasfiyesi anlamına gelecektir.

Bilinmelidir ki, bu kanlı ve köhne sayfa açılmamak üzere kapanmıştır.

Darbeye heves edenlerin hevesleri kursaklarında değil mezarda kalacaktır.

Türk milleti ve Milliyetçi Hareket Partisi her türlü gayri meşru kalkışmanın can pahasına karşısında duracaktır.

Darbeye göz kırpanların cani Esad’dan farkı da olamayacaktır.

Bir olalım, beraber olalım, uzlaşmanın ve kucaklaşmanın hasletleriyle dolup taşalım.

Milliyetçi Hareket Partisi herkesi ortak akılda buluşmaya, Türk milleti ortak paydasında kucaklaşmaya davet etmektedir.

Elimizi uzatıyoruz, anlaşmaya, konuşmaya, Türkiye için birlikte çalışmaya, birlikte ter dökmeye, birlikte gülüp birlikte ağlamaya varız ve kararlıyız diyoruz.”

O, önce ülkem, milletim sonra partim diyen Türk Dünyası’nın Bilge Lideri DEVLET BAHÇELİ...

Vatan mevzu bahisse, gerisi teferruattır...

Bir olursak tok oluruz, bölünürsek yok oluruz...

Sürçü lisan ettiysem affola...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
30Tem
19Tem

Siyasi Ayak Kim?

10Ağs

Birleşik Hain Güçler (BHG)

18Haz

Amerika'ya Çok Özeniyorlar

21Şub

Gara, Yüreğimde Kanlı Yara