Yazmayalım, şu menfaate dem vurmayalım dedikçe, bazı Malum arkadaşlar illaki yaz diyorlar. E, madem o zaman yazalım. Bizden günah gitti. Bizim sabrımızı zorlamayın kardeşim. Kardeş diyorum bakın haddinizi de bilin. Hududunuzu aşmayın.
Sayın Malum-Senli arkadaşlar, biz (Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalar) oturduğumuz koltuklarda insanları korkutarak, birilerini yandaş yaparak menfaat sağlayarak, makam ve mevki vererek sendikalarımıza üye yapmıyoruz. Hele bukalemunları hiç kabul etmiyoruz. Biz kuru kalabalıkların değil, sırtımızı yaslayacağımız Vatan sevdalılarının peşindeyiz.
Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalar olarak biz memura bir şeyler kazandırmanın peşindeyiz. Bizim eşimizi dostumuzu bir üst makama yükseltmek gibi bir derdimiz çok şükür olmadı. Böyle niyeti olan arkadaşlarımız zaten bizi bildiklerinden, bizden ayrılır, koşa koşa size gelirler. Elbette, kimin Vatan, kimin menfaat peşinde olduğunu onlar iyi bilirler.
E be densizler, bir seçim kazanmak için kimler kimlerle bir araya geliyor baksanıza. Kimler kimlerle ne amaç uğruna öbekleniyorlar? E bir bakın. Biz menfaat uğruna, makam uğruna Vatansever olanlara inat, elbette Vatan uğruna, elbette karşılıksız ki bu bedenimiz üzerinde taşıdığımız başı verme dahil (Tam paket) her türlü fedakarlığa razıyız.
Bazı talepleriniz var ki, akılara ziyan. Hadi birlikte sıralayalım isterseniz;
- Yetkili (Etkisiz ve itaatkar) sendika haricindekiler toplu görüşme masasında oturmasın,
- Sendika üyesi olmayanlar zamlardan faydalanmasın,
- Malum-Sen haricindekiler zamlardan yararlanmasın.
Yani halinden çok memnun arkadaş. Malum-Sen’in genel başkanı olan zatın, daha iyi kazanımlar elde edelim, grev hakkı verilsin, birlikte mücadele edelim gibi bir derdi yok. Adam neyin peşinde bilinmez. Bir milyon kişinin desteğiyle vekil olabilir mi, belki de bakan olur, ne dersiniz?
Allah aşkına, ne olur dürüst olun ve cevap verin. Bunlar sizi en son ne zaman ziyaret etti? Cevap yok değil mi? Peki birde karşı tarafa iftira niteliğinde üyelere mesaj neyin nesi? Malum-Senli arkadaşlar, haddinizi bilin hududunuzu aşmayın. Merak etmeyin güç yanında yer aldığınız sürece kaybetmezsiniz. Müsait olabilen herkesi kazanırsınız.
Ama unutmayın ki, “Haklıdan değil de güçlüden yana olanlar, korkak ve kaypak olurlar, güç merkezi değiştikçe döner sonunda Malum-Sen’ci olurlar” Siz kimsenin yanında olmayan, aramayan, sormayan, ama onların hakkını hukukunu götürüp masada bırakan 3,5’a razı olan bir sendikasınız. Size ne diyebilirim ki.
Memur arkadaş, 3 milyon çalışan, 2 milyon emekli ve onların çok değerli aileleri sizlerin verdiği veya vereceği destekle ya kazanacak ya da kaybedecektir. Karar sizin.
Türkiye Kamu Sen, sizin için var. Türk Büro-Sen sizler için var. Çünkü onlar sizlere değer, Vatana bedel verirler. “Bizim İlkemiz Önce Ülkemiz” diyen bir zihniyetin paydaşlarıyız. Türkiye Sevdamız Ekmek için Kavgamız. Bizim için “İnsan Mukaddes, Emek Kutsaldır. Biz hiçbir şey karşısında Onur, Şeref ve Haysiyetimizden ödün vermeyiz.
Sende bu duygularımıza katılıyorsan, İşte Türkiye Kamu Sen, işte Türk Büro-Sen.
Selam Saygı ve En Kalbi Dualarımla…
