Günümüzdekiler, dostlukları karşılıklı menfaatler üzerine kuranlardır. İş yapan makam sahipleri ile iş gören para sahipleri günümüzdekiler için en değerli olan insan gruplarıdır. Günümüzdekiler için, parasız insan gereksiz insan, makam sahibi olmayan ise hikâyedir.
Günümüzdekiler, kim diye mi soruyorsunuz, kim olabilirler ki, ben, sen, o, biz, siz, onlar. Başka kim olabilirler ki. Menfaat uğruna hayatını yanlış yaşayanlar, üç kuruş uğruna kendini inandıklarından soyutlayanlardır. Güç merkezlerinin etrafında fırıldak misali dönenlerdir. Acaba rahat edebilir miyim, diye birilerine yaltaklananlardır. Hakkı değil, gücü ve güçlüyü üstün tutan korkaklardır. Adam gibi adam olan müstesna insanlardan uzak duranlardır. İtibarı güçle birlikte görenlerdir. Ülkesi zorda iken Dolar, Euro ve altın birikimi yapan şahsiyetsizlerdir. Daha bunlar anlatmakla bitmez, uzar da uzar…
Günümüzdekiler de bir de adam gibi adamlar vardır. Bunlarda, ben, sen, o, biz, siz, onlardır. Ama farkları, vatan sevgisidir, ezan sevgisidir, özünde insan sevgisidir. Bunlar, Önce Ülkemiz diyenlerdir. Bunlar, Türkiye Sevdamız diyenlerdir. Bunlar, güçlünün değil mazlumun yanında saf tutarak hakkı ayağa kaldıranlardır. Bunlar her zaman ve her mekânda doğruyu söyleyenlerdir. Bunlar, para değil insan biriktiren değerli kimselerdir. Bunların sayısı az olmakla birlikte, mücevherattan değerli olanlardır. Bunlar için paranın ve makamın bir ehemmiyeti yoktur. Bunların tek derdi Bayrak inmesin, Ezan dinmesin, Vatan bölünmesin. Gerisi teferruattır.
İstediğiniz gruba girmekte elbette özgürsünüz. İnsan doğar, büyür, sevdası uğruna yaşar ve o minvalde bu dünyadan göçer. Kimilerinin sevdası Bayrak, Ezan ve Vatandır, kimilerinin ise sadece duygusallıktır. Tercih sizlerindir.
Ben, diyen kimseye kalmadı ki bu dünya sana kalsın. Sorarım hepimize, kibir sahibi olan Firavun şu anda İngiltere’nin başkenti Londra’da British müzesinde ibreti âlem için sergilenmekte, görmez misiniz? Parası ile övünen Karun nerede? Soyuyla övünen eli ayağı kuruyan Ebu Leheb nerede?
Elbette bu hayat bitecek, bizlerde fanilikten ebediyete intikal edeceğiz. Yaratılmışların en şereflisi olan bizler, bize verilen şerefi korumalıyız. Eğilip bükülmeden, Yüce Allah’ın vermediğini kulundan istemeden dosdoğru bir hayat yaşamalıyız. Yaratan Allah, kimimize mal, makam verip imtihan eder, kimimize yokluk. Kimimizde sabır ve kanaat, kimimizde şükür, adalet ve merhamet. Sınavda olduğumuzu unutmamak gerekir. Huzura vardığımızda bakacak yüzümüz olmalı. Kabre vardığımızda yatacak yerimiz olmalı. Unutmayanız ki, bu dünyanın geçer akçesi olan fırıldaklık, ahirette beş para etmez, sahibini rezil rüsva eder.
Günümüzdekiler, sizlere sesleniyorum; dünya üzerimize üzerimize geliyor, gerek terörle gerekse ekonomik oyunlarla. Aynı havayı soluyup veren bizler, lütfen oyunlara gelmeyelim. Dolar’dan Euro’dan bugünlerde uzak duralım. Dışarının oyuncağı olarak fiyat artışlarına girmeyelim. Yüce Türk Milleti olarak bir ve beraber olalım. İte köpeğe fırsat vermeyelim. Fırsatçıları yetkili makamlara bildirelim. Herkesin gideceği bir yer vardır, Ama Yüce Türk Milleti için Vatan haricinde gidecek bir yer yoktur.
4 Eylül 1919 da Sivas Kongresinde alınan kararlardan biriside, Manda ve Himayenin Kabul edilemeyeceğidir. Türk Milleti hiçbir zaman boyunduruk altına girmemiştir, girmeyecektir de. İçerde ve dışarda ki kanı bozuk işbirlikçilere duyurulur.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! (DİYEBİLENE)…
Selam, Saygı ve En Kalbi Dualarımla…
