Değer görmek isteyen önce değer vermeyi bilmelidir. Hani hep sitem edenler vardır ya, “Yalnız kalıyorum, destek bulamıyorum, bocalıyorum, bir türlü birlik olamıyoruz” diye. Aslında cevap pekte uzakta değil, Aynadadır.
Hep kendileri haklıdır, karşısındakiler haksız. Hep kendileri doğrudur, karşısındakiler yanlış. Kısaca her türlü iyi meziyet kendilerinde, bütün kötü düşünce ve tiplemeler hep karşıdadır. Aslında sorun, Aynadadır. Aslında çözüm çok kolaydır. Aynayı temizlemek işi çözecek doğruları gösterecektir.
Hani hep baskıyla, tehditle veya makamla yandaş yaptıklarınız, bugün doğruyu gördü diye neden endişeleniyorsunuz? Sendikacılık korkuyla, baskıyla olmaz olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın Önder İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulunda yaptığı konuşmanın bir kısmında, "Dava adamı önce davasının ne olduğunu bilecek. Öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak, ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm aleme uzanan bir silsile içinde nerede durduğunun da farkında olacak. Bunun yanında davasını hayatında da yaşayacak. En ufak bir savrulmada merkezi bırakıp başka yerlere kaçmayacak. Çok önemli. Allah selamet versin. Hemen anında sendika değiştirmeler, şunlar bunlar. Herkes bir yere savrulmaya başladı. Bu dava adamı olmak değil" diye konuştu. Birçok konuda desteklediğim Sayın Cumhurbaşkanımızı bu söylemlerinden dolayı da canı gönülden destekliyorum. Yine 657 sayılı Kanunun, Devlet Memurlarının garantisi olduğundan bahsederek, memurun dik durması gerektiğini, gidecek olan makamların geçici olduğunu söyleyerek iş garantisi olan memurun Onurlu, Şerefli ve haysiyetli yaşantısına devam etmesi gerekliliğinden bahsederken, Türkiye Kamu Sen’e bağlı Türk Büro-Sen üyesi olan benim gönlümde bir kez daha taht kurmuştur. Kendilerine memurun korkularını atması gerektiğini yine memurlara hatırlattığı için teşekkür ediyorum.
Bütün bu güzelliklere rağmen, söylenen sözlere verilen garantilere rağmen, baskılara boyun eğmeyin diyen Sayın Cumhurbaşkanımıza rağmen, Memur Sen’e bağlı Sağlık-Sen Osmaniye Şube Başkanı hastane yetkililerine “Değerli Müdürlerim mayıs onuna kadar en az sizlerden 2 tane üye istiyorum bu konuda desteğinizi bekliyorum çalışmalarınızda başarılar dilerim” diye mesaj çekerken daha iki gün önce Önder İmam Hatipliler Derneği Genel Kurulunda konuşan Sayın Cumhurbaşkanımızı hiç dinlememiş olarak nitelendirmek istiyorum. Dinleyip te bu mesajı çekmek hem üye olacak memurların Onur ve Şereflerini hiçe saymak hemde en küçük derecesinden hadsizliktir.
Sayın Osmaniye Sağlık-Sen Şube Başkanı, sana bir iki kelime söylemek isterim. Cumhur ittifakının elzem olduğu şu günlerde, öncelikle kendine gel ve haddini bil. Yoksa en başta Türkiye Kamu Sen sana haddini bildirir. Zor günlerden geçtiğimiz şu günlerde Onur, Şeref, Haysiyet sahibi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi 657 SK ile iş güvencesi garanti altında olan memura tehdit ve baskı senin haddine değildir. Yüzde doksan-doksan beşinin yüksek okul mezunu olduğu memuru sen cahil, arkasında Sayın Cumhurbaşkanımızın bulunduğu Memuru çaresiz mi sandın be gafil. El cevap, “Kendine gel, haddini bil” …
Sayın Cumhurbaşkanımıza Memurun iş güvencesinin önemini tekrar bizlere hatırlattığı için Türk Büro-Sen üyesi olarak teşekkür ediyor saygılar sunuyorum. İyi ki varsınız Sayın Cumhurbaşkanım.
Dava adamları rüzgarlarda savrulmaz, dik durmasını bilir. Doğrulardan ayrılmaz, Onurlu mücadeleye Türkiye Kamu Sen’de devam edileceğini bilir. Birileri gibi biz 1 aylık üye falan istemiyoruz. Biz ömür yolunda beraber yürüyeceğimiz dava arkadaşları arıyoruz. Biz her sabah önce aynanın karşısına sonra diğer işlerimizin başına geçer, hayata öyle bakarız.
Kalbi güzel, gönlü güzel, kendi güzel insanlara.
Selam Saygı ve En Kalbi Dualarımla…
