Her seçimi boy boy afişlerle bizlere hatırlatan, bilboardlarda fotoğraf paylaşıp ben de varım diyen koltuksever abilere teşekkür ederek başlamak istedim yazıma.
Kale'li bir ablam, parayı ve makamı kim sevmez ki derdi bana. Hak veriyorum ona da.
Her seçim, seçimden seçime koşuşturan siyasileri hatırlatıyor bana.
Seçimleri samimiyetten uzak buluyorum. Yapmacık gülüşler, içten olmayan tebessümler, gereksiz şakalaşma ve sarılmalar...
Normalde burun kıvırıp yüzüne bakmayan adamlar, bez alıp burun temizleyecekler neredeyse.
Telefonuna ulaşılmayanlar kapınızı aşındırıyorlar. Memleketin siyaseti size samimi geliyor mu bilemem. Ben ayak altında görüyorum. Siyasi etik kavramı epeydir askıda.
Gerçek anlamda tevazuyu hayat tarzı olarak benimseyenlere sözüm yok.
Makam için adaptan, edepten geçmeyene eyvallah ederim.
Bir oy uğruna, siyasi ikbal ve istikbal uğruna girmedikleri kılık kalmıyor çoğunun...
Neyse...
Esas meselem oda seçimleri!
Hatırı olmayan, hatırası bulunmayan nice siyasi gibi nice oda başkanı da geçti bu diyardan.
Sanayi odasının, ticaret borsasının ne olduğunu, neye yaradığını bilmeyen dahi çoktur.
Onlardan biriydim yakın zamana kadar. Dostlar sayesinde onu da öğrendik şu sıralar.
Zira oda diye diye her bilboard gözümüze sokuyor başkan adaylarını.
Geçen gün ticaret borsası başkanı Ramazan Özcan beyle çay içip hasbihal eyledim. Ticaret borsası ve sanayi odası ile ilgili bilmediğim hususları etraflıca izah etmeye çalıştı.
Her seçimin galibi seçim arefesinde bellidir gibi bir ifade kullandı. Seçimin sonucu arz-talep dengesinde gizlidir dedi. Millet talep eder, biri çıkar "ben de varım" der ve işte sana yeni başkan...
Bu söylemini ve yaklaşımını son derece yerinde bulduğumu ifade etmek isterim.
Ticaret borsasında pek de heyecanlı olmayan bir seçim arefesi yaşanıyor desem abartmış olmam. Borsa, borsaya bağlı esnaf, başkanından yana tavır takındığı için sakin geçiyor seçim yarışı. Henüz talep oluşmamış gibi.
Talep oluşmadığı için galibi belli sanki.
Ramazan Özcan'ın karşısında da hatırı sayılır bir aday var. Cahit Leventoğlu.
Tanıdığım kadarıyla o da iyi biri.
Lakin Ramazan Özcan'ın rüştünü ispat etmiş olması, kamuoyunda karşılık görmesi, makamı temsil gücü Cahit beyin işini zora sokacak gibi...
En azından şu süreçte borsada bir beklenti yok.
Diğer tarafta ticaret ve sanayi odası.
İki güçlü aday var orada.
Mevcut başkan Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ile iddialı aday Akif Baştürk kıyasıya yarışıyor bence.
Arada laf bile çakıyorlar birbirlerine. Tabi okumasını bilene...
Şunu da ifade edeyim, adap, edep çerçevesinde göndermeleri de severim.
Tatlı sürtüşmeler heyecanı arttırıyor.
İki aday da kamuoyunda karşılığı olan isimler. İkisi ile ilgili herhangi bir şaibe, şüphe yok.
İkisi de sağlam ve duruşu olan kişilikler.
Oğuzhan beyin siyasetle mesafesi malum.
Akif bey siyaset ve siyasilerle mesafeyi olumsuz ve yanlış bulan bir isim.
Söylemlerinden anladığım budur.
Her makamda, makamı temsil gücü bulunan, mevcut başkan daha güçlüdür.
Tahtı sarsmak için daha güçlü olmak, ekibi iyi seçmek gerekli.
Akif bey bunu yapmış sanki.
Mesela inşaat sektörünü temsil edecek aday Kadircan Esen.
Yeşilyurt Belediyesi'nde başkan yardımcısı iken kendisini sevdirmeyi başarmış, makamı en iyi şekilde temsil etmiş, kamuoyuna mal olmuş güçlü bir isim.
Bu sadece bir örnek tabi.
Benzer güçler Oğuzhan beyin listesinde de vardır muhakkak.
Her iki seçimin galibi de umarım makamı en iyi şekilde temsil edecek kişilerden oluşur.
Malatya ve ülkemiz adına hangisi hayırlı hizmetlere imza atacaksa onun galip gelmesi temennisiyle...
