Ayrişmazsak, Dövüşmezsek İşinize Yaramaz Miyiz? - HAMZA ATLI

Ayrişmazsak, Dövüşmezsek İşinize Yaramaz Miyiz?


Kıymetli okurlarım...

Sizleri selamların en güzeli ile selamlıyorum.

Rabbimin rahmeti, bereketi, mağfireti ve hidayeti kutlu yolu dert edinen kişilerin üzerine olsun.

Rabbim bana bir kez daha yazma, sizlere de okuma şansı bahşetti.

Ömür sermayesinden bir gün daha nasip etti...

O'nun sonsuz kudretine baş eğen, kendini aciz ve zavallı gören kişilere ne mutlu...

Ne mutlu Rabbi'nin kutlu yolunu sözle değil davranışla adımlayana...

Ne mutlu salih amelle dünya hayatını noktalayanlara...

Dostlar...

Ben sağcı ve solcu ifadesi dahil, sünni, şii, alevi vs. kavramlarına topyekün karşıyım.

Beni bilenler, insanları kategorize ederken "hak yola tabi olan" ve "hak yoldan sapmış" kişiler olarak kategorize ettiğimi bilirler.

Zira hak yol dışında gerisini batıl gören, ortaya, yana, sağa, sola karşıyım!

Bunların, toplumları idare eden, afedersiniz ama koyun gibi gütmek isteyen elitler tarafından ortaya atılan "kimlikleştirme" çabasının bir ürünü olduğuna inanırım.

İlle de bir yere taraf olmak şartsa Kuran ve Sünnetin kutlu yolu derim.

Niye ayrışalım?

Allah bizleri kutlu yolunda birleşmeye davet ederken neden başka ve batıl yollara sapıp kendimize bir sınıf arayalım?

Gerek var mı?

Mesela "insan olmanın gerekleri" etrafında birleşsek?

İnsan ise, insani değerleri taşıyorsa saygı duyabilsek?

Birilerinin işine gelmez değil mi?

İlle sırtımıza semeri vurdurtacağız!

Ha şunu da ifade edeyim...

Alemlerin Rabbi olan Allah dileseydi herkes iman ederdi.

O "ol" deseydi herkes gerçek anlamda "müslim" olurdu!

Bizler hakimiyet ve keyfiyetine ortak değiliz.

Sırf bu sebeple dahi olsa "O'na saygısızlık etmemek adına" ilahlık taslayamayız!

Kimseyi yargılamak bizim haddimiz değil!

Allah herkesi İslam fıtratı üzere yaratır. Çevre bu hamuru şekillendirir.

Dileyen hakkı, dileyen de batılda bir aidiyeti tercih eder. Kişilerin tercihini benimsemeyebiliriz ama kişilere saygı duymakla mükellefiz.

Birileri bizi ısrarla "saygısızlığa ve ayrışmaya" itse dahi, onların tuzağına düşmeme çabası gütmeliyiz!

Dostlar...

Malum bir "Boğaziçi Üniversitesi Meselesi" herkesin malumu...

Bu mesele adeta "Solcu diye lanse edilenlerin nasıl birbirine kenetlendiğinin kanıtı".

Vekilinden bürokratına, davulcusundan çobanına...

Toplumun çoğuna göre "batıl" diye lanse edilen bu gurup sizce neden samimi?

Neden kendini "hakka" nispet eden guruplar birbirini sevmez?

Üstelik Resulün "birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız" sözüne rağmen?

Neden "müslümanım" diyenler "bunlar kâfir" diye itham ettiklerine nazaran daha hasüt?

Neden daha "istemez"?

Dostlar...

Ne müslümanlık ne de başka batıl davalar öyle lafla olmuyor.

Arkadan "en yakını çekiştirilirken" sahiplenmeyen adam Alemlerin Rabbi'nin kutlu davasını nasıl sahiplenecek?

Dostum dediğini bugün hançerleyen, kapı arkalarında dedikodu mezesi yapılmasına ses etmeyen kişiler emin olun Resulullah döneminde yaşasalar "münafık" olurlardı!

Lafı fazla uzatmayayım!

Alemlerin Rabbi her yaptığınızı kaydediyor!

Yarın Muhakeme'i Kübra'da sizleri mahcup edecek işleri bugün yapmayın!

Adam olun!

Hem de bedava...

Selam ve dua ile...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
18Mar

Çok Yaşa Tayyip Baba!

13Mar

Oy Moy Yok!

07Mar

Seçim Analizi!

29Şub

Nasıl Bir Toplum Olduk?

20Şub

Abdulkerim Özalp!