Hayata Dair Kısa Kısa... - İSMAİL HAKKI DALAK

Hayata Dair Kısa Kısa...


Nereden tutsak elimizde kalıyor, hayat.

Toplumun ve milletin menfaatini düşünenler azalırken kişisel menfaatini ve cepsel duygusallıklarını ön plana çıkaranlar artıyor.

Korkak ve kaypakların güç merkezlerinin etrafında fırıldak misali dönmesi hepimizi rahatsız ediyor. Hepimizin gördüğünü güç merkezleri de görüyor. Ama herkes hayatından memnun. Makamını yükseltmek ve rahat bir yaşam sürmek isteyenler güç merkezlerinin çekiciliğine dayanamıyor, güç merkezleri de onların.

40-50 yıllık evlilikler yerini günümüzde nikahsız birlikteliklere bırakıyor. İnançlı bir toplum oluşturalım derken özgür toplum olduk gitti. Toplumun ayarlarını bozan durum, ünlü denen kişi ve kişilerin farklı yaşam tarzlarının (ki yaşantıları asla bizi ilgilendirmiyor) gözler önüne sergilenmesi. Bu duruma yetkili kurumların ki en başta Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) sessiz kalması doğru değildir.

Cinsiyet değiştirip terk ettiği cinsiyette biri ile evlenmesi hem de bu işi yasal olarak yapması ki bu da kanımıza dokunuyor. Gelin hamamı yapılıyor, kına gecesi ve düğünü de cabası. Babası oğluna pardon teze kızına altın kemer takıyor ki akıllara zarar. Aslında anormal bir şey yok. Oğlumuzun pardon teze kızımızın pembe nüfus cüzdanı bile var. Elbette altın kemer takacak değil mi? Sayın yetkililere duyurulur. Yetkili demişken bunların televizyonlarda son dakika olarak veya magazin programlarında yayınlanmaması gerekiyor diye düşünüyorum. RTÜK bu konularda biraz daha duyarlı olabilir. Bu konulara yayın yasağı konulamaz mı? Sonuçta toplumun ayarlarını bozuyor. Gençlerimizin bu yönde eğilimleri artıyor.

Daha okula başlamayan çocuk “Anne/Baba ev çok sıkıcı” diyor. Anne/Baba onu parka götüreceğine eline tableti tutuşturarak “Al kızım/oğlum bununla oyna biraz” diyor. Günümüz rol model anne babalar işte. Biz çocuklar sokaklarda top oynardık, saklambaç veya elim sende. Kız erkek fark etmezdi. Hepimiz kardeştik. İnsan o günleri çok özlüyor.

Soysuz bir adam yaktığı naylonu eşinin ayaklarına ve yüzüne damlatıyor. Yardım isteyen henüz 6 yaşındaki kızının yüzüne damlatmayı ihmal etmiyor bu kansız koca ve soysuz baba. Sonuç ne dersiniz, tabi ki verdiği ifadenin ardından serbest kalıyor. Bu annemiz 14 yaşında gelin olanlardan ki bu da işin bir başka boyutu. İşte neresinden tutarsanız elinizde kalan bir yaşam. Sayın vekillerimize sesleniyorum, “Ne zaman çıkacak bu soysuzları ortadan kaldıracak yasalar” Artık bunların serbest kalması kanımıza dokunuyor.

Bordrolu çalışanlar ilk 10’a giremese de kuşkusuz Ülkemizin en zengin insanları. Onların yokluğunu düşünemiyorum. Onlar olmazsa vergi olmaz. Vergi olmazsa yol olmaz, hastane olmaz, okul olmaz. Ne bileyim olmaz işte kardeşim. Kimileri Vatan sayesinde zenginleşirken kimileri Vatan yaşasın diye Şehit, Gazi oluyor. Ah Ahhh…

Kendine gel arkadaş. Sen Müslümansın kardeş. Peygamber (SAV) Efendimiz doğru olmayı, dürüst yaşamayı tembih etti. Haksızlığa asla müsaade etmedi. Onun yanında günümüzde ki kişisel menfaatler ve de cepsel duygusallıklar geçerli akçe değildi. Biz O’nun ümmetiyiz. Sünnete göre yaşamalıyız. İnsan oturduğu yerden güç almamalı, oraya güç katmalı. Şeref, doğuştan insana verilen bir kazanım olup asla kaybedilmemelidir. Onur, Müslümanlığın temel taşı olup asla vazgeçilmemelidir.

Biz Peygamber Efendimizin (SAV) müjdelediği Türk Milletiyiz ki, Ne Mutlu O’nun ümmetiyiz diyene, Ne Mutlu Türküm Diyene.

Ne dersiniz, artık fabrika ayarlarımıza (Pardon Yaratılış Fıtratımıza) dönmemiz gerekmiyor mu?

Yeter artık elimizde kalmasın, hayat.

Selam Saygı ve En Kalbi Dualarımla…

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
25Mar

Muhsin Başkan…

29Şub

Ramazan...

26Oca

DEVLET Dersi...

06Kas

Adam Gibi Adam Celal Adan…

26Ekm

Ortadoğu’da Soykırım…