Fitne araştırmacılar tarafından ilim olarak dile getirilmekte.İnsanoğlunun var oluşundan günümüze kadar insanlar fitneliğin içinde yaşamını sürdürmüş bundan dolayı birbirine düşman olmuş ,yeri gelmiş birbirine zarar vermiş ve hatta yerlerini değiştirmek zorunda kalmıştır.
Fitne ilmin görünmez ustalığıdır.İnsanları birbirine düşürmek ve insanlara olan nefretini devam ettirerek bu günümüze kadar gelmiştir.Zaman içinde her şeyde bir çok değişiklikler olmuştur aklımıza gelebilecek her alanda.Her zaman insanoğlu aldatılır ve hala aldatılmaya devam edilmektedir.İnsanlar üzülür, sevinir , ağlar, sinirlenir kısacası insanoğlu duygularıyla yaşamına yön vermeye çalışır.
İnsanların duygulanabilmesi en büyük nimet olarak sunulmuştur.Ve düşünebilme kabiliyetine sahiptir.Bu insanı insan yapan özelliktir.İnsanlar duygulananınca kırılır , incinir ve insanlığından çıkmasına sebep olan içinde kötülük barınabiliyor.Her duygu insanı kendi kişiliğinden çıkarıyorsa zararlı olabilir.Öyle bir an olur ki iradesini kaybeder karşısındaki , yakın bildiği kişilerin konuşmalarını anlamayacak duruma gelirse işte o an hayat çekilmez hal alır.
İnsanların düşünceleri duyguya, duyguları davranışlarına bilmesine rağmen içindeki ikinci kişilik insan üzerindeki fitneliğini gün geçtikçe artırır ve bu çok belirgin durum olur. Sevgi, şefkat, yardımlaşma, cömertlik gibi erdemliklerin yerini nefret duygusu ortaya çıkar.Nefretle birlikte rekabet, insanların mutluluğu ile beslenen , kibirli olan kişiliğini de ortaya çıkartır.
Bu tip insanların ağzından küfür eksik olmaz, tüm güzel olan hiç bir şeyi beğenmeyen, kendini seven, insanları küçümseyen , tepeden bakan, her şeyi bilen , hep ön planda olmayı seçen ve çevresindekilere zarar veren insan tipidir.
Tabi ki bu başarıyı tek başına yapmazlar .Onun kim olduğunu ve amacının ne olduğunu çok iyi bilen yardım eden insanlar bulunmaktadır.Bunlar yandaşları olan uşaklık görevini üstlenen insanlardır.Bunlar el ele vererek birbirlerine hizmet etmekteler.
Şu bilene ki Unuttuğumuz bir şey var bunca kötülükler asıl büyük düşmanı unutmamızdan kaynaklanıyor.Asıl düşman şeytandır .İnsanları birbirine düşüren ve insanların içine yuvalanıp birbirine girme sebebi bundan kaynaklanıyor.İnsanların içine fitne düşürerek insanlarında buna uyarak birbirine düşmanlık, nefret tohumları ekerek bu duygusu beslenip , kötülük yapmaktalar.Elbette akıllarına gelseydi böyle davranmazlardı . Büyüklerimiz bizleri büyütürken başkalarının bize karşı bir şeyler yapacağı düşüncesi ile bize sevginin koşullu olduğunu gösteren ve önce sen damarına bas ama taviz verme ki söz hakkı sende olsun yoksa tepene çıkarlar düşüncesi ile fitnelik tohumlarını ekmiş oldular.
Kendimizin sevmediği ve nerden geldiği belli olmayan değişik huylar çocuklukta beynimize kodlanan düşüncelerdir. O nedenle çocuklarımızı yetiştirirken bilinçli hareket etmeliyiz.İyilik ve güzellik tohumları ekelim ki gelecek neslimiz topluma faydalı, yaralı , nefret , fitne duygusundan uzak olsun.
