Son yıllarda kendimizde olsun, çevremizde olsun ikili ilişkilerde’’ egosantrizim’’ yani hep ön planda olma, ilginin merkezinde olmakla birlikte hep ben haklı olma isteği çıkıyor.
Her zaman ilginin merkezinde olmak ve sanki dünyayı kendi yaratmış gibi kendi benliklerinden ibaret olduğunu sanmaları. Egosantrizim , özellikle kadın erkek ilişkilerinde yıpranmaya sebebiyet vermektedir. Çok ileri gidildiğinde haklılık duygusu ikili ilişkileri tehdit altına almaktadır.
Egosantrizim ,dünyaya geldikten ve gençlik dönemine kadar çok rahat geçmektedir. Çocukluk evresinde kendini algı ve davranış pratiklerini geliştirmekle geçer. Ergenlik döneminde ise kendini kabul ettirme yani sosyal yaşamında kabul görme yada aykırı davranışlar sergilemektedir. Bu iki kişilik gelişimleri süreci en kritik dönemdir. Eğer çocukluk ve ergenlik döneminde iyi iletişim kurulmadıysa ileriki yaşlarda davranışlarında ve iletişimde büyük sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle sorunların su yüzeyine çıkması olasıdır.
Günümüzde ikili ilişkilerde yıpranma sebebi haklılık duygularının genellikle çatışma ve direnme ortaya çıkmaktadır.Kendimi koruma , savunmaya ihtiyaç duyulması ve karşımızdakini ikna etmek yada susturma davranışları sergilenmektedir. Be sebepten dolayıdır ki birlikteliklerde, ikili ilişkilerde kişilerin haklılıkları pek sevilmez.
Çok hararetin boyutunun arttığında anlaşılamama, görememe, duyamama gibi değersizlik hissiyatı nedeni ile büyük kavgalar yaşanmakta. Çok şiddetlendiği zaman tüm bağlar kopmaya kadar gitmektedir. Düşünecek olursak ikili ilişkilerde haklı yada haksız yoktur. Bu gibi durumlarda kazanan da yoktur. Olmamalıdır zaten. Devamlı kendini haklı çıkarma isteği ön planda olursa ilişkilerde zarar görmektedir.
İkili ilişkilerde haklılık duygusu ile her zaman hareket edecek olursak gerçek amaç yalan söylemek, yönlendirme ile hiçbir kazanç sağlanmıyor.İkili ilişkilerde her bireyin hafızasında yer eden duygu ve düşünceler farklı olabilir.Gösterdikleri hassasiyetler, beklentiler,alınganlıklar ve içlerindeki öfkeleri bireyleri tartışma sırasındaki davranışlar zaman içinde birbirine olan güveni ve inanmayı sarsarak büyük sorunlara neden olur. Haklılığın söz konusu olduğu ilişkilerde doğru ve yanlışlar zaman içinde farklılık gösterebilir.
Bu sebepten ötürü ikili ilişkilerde sürekli haklılık davası devam etmek yerine karşıdakinin duygu ve düşüncelerine ortak olmaktan geçer.Karşımızdakini, etrafımızdakini anladığımızı düşünerek buna göre sonuca ulaşmak en doğrusu. İçinde bulunduğumuz ailenin yapısı, ekonomik sınıf farklılığı, inanç, ahlak tanımı ve cinsiyet her birey için farklılık gösterir. Bizler gündelik basit tartışmalar durumunda haklılık ,savunma hallerimiz bile farklı olabiliyor. Bu sebepten dolayıdır ki birbirimize haklı yada haksızlık yerine sıkıntılara ortak olarak çözüm olarak bir noktada uzlaşabiliriz. Empati kavramını çok iyi bilmek ve doğru olarak tanımlamak çok önemli.
‘’En büyük düşman; kendi algınız, kendi cehaletiniz ve kendi egonuzdur ‘’(KIDIM)
