Dini, iktisadi, siyasi, sosyal ve diğer nedenlerden dolayı insan toplulukların bir yerden başka bir yere gitmesi yani doğdukları yerden başka bir yere geçici yada sürekli olarak bazı sebeplerden dolayı taşınmasıdır.
Sosyolojik olarak düşündüğümüzde göç çok eski tarihlerden beri süre gelen ve devam edecek olan dünyanın her yerinde görebileceğimiz olaydır.İnsanların büyük şehirlere göç etme nedenlerin başında sanayinin gelişmesi buna bağlı olarak kırsal kesimden insanların iş bulabilme umutlarıdır.
Geçmişe dönüp baktığımızda insanların göç etme nedeni doğal afetler ve kıtlık iken teknolojinin geliştiği şu günlerde ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel nedenler ön plana çıkmaktadır.Küreselleşme nedeni ile birlikte göç dramı tüm dünyanın sorunu haline gelmiştir.
İnsanların daha iyi yaşam için gündeminden çıkmayan ve çıkartamadığı konu olmuştur , olmaya da devam edecektir.Dünyanın pek çok yerinde göçe bağlı olarak şehirlerde hızlı nüfus artışı görülmekte.Bu hızlı artış ekonomik alanda olduğu gibi sosyal, siyasi alanda gerilim ve kutuplaşmaya neden olmuştur.
Yaşadığı topraklardan büyük şehirlere göç edenler kendi gelenek, örf ve adetlerden uzaklaşarak şehrin fiziksel ve sosyal yapısına karşı yabancılaşma duygusuna girmesine neden olur.Bu yabancılaşma duygusu derinleşerek şehrin aidiyet hissinin gelişmemesi ile akrabacılık , hemşehricilik ve yeni ilişkiler ortaya çıkar.
İnsanların yeni geldikleri şehrin yapısı,kurumları, kuralları onlar için hiç anlam taşımamaktadır. Geldikleri şehirde var olabilmek,yaşamını sürdürmek,güçlü olmak ve rahat bir yaşam devam ettirmek için bir çok zorlukla karşı karşıya kalıyorlar.
Göç etmeye neden olan sebepler,göç süreci ve sonrasında ortaya çıkan gelişmeler büyük etkendir. Göç ederek şehre gelen insanların yeni yaşamlara alışmaları, kendilerine yeni kapılar açmaları,yaşama tutunmaları,hayatta kalabilme ve sahip olduklarını kaybetmeme çabası içinde olurlar.
Göç eden insanlarımız şehirde kendilerini yabancı görülmeleri ve bazen de dışlanmaya maruz kaldıkları için dışlanma duygusu yaşamaktadır. Sosyal hayatta olumsuz yansımalara sebep olmuştur.
İnsan ve insana dair olan her şeye sahip olan olgu göç tarihin her döneminde farklı yönlerde ortaya çıkarak akmaya devam etmekte ve devam edecektir.Göç olayı keyfi olgu değildir.Daha iyi yaşam , eğitim, sağlık, ulaşım gibi hizmetlerin şehirde daha kolay ve daha iyi koşullarda olması, iş bulabilme imkanı olduğu için gelinmektedir. İnsanlar her şeyin iyisine layık ve insanların mutlu olabileceğini düşünerek göç ettikleri büyük şehirlerde yok olmaması göç olayı durması için kendi yaşam alanlarının iyileştirilmesi ve iş alanların açılması sağlanmalıdır.
