Ben Dememiş miydim? - ESRA AKSOY

Ben Dememiş miydim?


  Şubat ayı ilk hafta yazımızda; “kuyruğa gelmişken” belirtmiştik, tam vaka sayılarının azalmaya başladığı ve derin bir nefes almaya başladığımız anda hep başa dönüyor ve vaka sayılarının hızla artmasına sebep oluyoruz. İyi de neden, nede hep aynı hatayı yapıp, hüsrana uğratıyoruz kendimizi. Asıl soru, neden birileri başımızda durmadan, bize baskı yapmadan, zorlama yapmadan yapmamız gereken vazifeleri yerine getirmekten kaçınıyoruz. Hemen gevşekliğe veriyoruz kendimizi. Bu bizlerin sorumluluğu değil mi, bizler bunun bilincinde değil miyiz? Bize basit bir görev düşüyor oysa; maske, mesafe ve hijyen bu üç uygulamayı yapmamız isteniyor. Siz bunu yapın bizler de yasakları sırasıyla kaldıralım deniliyor ama bizler maske takmamak için bahaneler üretiyor, polisle kavgaya girişiyor, ceza kesildiğinde de olay çıkarıyoruz. Maske takmak neden bu kadar zor geliyor kendi sağlığını geçtin başkalarının sağlığını neden tehlikeye atıyorsun. Tam bir senedir biz bu sözleri söyleyip duruyoruz lakin sonuç hep aynı, yasaklar kalkınca vaka sayılarında hızla bir artış oluyor, bizler başımızda sopalı birileri olmadan üzerimize düşen vazifeleri hiç yapmıyoruz. Ne kadar acı verici ve üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. Her konuda bizlere düşen görevleri yapmak için hep bir talimat ve zorlama bekleme gerekliliği, gerçekten vahim bir durum. 

       Lisedeyken okul olarak ordu ve askeri hayatı öğrenmemiz için askeriyeye ziyarete götürülmüştük. Askerlik yapanlar bilir her şeyin üzerinde bir etiket vardır; kullanmıyorsan ışığı kapat, kapıyı açık bırakma, musluğun bile üzerinde etiket görmüştüm. O zaman bu bana gerçekten çok komik gelmişti, neden her şeyin üzerinde bir etiket var diye zaten yapılması gerekenler değil mi, diye ama şimdi anlıyorum ki halkımızın çoğunluğu sürekli bu ve benzeri etiketlere ve dahi yasaklara ihtiyaç duyuyor kendi üzerine düşenleri yapmak için. 

     Korku olmadan, zorlama olmadan insanoğlu hiçbir şey yapmıyor ki sonuç bu şekilde gelişiyor, durum bunu gösteriyor. Nitekim öğrenciyken de öğretmen korkusu olmadan ödev yapan çok az öğrenci vardır. Bu benim geleceğim için bir vazife gibi görmek yerine öğretmen bana kızar diye yapılan ödevlerden belli değil mi,  bizlerin üç kurala nasıl sadık kalacağımız. Bu halimize üzülmemiz ve biraz neden böyleyiz diye düşünmemiz gerekmez mi? En basiti bir hayvana bir eğitim bir kez verilir hayvan o eğitimi alıp öğrendikten sonra bir daha talimat duymaya gerek duymaz her zaman aldığı eğitime göre davranmaya devam eder. Ama insanoğlu defalarca aynı sözleri duymuş olmasına rağmen yaptığı yanlışı yapmaya devam eder ve her seferinde aynı ikazı almaktan hiç gücenmez. Ne kadar ilginç bir durum bunu bilmek ve aynı şekilde devam edeceğini değişmeyeceğini de kabullenmek zorunda kalmak. Bu ne zaman değişir bizler üzerimize düşen görevleri etiketler olmadan ne zaman yapmaya başlarız bilemem ama böyle giderse bu salgın senelerce devam eder.

Vaka sayılarındaki artış kimseyi korkutmuyor ve düşündürmüyor bu açık bir şekilde belli ki kimse tedbirlere uymada gayret gösterme çabasına girmiyor. Sen istediğin kadar söyle bu savaşta hepimize vazife düşüyor diye. Sen yasak koymadıkça, zorlama yapmadıkça insanlar bu tedbirlere asla uymayacaklar. 3.dalganın gelmesi kimseyi korkutmuyor, insanlar yeniden yasaklar gelmeden kurallara uymamaya gayretle devam edeyim, sonra yasak gelirse yapamam zihniyetiyle devam ediyor. 

 

YAZIYI PAYLAŞ!

Yorumlar / 3

  • Asri | 12 Nisan 2021 16:34

    Ne ekersen onu biçersin.

  • Bayram Hoca | 11 Nisan 2021 08:54

    Evlat elinize yüreğinize sağlık.

  • Bayram Hoca | 29 Mart 2021 05:40

    Yeterli eğitim olmadığı bir gerçek o da küçük yaştan itibaren verilmesi gerekiyor... "Ağaç yaş iken eğilir "

YAZARIN SON 5 YAZISI
01Nis

Hayırlı Olsun

25Mar

Ya Onlar Olsaydı !

18Mar
06Mar

Kirlenmemek İçin...

23Şub

Minnettarız...