Yeni Yetiştirici Baba Anlayışı - EDA GÖZÜKARA

Yeni Yetiştirici Baba Anlayışı


Bireyin gelişimi ve öğrenmesi yaşamın ilk yıllarında çevreninde etkisi ile çok hızlı gerçekleşir ve  bu dönemlerde edinilen deneyimler ilerideki yıllarda çocuğun nasıl biri olacağını belirme konusunda temel oluşturur. Çocuğun dünyaya geldiğinde ilk gözlerini açtığı yer ailedir. Diğer bir söylemle çocuğun anne ve babası aslında onun ilk çevresidir. Hem anne hem de babaların çocukları ile olan etkileşimleri, çocukların zihinsel, fiziksel, sosyal, duygusal vb. tüm gelişim alanlarını etkilemektedir.

 Ancak neredeyse tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çocuğun bakım ve eğitim sorumluluğunu görev haline getiren birey genellikle anneler olmuş, babanın çocuğun yaşamındaki rolü ve önemine neredeyse hiç değinilmemiştir. Hemen hemen tüm toplumlarda, 1980’li yıllara kadar, çocuklara ebeveynlik yapmak, daha çok kadınlara atfedilmiş ve babalar, çocuklarıyla “sırdaş olma” fırsatını sık sık kaçırmak durumunda kalmıştır. Son çeyrek asırda yapılan araştırmalar bu bakış açısının değiştirmeye başlanmıştır ve artık baba, en az anne kadar önemli ve ebeveynliğin önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.

Etkili ebeveynlik tartışılırken, babaların, ‘çocuk gelişiminde katkıları unutulanlar’ arasında sayılmamaya başlandığını görmekteyiz (Lamb, 1975). Bu değişim, babanın çocuğun gelişim ve eğitimindeki rolüne ve önemine olan ilgiyi artırmıştır. Bu çalışmalar sonunda çocukların iki ebeveyni olduğuna dair bilinci oluşturmayı ve ebeveynlerin bu konuya kendilerini adamaları için dikkatlerini çekmeyi az da olsa başardığı görülmektedir. Ancak, her ne kadar babalar bu süreçte çocuklarıyla daha çok ilgilenseler de, hala annelerden çok daha az zaman geçirmek- tedirler (McBride, 2002; Erick- son, 2004). Az zaman ayırmanın bir çok nedeni olmakta birlikte temelde, babaların kendi ebeveynlik rollerini algılamalarıyla ilişkili olduğunu söylemek mümkündür.  Baba, çocuğunun yaşamında yüzyıllardır alışılagelen evin geçimini sağlayan kişi olmaktan daha başka sorumluluklar aldığında, çocuğu ile daha yakın ilişkiler kurmakta ve çocuk yetiştirmede önemli bir yükümlülüğü üstlenmektedir.

Yeni yetiştirici baba anlayışıyla birlikte babaların çocuk ve aileleri üzerindeki etkisi, babanın rol model ve ekmek kazanan rolünü ötesinde anlamlar taşımaktadır. Babalık, anne ve çocuklarına duygusal yönden destek veren, çocuklarıyla ilgili işlerde eşi ile yardım içerisinde çalışan, tüm sorumluluklarını birlikte paylaşan ve çocuklarıyla doğrudan etkileşime giren kişi gibi anlamlarla zenginleşmiştir (Lamb, 1997; McBride, 1990). Baba, çocukla bir şeyler yapma, oyunlar oynama, arkadaş olma, ona bir şeyler öğretme, okul ödevlerine yardım etme, tüm gelişim alanlarıyla birlikte ahlak ve kişilik gelişimini destekleme, sevdiği ya da üzüldüğü bir konuda onunla bu duyguyu paylaşma ve çocuğu eğitme gibi yollarla çocuğun gelişimi üzerinde doğrudan rol oynamaktadır. Babaların çocuklarıyla olan etkileşimleri, çocuklarına verdikleri tepki biçimi, çocuğa uyaran sağlama ve disiplin etme yöntemleri sonucunda ortaya çıkan bütünsel fayda, çocuğun her açıdan sağlam bir şekilde gelişmesine katkıda bulunur.

Babaların çocuklarıyla oynamaları, birlikte konuşmaları, bir şeyler paylaşmaları gibi etkileşim içerisine girmeleri ve onların beslenme, temizlik gibi temel gereksinimlerini karşılamaları; onlarla nitelikli zaman geçirmeleri önemlidir. Çocuk- ları ile bu tarzda bir ilişki kuran babalar, sağlıklı ve başarılı bir ilişkinin de temellerini atmış olurlar.

Yapılan çalışmalar, babaların çocuklar üzerindeki etkisinin onlarla birlikte geçirdikleri süreyle doğru orantılı olduğunu göstermektedir. Çocuklarının gelişimleri üzerinde olumlu ve kalıcı bir etki bırakmak isteyen bir baba, çocuklarıyla etkin bir iletişim içerisinde olmak durumundadır. Çocukla fazlaca ve nitelikli zaman geçirmek, babaya çocuğunun gelişimsel ve kişisel özellikleri hakkında bilgi sahibi olmaya; onu daha iyi tanımaya imkan sağlar (Lamb, 2001). Yapılan diğer araştırmalara göre ise babanın çocuğunun yaşamını aktif paylaşımı, çocuğun analitik düşünce yapısını, zekâsını, sözel becerisini ve akademik başarısını olumlu etkilemektedir. Babası ile etkin ilişki içinde olan çocuğun psikososyal uyumu olumlu etkilendiği gibi, çocuk daha çok içsel odaklı kontrol geliştirmekte ve daha olgun ve bağımsız davranışlar göstermektedir (Bekman, 2001).

Bebekleri ile birebir etkileşime girerek açıkça sevgi bağı kurmuş babaların, işten döndüklerinde bebeklerin heyecanlandıkları ve olumlu tepki verdikleri gözlenmiştir (Lamb, 2001). Daha başka araştırmalar ise, babaların çocuklarıyla ilgilenmeleri ile be- beklikte bebeklerin güvenli bağlanma (Notaro & Volling, 1999), okul öncesinde çocukların kendi olumsuz duygularını düzenleme (Davidov & Grusec, 2006), ikin- ci çocuklukta daha yüksek benlik algısı (Amato, 1987) ve ergenlikte de yüksek okul başarısı (Ramirez-Valles, Zimmerman, & Juarez, 2002) arasında doğrudan bir ilişki olduğunu göstermektedir.

Babası ilgilenen çocukların akademik başarılarının, babası ilgilenmeyen çocuklara göre çok daha yüksek olduğunu gösteren araştırmalar da vardır. Babası beslenmesiyle ilgilenen, onunla oynayan ve eğlenceli vakit geçiren bebeklerin bilişsel ve dil gelişimlerinin daha iyi olduğunu ve daha yüksek IQ puanı aldıklarını ortaya koymuştur. Benzer şekilde, babası ilgilenen okul öncesi çocuklarının, babası ilgilenmeyenlere göre okula hazır bulunuşluklarının daha iyi olduğu ve daha sabırlı ve okuldan kaynaklanan stres ve sıkıntılarla baş edebilmede de daha rahat oldukları belirlenmiştir (Pruett, 2000). Yaşamın ilk yıllarında babasıyla fazla ilişki kurmamış bir çocuğun annesinden ayrılması daha zordur. Buna karşın babasıyla güçlü ilişkileri olan bir çocuk, bu aşamayı daha sorunsuz atlatmaktadır.

Çocuk babasıyla iletişime geçtikçe daha çok şey öğrenmektedir ve çocukların akademik başarıları da artmaktadır.

Tüm bunlardan hareketle, geçmişe istinaden günümüzde babalar, çocuklarıyla daha çok etkileşim halinde olsalarda hala annelerden daha az zaman geçirmektedirler. Bilmediği bir rolün içine düşmüş olan baba, çocuğuyla ilişki kurmakta zorlanmakta, çocuk yetiştirmede aktif rol almada başarısız olmaktadır.

Çocuk psikolojisini ve eğitimini bilmemek, çocuklarla nasıl etkileşime girileceğini kestirememek; çocuk ile baba arasındaki başı yıpratmakta ve çocuğun farklı gelişim alanlarında değişik problemlere yol açmaktadır. Aynı zamanda neyi nasıl yapacağını bilememek de, babayı çocuğuyla daha etkin bir iletişim içerisine girmekten alıkoymaktadır. Çocuğun yaşamı üzerinde belirleyici etkisi olduğu gözönü- ne alındığında, babanın çocuk gelişimi ve eğitimi konularında bilgilenmesi, kendisinin önemi- ni fark etmesi ve öğrendiklerini davranışa dönüştürebilmesi için farklı programlar çerçevesinde desteklenmesinin önemilidir. Sonuç olarak babaları destekleyen programların, babaların çocuklarıyla daha çok ilgilenmelerine, çocuklarının hayatlarında daha fazla yer almalarına katkı sağladığını, yapılan bilimsel araştırmalar da göstermektedir (Taş- kın & Erkan, 2009).

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
20Haz

Yeni Yetiştirici Baba Anlayışı

09May

Anne olmak

12Eyl
10Şub

Helikopter Ebeveyn Nasıl Olur?

09Şub

Nelere Dikkat Edilmeliyiz