Türbanın Ayaklar Altına Alınmasına Asla Göz Yummayız

Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Malatya Şubesi Başkanı Mustafa Gözükara İzmir Foça’da yaşanan skandala kayıtsız kalmadı

Mehmet Akif Ersoy dizlerinde ne güzel söylüyor;

Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:

Değmesin ma’bedimin göğsüne na-mahrem eli;

Bu ezanlar ki, şehadetleri dinin temeli,

Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ise "Bizim dinimiz milletimize aşağılık, miskin ve hor görülmeyi tavsiye etmez. Aksine Allah da Peygamber de insanların ve milletlerin yücelik ve şereflerini muhafaza etmelerini emreder" diyor.

Tarihe Canları ile Not düşen Kahraman Kadınlarımıza bakalım öncelikle…

Anadolu kadınının mücadelesi yalnızca cephe mücadelesi ile sınırlı kalmadı. Cephe gerisinde de yaralıların bakımını yapmak, cepheye cephane taşımak, cephane imalathanelerinde çalışmak, askerler için dikimhanelerde giyecek dikmek, ordu için yiyecek, giyecek ve para toplamak, işgalleri protesto etmek için mitinglere katılmak, protesto telgrafları çekmek ve cemiyetler etrafında örgütlenmek şeklinde düşmana karşı vatanını koruma şeklinde gerçekleştirdi. Üstün bir kahramanlık örneği sergileyerek tarihe adlarını altın harflerle yazdıran Türk kadının, bugün düşmandan temizlenmiş her karış toprakta emeği, kanı ve gözyaşı bulunuyor.

O zamanlar gencecik bir anne olarak düşmanın Aziziye Tabyası'nı ele geçirdiği haberinin cami minarelerinden öğrenince hiç tereddüt etmedi. 3 aylık bebeğini beşikte bırakarak, ''Evladım anasız yaşayabilir, ama vatansız yaşayamaz'' düşüncesiyle direnişe katılan Nene Hatun’u kim unutabilir.

Babasına destek olmak isteyen bir çocuğun çırpınışlarının ötesindedir gayreti. Atın üstündeki küçük kız, askerlerin yüzüne tokat gibi bir gerçeği, “vatan sevgisini ve şehadeti” haykırınca hepsi geri döner. Çoğu cephede şehit düşer, Gediz muharebesi kaybedilse de Yunan askerinin Anadolu'nun içlerine kolay sızması geciktirilir. Artık o kız çocuğu değil, 70. Alay`ın Nezahet Onbaşısı'dır.

Cumhuriyet savaşı yıllarına şöyle bir baktığımızda Kahramanlıkları saymakla bitmeyecek kadın Kahramanlarımızda Halide Edip Adıver Cephede aktif bir rol almıştır yine  Şerife Bacı, Fatma Seher Erden namı diğer Erzurumlu Kara Fatma, Halime Çavuş, "Hafız olduğum için başımı açmam, başımı açamayacağım için de Milletvekili olamam"  diyerek milletvekilliğini elinin tersi ile iten Hafız Selman İzbeli, Şehit Gördesli Makbule, İstiklal Madalyalı Çete Emir Ayşe, Şehit Tayyar Rahmiye ve adını burada anamadığım birçok Kadın Kahramanlarımız Gazilik veya Şehitlik mertebesine yükselmişlerdir.

Kadın yeri geldiğinde Ana, yeri geldiğinde yaren, yeri geldiğinde devleti için ölümü göze alan Kahraman olmuştur. Cennetin dahi ayaklarının altında olduğu bu eşsiz cevherleri, İzmir Foça’da 19 Eylül Gaziler gününde kendine Gazi diyen birkaç haddini bilmezin aşağılaması kabul edilemez bir davranıştır.

Bizler Bayrak için, Vatan için, Ezan için Devletin bölünmez bütünlüğüne el uzatan terör örgütleri ile savaşırken candan da canandan da geçmiş neferler iken güzel dinimizin sembolü olan Türbanın ayaklar altına alınmasına asla ve asla göz yummayız.